6 entry daha
  • #birliktegüzel

    mart 2020 itibariyle beş yıl boyunca efes pilsen özel seri 10'un sunacağı cumartesi korku gecesinde izlenmiş, peter strickland'in 70ler esintili* geleneğini sürdürdüğü, kırmızı seksi elbiseleri çamaşır makinesine atmamak gerektiğini gösterir tüketim korkusu.

    #birliktegüzel

    başlı başına fetiş olacak güzellikteki kırmızı bir elbiseden böylesine ürkünç bir gerilim yaratma fikri mükemmel. beyaz ışıkla dolu mağaza planları hariç renk paletinin müthiş olduğu yapımda, strickland bu kırmızı hayalet elbiseden kadın bedeni ve tüketim üzerine alegorik bir korku inşa ediyor. araya grenli reklam kesitleri, bir anda çıkıveren cansız mankenlerin pedikürlü kırmızı ojeli tırnaklarıyla filmin rengini de belli ettikten sonra genelde 1970'lerin korkuları* özelde ise suspiria'yı çağrıştıracak satanik satış temsilcileriyle bu inşaatın kabası haricinde ince işçiliğini de çok güzel işliyor.

    fakat iki hikâyeye dağıldığı için ister istemez bir bölünmüşlükten muzdarip yapım, hâlihazırda temposunda da sıkıntılar varken, çözüm bölümünde alegoriyi biraz seyrelterek kamu spotundan hallice bir eleştiriye varmaya çalışırken değerinden çok kaybediyor. burada siyaseten doğru olmak adına, sadece kadınların indirim çılgınlığına kapılmadığını göstermek üzere kıyafeti giyen bir erkek ve sonrasındaki hikâyeler, strickland'in yarattığı ve hâlihazırda göze sokmadan güzel renklerle anlattığı tüketim eleştirisinde geldiği incelikli noktayı baltalıyor. nitekim, uzadıkça ve satanik kadın kıyafetleri dükkânı ve burada çalışan cansız mankenlerden türemiş "ruhsuz" yaratıklara yan sanayi olarak kredi şirketi ve çamaşır makinesi tamircisi amiriyle varmaya çalıştığı, herkesin bir köle olduğu minvalindeki kapsamlı bir "kapitalizm canavarı" hikâyesi oldukça kadükleşen bir noktada nihayete eren yapım.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap