4 entry daha
  • piano için yazılabilecek en güzel şeyleri bestelemiş olan, gereksiz yere genç yaşta (39 yaşında) kemik vereminden ölüp giden, (ki bunda george sand'ın kaprislerinin ve ağır hastalığını bile bile adamcağızı nemli nemli yerlere suruklemis olmasının da etkili olduğu rivayet olunur), mezarı paris'te olup, kalbi polonya'ya gömülmüş bulunan (bu rivayet de doğru mudur bilmem) şahane adam, en sevdiğim polonyalı şahsiyet. cenaze marsi, chopin'in bir piyano sonatinin (galiba iki numarali olan) ucuncu bolumudur. normal olarak sonatin bu agir bolumle bitip, dinleyeni husu icinde, dusuncelere gomulmus olarak birakmasini bekliyor insan, ama hayir, chopin bu bolumun arkasindan son derece tempolu, chopin'in alisik oldugumuz o hos melodileri yerine uyumsuz seslerle bezeli, urkutucu bir bolum daha yazmistir; cenaze marsinin arkasindan calindiginda, mezarda curuyen cesedi anlatmak uzere yazilmis gibi gelir insana...
398 entry daha
hesabın var mı? giriş yap