• paul tibbets in annesinin adiymis sanirim bu enola. ama gay nereden geliyor anlamadim. yapilan olayin tam bir ibnelik olmasindan kaynaklaniyor olabilir mi acaba? ayrica o zamana kadar dakikalar suren kapaklarin acilmasi olayi ilk bu ucakta farkli bir hidrolik sistemle saniyelere dusurulmustur, ucaga atom bombasinin etkisinden kacmak icin yeterli sure verebilmek amaciyla sanirim. sonucta yavas acilirsa ucak yavaslamak durumunda kalicak felan.
  • gay sozcugunun anlam kaymasi sayesinde $imdiki haliyle baktigimizda garip gelebilecek isim. o zamanlar gay, ingilizcede mutlu anlamina gelirmi$..
  • hirosima'ya attigi bombanin adi little boy, nagasaki'ye atilan da fat man olan ucak. pilot paul tibbets o sirada kendini haliyle vatansever bi asker olarak gormekteymis, olayin boyutlarini farkettiginde sanirim ki kafayi yemis.
  • 1945 yılında japonya'ya demokrasi götüren uçak*
  • enola gay tersten okunduğunda komutanının pilota dediği son şey ortaya çıkar.
    "yag alone" yani, "you are going alone"

    (bkz: daha neler)
  • insanlık tarihinin 58 yıl + 1 gündür kapanmayan kapanmayacak olan yarası..amerikanın muntazaman ibneyim ben mottosunu dünyaya aktarmaya başladıgı yılların temsilcisi olan b-29 tipi ucak...
  • hamile olduğunu öğrendiğinde çok sevindi,

    dünyaya getirene kadar bebeğini binlerce kez hayal etti,

    ellerini, gözlerini, yüzünü zihninde canlandırdı ,

    onun geleceğine dair hayaller kurdu...

    dünyaya bir oğlan çocuğu getirdi,

    adını paul koydu,

    her doğuran kadın gibi yorgun ama mutluydu.

    ona bakarken bir mucizeyle karşı karşıya olduğunu düşündü,

    kendini olağanüstü bir mutluluk içinde hissetti,

    bütün anneler gibi o da oğlunu sevgiyle büyüttü,

    mutluluğu onun gülümsemesinde buldu,

    okul ödevlerine yardım etti,

    fedakarlıklar yaptı,

    bunlar için asla pişmanlık duymadı,

    hayaller kurarak büyüttüğü oğlunun askerlik mesleğini seçeceğini,

    başarılı bir asker olacağını,

    hatta liyakat madalyası ile ödüllendirileceğini bilmiyordu,

    onun başarıları ile mutlu oldu...

    onun, 6 ağustos 1945 tarihinde bir savaş uçağına, o uçağın üstün yetkilerle donatılmış pilotu olarak bineceğini,

    uçakta "little boy-küçük çocuk" isminde, "gizli" olarak tanımlanmış bir yük bulunduğunu,

    "küçük çocuk"un, binlerce küçük çocuğu yok etmek üzere tasarlanmış bir nükleer bomba olduğunu,

    uçak hiroşima kenti üzerinde seyrederken, o bombayı binlerce insanın üzerine bırakmak için en uygun ve kendi uçağına zarar vermeyecek zamanı kollayacağını,

    bulduğunda ise tereddüt etmeden düğmeye basacağını,

    bomba henüz yere düşmeden patlayıp onbinlerce insanı o anda buharlaştırırken, görevini yapmış olmanın verdiği rahatlıkla uçağın rotasını "evine" çevireceğini,

    o bombanın ilk anda 70, sonraki günlerde 140 bin can alacağını,

    bombada gizlenmiş olan nükleer gücün yıllar yılı etkisini sürdüreceğini, insanları sakat kalmaya, bebekleri elsiz ayaksız doğmaya mahkum edeceğini,

    sevgili oğlunun 92 yıllık hayatında bir kez bile pişmanlık duymayacağını, sadece "gerekeni" yaptığını ifade edeceğini,

    o bombayı atan uçağa, sevgili annesinin taşıdığı isim olan "enola gay" ismini uygun göreceğini,

    bu ismin, yıllar boyunca bir katliamla birlikte anılacağını bilseydi eğer;

    onu dünyaya getirdiğinde gene bu kadar mutlu olur muydu?

    aslı
  • attığı ilk bomba* ile %85'i sivil olan hiroşima halkından 70.000 kişi öldürmüş uçaktır. atılan bu ilk atom bombası daha önce hiç denenmemiştir. denekler de hiroşima kenti ve masum halk olmuştur. attığı ilk atom bombasında 63.5 kg uranyum bulunur. hayatta kalan binlerce kişi haftalarca sonra; kelleşme, kusma ve bir kaç sebepten daha şikayetçi olmuştur. radyasyon zehirlenmesi olduğunu bilen ancak bunu o dönem açıklamayan amerikan hükümeti, bunu denek olarak kullandıkları tavşanlarda görmüşlerdir.

    edit: imla
  • bir boeing b 29 superfortress uçağıdır.
  • iyidir, hoştur, akıllıdır, efendidir, meraklıdır, sorar, sorgular, deşer, öğrenmeden, dalağını almadan bırakmaz, boşvermez, ihmal etmez* bir şahıstır kendisi.

    ve fakat her nasılsa nick seçerken aşırı iyi niyetinden olsa gerek, kötü niyetli bir değerlendirmeye tabi olabileceği aklına gelmediğinden, son zamanlarda uygunsuz sorulara, münasebetsiz yakıştırmalara, en basitinden "kardeş, bu gay o bildiğimiz gay diil, di mi? ehueee" şeklinde dokundurmalara muhatap olmuş bir kardeşimizdir de aynı zamanda. "madem bilmiyorsunuz, girip bi nick altı yazıları okusanıza kardeşim" demek lazımdır onlara, tek tek izahat vermek yerine. hem bu vesileyle genel kültüre katkıda bulunulmuş olur. fena mı olur?
hesabın var mı? giriş yap