• çok güzel ve doğal bir örneği iran'da yaşanmış olan öğrenme biçimi. şöyleki; tahran'da bacağı kırılan bir köpek, kendiliğinden veterinere gidiyor. köpeğin daha önce de tahran hayvan hastanesi'nde tedavi gördüğü anlaşılıyor.

    not: köpeğin durumu iyiymiş.
  • ödüle götüren ya da cezadan kurtaran bir davranışın yapılmasını öğrenmektir.edimsel (kendiliğinden) yaptığımız bir davranış bizi ödüle götürüyor ve ya cezadan kurtarıyorsa bu davranışa koşullanırız.
    örneğin ödevini yapmayan bir öğrencinin öğretmenin ödevleri kontrol etmemesi sonucu cezadan kurtulması ve bu durumun tekrarlanması ile ödev yapmama davranışına koşullanması da bir edimsel koşullanma ile öğrenmedir.
    aynı şekilde skinnerin fare üzerinde yaptığı deneyde kutu içindeki aç bir farenin rastgele yaptığı davranışlar sonucunda yiyecek kabının açılmasını sağlayacak manivelaya basarak yiyeceğe kavuşması ve daha sonra deney tekrarlanınca manivelaya daha kısa sürede basmayı öğrenmesi edimsel bir şartlanmadır.
  • ödül-ceza sisteminin psikolojideki adı. klasik şartlanma gibi doğal bir stimulusa ihtiyaç duymayan şartlanma şekli. bir şartlı refleks oluşturmak için şartsız bir refleksi, bir objeyle özdeşleştirmek gerekir.

    operant şartlanmada ise doğal bir tepki, doğal bir sonuç ve özdeşleşen iki obje yoktur. sebep sonuç ilişkisi ile kurulan bir bağıntı vardır. pavlov kadar ünlü olmasa da 1930'larda davranış bilimleri üzerinde uzun çalışmalar yürütmüş olan amerikalı bilim adamı burhuss skinner ilk kez operant şartlanmayı bir psikolojik tez olarak ortaya sunmuştur. uzun süre aç bıraktığı deney faresini bir labirente bırakmış, fare labirentte bir panelin üzerinden geçtiği anda kendisine peynir vermiştir. fare önce bağlantıyı anlamasa da bir süre sonra sadece labirentte yatıp, acıktıkça panele basar hale gelmiştir.

    yani belli bir davranış biçiminin belli sonuçlar yarattığını görüp bir süre sonra o davranış biçimini yapmaya şartlanmak.

    genelde insanlar için eğitim sürecinin çok büyük bir kısmı operant şartlanma ile gerçekleşir. yaramazlık yapan çocuğun cezalandırılması, sınıf geçenin ödüllendirilmesi gibi. küçükken de ailesi ne yaparsa yapsın söz dinlemeyen velet olanlar denek grubuna dahil edilmezler. kısaca "laftan anlamıyo eşşek sıpası" denir bu kişilere, kimse "şu bizim oğlanı operant şartlayamadık gitti" demez
  • bu sartlanmayla meydana gelen öğrenmede de sönme olur ancak klasik koşullanmadaki kadar çabuk olmaz. sönmeyi geciktirmek için pekiştireç tarifelerinden faydalanılır.
  • en yaygın edimsel koşullama türü için (bkz: kumar)
  • özetle dört ayrı yol izleyerek istenilen davranışları pekiştirmeyi ve istenmeyen davranışları cezalandırmayı mümkün kılan yöntemler bütünü. olumlu ve olumsuz ceza ve pekiştireçlerden oluşur. şöyle:

    pekiştireç*: istenilen bir davranışı pekiştirmeye, çoğaltmaya yarar.
    ceza*: istenilmeyen bir davranışı azaltmaya, yok etmeye yarar.
    olumlu: ortama yeni bir uyaran katan pekiştireç veya cezalar için kullanılır. olumludan kasıt 'iyi bir şey' değildir. yeni uyaran sevilen (pekiştirici) veya sevilmeyen (ceza) bir şey olabilir.
    olumsuz: varolan bir uyaranı ortadan kaldıran pekiştireç ve cezalar için kullanılır. bu da 'kötü bir şey' manasında değildir. ortadan kalkan uyaran sevilen veya sevilmeyen bir şey olabilir, etkiler de buna göre şekillenir.

    şimdiden uyarayım, aşağıda vereceğim örnekler anlamayı kolaylaştırmak adına olacak. yapmayın böyle şeyler, her şey not değil. ayrıca çocuğa laboratuvar hayvanı muamelesi de yapmayın, oha. çocuk yetiştirme bu değil. (bkz: mizah bu değil sıkılhan)

    olumlu pekiştireç*: istenilen davranışın sevilen bir uyaranla ödüllendirilmesi. bildiğimiz ödül. iyi not alan çocuğa şeker verilmesi olabilir.
    olumsuz pekiştireç*: istenilen davranış sonucunda varolan sevilmeyen bir uyaranın ortadan kaldırılması. iyi not alan çocuğu o hafta ev işlerinden muaf tutmak olabilir.
    olumlu ceza*: istenilmeyen bir davranışın sevilmeyen bir uyaranla cezalandırılması. kötü not alan çocuğa tokat atmak olabilir.
    olumsuz ceza*: istenilmeyen bir davranış sonucunda varolan sevilen bir uyaranın ortadan kaldırılması. kötü not alan çocuğa bir hafta bilgisayarı yasaklamak olabilir.
  • "skinner's reinforcement theory" olarak da bilinir.
    bu teoriye göre insanların tecrübeleri, ihtiyaçları yada güdüleri onlara bazı davranışları yaptırır. bu davranışların da sonuçları vardır.

    insanların yaptıkları davranış:
    olumlu şekilde sonuçlanırsa (positive reinforcement )
    olumsuz şekilde sonuçlanmazsa ( negative reinforcement)
    bu davranış tekrar eder yada artar.

    insanların yaptıkları davranış:
    olumsuz şekilde sonuçlanırsa (ceza)
    olumlu şekilde sonuçlanmazsa (sönme)
    bu davranış biter veya azalır.

    kısaca ödül ve ceza işe yarar demektedir skinner abi.
  • bireyin, bir davranışa bağlı olarak uyarıcı alması ve bu uyarıcının daha sonra o davranışın yapılmasını ya da yapılmamasında etkili olması durumudur.

    örneğin ödevini yapan öğrenciye olumlu pekiştireç vermek öğrencinin o davranışı tekrarlamasında büyük etkendir.
  • skinner'dan bu yana hayvan ve insan davranışlarının biçimlendirilmesinde kullanılan belki de en etkili tekniktir. klasik koşullamada olan sönme davranışı asla ortaya çıkmaz. örneğin bir davranış için koşullanan birey, koşullama süreci bittikten yıllar sonra bile o davranışı kendiliğinden tekrar gösterebilir.
  • skinner kutusu, iki adet sıçan (sokaktan bulmadık laboratuar hayvanı, aşıları da tamamdı.) ve biraz kolayla yaptığımız deneye (yararlı patojen ile birlikte) konu olan koşullanma biçimi.
    ceza olmadan sadece ödül vererek denemiştik. 10 dk. da öğrendiler valla.
    daha sonraki günlerde ise eliyle koymuş gibi buldular.
    devam edersek şişeyi alıp kafese götüreceklerinden korkup deneyi bitirdik. (senden benden zekiler idi.)
    normalde şekerli su kullanılıyormuş ama biz daha ilgi çekici olsun diye kola kullandık. şişenin üstündeki tüm yazıları söktük ve kapağı kazıdık ki reklam olmasın diye. (nasıl koşullandıysak artık.)
hesabın var mı? giriş yap