• mesleği din satmak olan
  • bu kesimde bir de şöyle bir garabet var:

    misal (bunların karar verenleri hep +50 male oldukları için) bir amca dükkanının önünde göbeğini tuta tuta otururken, önünden güzel bir adam geçiyor. böyle biraz kas yapmış, şehvetli, yalanası, sürmeli gözlü bir genç delikanlı. adamın içi bir hoş oluyor bu elemanı görünce (yenir ki bu) ve kızını düşünmeye başlıyor; "lan ben bunu gördüm bir hoş oldum, kızım görse ne hale gelir" diyor ve hemen koşup bir fetva veriyor.

    "üçgen vücut yapmak dinen caiz değildir". sonra diğerleri kafa sallıyor: "valla öyle"

    ardından 9749837497 hadis filan arasından işine yarayan iki tane bulup buna tarihsel bir köken de buluyor. sonra amin diyor, herifin dün düşündüğü şey birden dini bir gelenek haline geliyor.

    hışt, baba, daha dün aklına geldi lan bu. sen değilmiydin "sürmeli gözlü ali'nin kılıcıyla fetihlerini yaparken kadınların kalbinde bıraktığı iz"den filan bahseden. alooo.

    gelenek ya, gelenek.

    bir de şey var tabi:
    bunların aslında öyle geleneksel filan bir kökeni olmadığını söylediğinizde de şöyle bir yanıt üretiliyorlar;
    "bana öyle gelmeden öncesi cahiliyedir."
  • dindarlık durumuna sahip kişiler ile karıştırılmaması gereken insan evladıdır. dindarlık durumunda kişi, kendi inancını yaşayıp, diğer bireylere karışmayı, yaptırım uygulamayı vs. aklından bile geçirmezken, dinci, herşeyin herkes için kendi tanrısı tarafından zaten düzenlenmiş olduğunu düşünür ve tüm diğer bireylerin de kendi tanrısının kurallarına uymasını ister.
  • şöyle bir eğilime sahipler; yani beyinlerinin çalışma şeklinde çok ilginç bir özellik var:

    atıyorum; bunlara "gerici" diyorsunuz. "gerici" kelimesi ile ne kastettiğinize dair herhangi bir sorgulama sürecine girmiyorlar. gerici kelimesini, defterlerine yazıyorlar, yarın size karşı kullanmak üzere saklıyorlar.

    sonra "ikiyüzlülük yapıyorsunuz", "söyledikleriniz ile yaptıklarınız arasında fark var", "yalan söyleyip kendiniz inanıyorsuz" diyorsunuz; ikiyüzlülük kelimesini kullanabilecekleri bir an aramaya başlıyorlar. beyinlerindeki response, ne söylendiği ile değil, bu sözü "bir argümana ait silah olarak" assimilate edip, bu söze adaptasyon sağlayıp, kendi silahları olarak kullanmak için bir duraklama evresine girmek biçiminde cereyan ediyor. başarabildikleri an saldırıya geçiyorlar.

    "gerek geleneksel medyada, gerekse de sosyal medyada, hükümet yandaşı olmayan yazarlara karşı cadı avı yapılıyor" dediğinizde ne yapıyorlar dersiniz? yine, sanki hiç bir şey olmuyormuş gibi hayatlarına devam ediyorlar ve cadı avı kelimesini kullanabilecek yer aramaya başlıyorlar.

    arkadaşım, iyi hoş da, bir de hatanı gör. jöle misin?
  • ks. din hocasi..
  • tehlike anında, atatürk rozetini -fotoğraf da olur- yüzüne doğru tuttuğunuzda, sarımsak görmüş vampir gibi hızla yanınızdan uzaklaşan canlı türü.
  • vergi kaçırır, cuma'yı kaçırmaz.
  • bu* isimle andığımız insan türünün zalim olmayanı yoktur.
    ya ailesinden birine*zulmeder, ya yanında çalışanı olan personele, ya altındaki mesai arkadaşına, ya mahalledeki kediye-köpeğe, hiç olmadı o hayvana yemek artığını veren komşu amca-teyzeye bilenir bir şekilde...
    her zalim gibi zayıflığa karşı tahammülsüzdürler. bir şekilde kendilerinden biraz zayıfına denk gelmeyegörsünler...
    ve tabii ki de her zalim gibi kendisinden azıcık güçlü birine denk gelirlerse, ona yapacakları yalakalığı izlemeye tahammül edebilmek için mide sahibi olmak şarttır.
    hep bir sorunları vardır çevrelerinde nefes alıp verenlerle, tedavileri zordur istisnasız.
    ıslah* dilenebilir kendilerine de zamanında böyle davranıldığı için dönüşleri güç* olan bu zalimler için ancak...
  • (bkz: gerici) (bkz: yobaz) (bkz: tutucu)
  • kendilerinden "biz" diye bahsederler, niye bilemiyorum...

    belki tv de bu röp ü gören vardır isim vermeyeyim,

    gazeteci: sonra ne oldu?
    dinci kişi: sonra üniversiteye girdik, eve çıktık..
    gazeteci: tek başınıza?
    dinci kişi: evet yalnız. tek başımızaydık o dönem.

    vs vs..
hesabın var mı? giriş yap