• gelmiş geçmiş en underrated albümlerden biri olabilir. muazzam tek kelimeyle muazzam bir slayer albümü.
  • 20 yıldır paul bostaph'ın bu albümdeki enfes performansından bahsedilmemiş olması ilginç. metal müzik tarihinin en muhteşem performamslarından biridir bana göre. şuradan yazdığı davulların muhteşemliği anlaşılabilir.
    https://m.youtube.com/…3d&v=vhv80w4dqli&mode=normal
    bu arada bu albümdeki favori şarkımın desire isimli sapık parça olduğu belirtmeden geçemeyeceğim.
  • 90'ların sonunda bütün metal gruplarının panik içerisinde heavy metal yok oluyor değişik bi şeyler yapalım artık paniği akımının slayer yansıması olan albüm. bazı gruplar gerçekten ağır sıçmışken slayer bu albümle idare etmiştir. aslında en rahat dinlenen slayer albümü olmuştur. arka fonda saatlerce çalsa sizi rahatsız etmez. (bir reign of blood'u dördüncü dinleyişten sonra yorulabilirsiniz mesela ama bu albümde böyle bir sıkıntı yoktur.) bunun yanında çok da sağlam şarkılar çıkmıştır. in the name of god albümdeki açık ara favorimdir.
  • ilginci daha sonra diabolus in musica kaliplarini kismen de olsa kullanmi$ olan barok muzik, johann sebastian bach* ile tanri'ya adanan en guzel eserlerin yaratilmasina vesile olmu$tur*.

    a$ik veysel bile demi$, $eytan bunun neresinde diye, ama 400 yil sonra demi$. olsuniki sayi olsun bizim olsun.
  • slayer'ın en gaz albümüdür. yok hardcore imiş yok nu metalmiş hep bir kalıp içine sokma isteği.
  • slayer'ın bu albümün turnesinde istanbul'da verdiği konser 13 yaşımda hayatımda gittiğim ilk konserdi. bir daha hiç slayer dinlemedim ama yine de iyi ki gitmişiz.
  • öncelikle slayer'a çok yakışan bir albüm ismi*. aslında hayatın özetini anlatır. (bkz: deaths head) şarkısının sonu ile (bkz: stain of mind) başı gibidir hayat. sonra hızla giderken bir anda (bkz: desire) başlar.
  • tritona orta çağ'da kilise tarafından takılmış lakap.

    orta çağ müziğinde dörtlü denen ve aralarında iki nota bulunan ikili notalardan teşkil akorların kullanımı yaygındı. sol-do ya da la-re gibi. bu akorlar arasındaki ses aralığı da genelde 2,5 ses ediyor ve uyumlu bir ses veriyor.

    iki nota arasındaki ses aralığı 3 tam ses olduğunda ise gerilimli, huzursuz bir ses ortaya çıkıyor. kilise, tanrının müziğinde böyle huzursuzluk veren şeylerin olamayacağına, bunun olsa olsa şeytanın sesi olduğuna karar verdiği için bu 3 tam ses aralığına sahip olan ikililerin (örn. fa-si) müzikte kullanılması yasaklanıyor ve bu ikiliyi "müzikteki şeytan" ilan ediyor. rönesansın sonuna kadar triton kullanılmıyor.

    wagner tristan und isolde'de kullanır tritonu. nasıl bir huzursuzluk verdiğini dinlemek isteyenler dinleyebilir.
  • ortaçağda kilisenin "şeytanın müziği" olduğu gerekçesiyle kullanımı yasakladığı akor, artmış dörtlü... uğruna kilise birçok müzisyeni telef etmiştir...
  • "şeytani tını" olarak da çevrilmiş bulunan latince terim
hesabın var mı? giriş yap