devrimci

• şimdi "illüzyon sensin, gerçeklik de hepimizin kiçina kaçiyor" diye dalga geçsen olmaz. ama muhtelif arzu problemlerini ve içlerindeki sefilliği ve yüzeyselliği gizlemek için kültürel ve politik gerçeklikle uzlaşmayı tercih eden, bunu da pskiyatriden yarım yamalak devşirilmiş kavramlarla yapmaya çalışan sinan çetin tipi haddini hududunu bilmeyen aforizma yazarlarını ciddiye almak gerekir. gerçek budur, sanılmasın diye..
  
  çünkü sandıklarının aksine devrimcilik "dışarıdaki gerçeğe" yaklaşmanın bir yolu değil, dışardaki gerçekliği kendine yaklaştırma iddiasıyla ilgili bir problemdir. adi bazen yaşlı başlı bir büşra ersanlı olur, bazen ahmet şık olur, bazen imf başkanına ayakkabı fırlatan gençten bir delikanlı olur. nihayetinde illüzyon genellikle gördüğünüz bir şey değildir, görmekten kaçtığınız gerçeklerden türer.. devrimcilik olunan değil, yapilan birşeydir, gerçek de zaten aritmetikle ilgili bir mesele değildir.
• gündelik yaşamda, kitaplarda, filmlerde, derslerde tanımladığımız, panellerde tartıştığımız bir bok sistem var. sistem bok, bunu kesin biliyoruz ve sağcımızla solcumuzla değişmesini isteriz. isteriz yani, hepimiz. yalnız ondan bahsederken, yenilmez bir canavardan bahseder gibi bahsediyoruz. onu eleştirirken yeniden üretiyoruz. işte devrimci, sistemi yenilmez bir canavar olarak görmeyendir, ve onun yeniden üretilmesine katılarak onurunu yitirmeyendir. devrim canavarın yenilebileceğine inanarak başlar.
• devrimi düşünen ya da yapan kimse.
  "devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. yürüyüşün farklı olur. bakkala, manava başka türlü davranırsın. bunun için kimse sana puan yazmaz tabi ama anlarlar. orada birisi farklı yürüyordur..." kazım koyuncu
• (bkz: mahir çayan)(bkz: deniz gezmiş)(bkz: yusuf aslan)(bkz: hüseyin inan)
• idam sehpasında deniz'leşen, sokak çatışmalarında mahir'leşen, işkencelerde ibrahim'leşen.
• onlar az aşık olmuşlardır ama çok sevmişlerdir.
  kimileri nezarethanede itiraf eder 20'sinde dahi bir kızın elini tutmamış olduğunu.
  bazıları da der ki "mavzer tutarken titremeyen elim, görünce titriyor onu."
  
  (bkz: #17667499)
• insanın yaşam karşısında öfkesi ve kederi gelişip politik bir bilinç haline geldiğinde, kendini bir çapulçudan bir devrimciye dönüştürür...
• deniz gezmiş katil olmadığı halde, kimseyi öldürmediği halde ona katil diyen göt oğlanlarının da tanımlama ihtiyacı duyduğu kavram.
• ülkenin, toprağının çocuğudur. milliyetçilik değildir yaptığı.. sadece yurtseverdir, aşıktır topraklarına ve o topraklarda yaşayan halka.. buna rağmen hiç bırakmak istemediği, uğruna öldüğü ve orada ölmek istediği ülkesinde hiç mi hiç sevilmeyendir... sadece türklüğü reklam edilen bilmem kaç kişi israilde öldürüldü diye ayağa kalkan halkı için, gazze için, gazzeli anneler için bile ölmeyi bilendir... ırakta, lübnanda, meksikada, yunanistanda ölmeyi bilendir, yahut sokakta yasal bir polis kurşunuyla ölendir, o çok sevdiği ülkenin, onu hiç sevmeyen devlet memurunun kurşunuyla ölürken, yine o aşık olduğu toprakta ölmenin huzuruyla gözlerini kapayan ama yinede kendini halkına sevdirememiş olandır devrimci... platonik aşıktır devrimci, sevilmek için değil inandığı için sevendir devrimci... yüreğinde taşıdığı sevgi, bir kadına/adama dahi olsa, dağları, kırları ve kentleri dize getirendir devrimci, ölene kadar değil, uğruna ölebildiğinde bile yüreğinde taşıyandır devrimci...
• bilmiyorum kaçıncı kitabım oldu. ama mayıs ayında yayınlanıcak bu roman. konusu şöyle:
  
  bir tane devrimci var. böyle süper karizmatik lider filan, arkasında binlerce kişi var. sonra işte bu, arkadaşlarıyla silahlı örgüt kurmaya karar veriyor. ama paraları yok :( o yüzden adam para bulmaya çalışıyor. bir ajansa başvuruyor. "amaç için para lazım." iş veriyorlar, önce bir reklamda oynuyor. rocky bilmem kaç vardı, rocky reklam yıldızı oluyordu, ona benzer sahneler yaşanıyor işte. fena para kazanmıyor, bir tane sikko tabanca alıyor. sonra bir dizide oyunculuk teklifi alıyor. bölüm başına 5000 liraya anlaşıyor. bir yılda 150 bin lira filan kazanıyor öyle de. birkaç düzgün silah daha alıyor. ama genç devrimciler rahatsız oluyor; hadi artık, halkı silahlandıralım filan diyorlar. o da bakıyor böyle olmıcak, kazandığı para anca 3-5 kişinin silah ihtiyacını karşılıyor, kendi işini kurmaya karar veriyor. model ajansı kuruyor önce, sonra birkaç iş daha kuruyor, ölüyor sonra.