deneyim

• "experience is not what happens to you - it-s how you interpret what happens to you."
  (bkz: aldous huxley)
• buradayım, kafanı kaldırsan göreceksin beni. omzumun üzerinden arkama bakma, arkanı da dönme, çünkü bir geçmişim yok, gelecek de olmayacak.
  
  korkuyorum, her ne isem her sabah uyandığımda o şey olmayı yeniden öğrenmem gerekiyor çünkü. ilk çayımı yudumlarken işe gitmek üzere olan bir adam olmayı öğrenmem gerekiyor mesela, karımı öpüp arabaya inmeyi, araba kullanmayı yeniden öğrenmem gerekiyor. yaptığım iş öyle yabancı, öyle uzak ki bana mesai her başladığında yeniden öğrenmem gerekiyor.
  
  birilerine gülümsemem, birilerine darılmam, patronumun nasıl olur da benim gibi bir adama maaş ödemeye devam etmesi konusunda kendimi ikna etmem, mantıklı sorular sormam, bana sorulan sorulara mantıklı cevaplar vermem gerekiyor.
  
  akşam eve dönerken araba kullanmayı yeniden öğrenmem, yemekte karıma ve kızıma her şey yolundaymış, biz kendi halinde yaşayan orta halli bir aileymişiz gibi davranmam, kızımın kahramanı gibi görünmem gerekiyor. odama çekilip kitap okurken edebiyat heveslisi mutsuz bir adam gibi, televizyon izlerken izlermiş gibi görünmem gerekiyor.
  
  karıma sarıldığımda, öptüğümde kendisini güvende hissettirmem gerekiyor ve -allah kahretsin- her gece uyumayı yeniden öğrenmem gerekiyor.
  
  tam buradayım. kafanı kaldırsan göreceksin beni. ardımda bi' şey yok, arkanı da dönme, orada da bi' şey yok. çünkü tam burada olmayı da -allah kahretsin- her an yeniden öğrenmem gerekiyor.
• aynı duvara daha once toslamısh olmak fakat bir sonraki duvarı farklı achıdan gordugunde eskisini hatırlanmasının kesin olmadıgı durum
• iyi hocadır ama ücreti fazladır.
• hayatta yenilen kazıkların bileşkesidir
• hiçbir deneyim, önlemin ağır kapılarını kapatabilecek kadar sabit kalmaz yaşamın kaygan zemininde.
• “zihnim, kendi zamanı içinde ilerlemeye ihtiyaç duyar, bir başkasının zamanına boyun eğemez. çünkü biliyorum ki, kendi deneyimim bir başkasına uygulanamaz.” (s.79)
  - rousseau
  
  alıntı: foucault, kendini bilmek
• "fakat kim yeterince deneyimli olmakla övünebilir? en deneyimli olmakla böbürlenen kişi bile bir kez olsun budalalık etmemiş midir?"
  (bkz: denis diderot)
  (bkz: jacques le fataliste et son maitre)
• "eskilerin “yapamazsın” dediğini yapmayı denersen yapabildiğini görürsün. eskilerin doğrusu kendilerine, yenilerinki de yenilere. eskiler ateşi sürekli yanık tutacak yakıtı sağlamayı muhtemelen bilmiyorlardı; yeniler ufak bir kuru kütüğü bir kazanın altına atıp kuş hızıyla yerkürenin etrafında fırıl fırıl dönüyorlar; deyim yerindeyse eski insanları öldürürcesine... yaşlılık gençlikten daha nitelikli bir eğitici faktör değildir, kaybettiği kadar kazanmamıştır çünkü. akıllı insanların değerli bir şeyi mutlak yaşayarak öğrendiklerini hiç sanmıyorum. yaşlıların gençlere verebilecekleri değerli bir öğütleri gerçekten yoktur. kendi deneyimsiz ve yetersiz hayatları, “özel nedenlerdendi” diyecekleri acınası birer başarısızlık olmuştur. belki hala bu deneyimlerinin doğruluğunu savunacak bir parça inanç kalmıştır içlerinde; ancak aslında sadece bir zamanlar olduklarından daha az gençtirler. otuz yıldır bu gezegende yaşıyorum ve hala büyüklerimden değerli hatta içten bir öğüdün tek bir hecesini duymayı umuyorum. bana hiçbir şey söylemiş değiller ve muhtemelen işin özüyle ilgili bir şey söyleyemezler de. işte hayat, büyük oranda denemediğim bir deneyim; onların deneyip denemediklerinin ise bana hiçbir faydası yok. değer kabul ettiğim bir deneyim olmuşsa, bunu akıl hocalarımın bana önceden anlatmadıklarından emin olabilirsiniz."
  
  henry david thoreau
  doğal yaşam ve başkaldırı ^* 1854
• deneyim olağanüstü bir şeydir; aynı hatayı bir daha yapınca onu derhal tanımanızı sağlar.