• ikibin tl bütçe ile şehir bisikleti almak amacıyla kızıltoprak şubesine gittiğim ve enteresan anlar yaşadığım tok satıcı dır. adamlar ellerinde bu bütçeye uygun bisiklet olmadığını daha yüksek sınıf bisikletler sattıklarını söylediler. oysa bana göre küçük bir servet olan bütçemle mağazaya ne kadar da mağrur girmiştim. artık tipimi mi beğenmediler, bisikleti bu adama verip telef etmeyelim mi dediler satış yapmamak için adeta savaş verdiler. tam çıkarken dışarıda boyuma posuma göre bir tane cannondale gördüm ona da satıldı dediler. ha ben yıldım mı? hayır. gittim elimdeki bütçenin 3/4 üne taş gibi bir scott aldım. cayır cayır biniyorum.
  • indirimli ürünlerin iadesini başbakan dahi gelse "normalde" yapmadıklarını söyleyen çalışanları bulunan şirket.

    kötüdürler demiyorum, ama başımdan geçeni de bilin istiyorum. bugünlerde tek başına kalan eziliyor. dayanışma içinde olmak yüceltiyor.

    sirkeci şubesinde geçiyor olaylar.

    indirim nedeniyle, 4 yıldır sahip olduğum geotech life bisikletimi satıp yenisini alayım dedim ve 700 liraya anlaştık. parasını nakit verdim ve faturayı aldım. bisiklete binmedim bile, çünkü aynısı zaten bende var. ayarları yapılacaktı ve o yüzden almadım.

    daha sonra sitede özelliklerine bakarken farkettim ki 48 kadro da var. benim kadro 53'tü. içime bir şüphe düştü ve aradığımda aldığım bisikletin 48 olduğunu öğrendim.

    bugün de işten izin alıp gittim ve denediğimde içime sinmedi. önce 53 kadro sordum ama o şube haricindeki ürünlerin indirimli fiyattan satılmadığını söylediler. (daha sonra telefon edip, ankara'dan 53 kadro söylediklerini de ilettiler. demek ki oluyormuş.)

    para iadesini istedim. o sırada devreye "müdür" dedikleri adam girdi. ellerinde nakit olmadığını, ürün satıldığında beni arayıp söyleyeceklerini ve paramı alabileceğimi söylediler. böyle bir şeye hakları olmadığını, benim de ürünü 7 gün içerisinde iade etme hakkım olduğunu söyledim, ama söyledikleri şekilde olmasına da itiraz etmedim. elimdeki faturayı da, ay sonu olduğu için almaları gerektiğini söylediler. ben de hiç düşünmeden verdim. müdür ellerinde 700 lira bulunmadığı için veremediğini söylerken, biraz sonra param ile ilgili endişe etmemem gerektiğini "burası delta. burada kimsenin parası kalmaz." diyerek delta'nın büyüklüğünden bahsedebiliyordu.

    sonra aradılar ve 53 kadroyu ankara’dan istediklerini söyledi. ben de artık istemediğimi, para iadesini istediğimi belirttim. “yapacak bir şey yok.” deyince çok şaşırdım ve müdür dediği kişinin aramasını istedim. arayan soran olmadı tabii..

    sonra destek adreslerine e-posta yazdım. ona da dönüş olmadı. ertesi gün parayı almaya gittiğimde çıkartıp verdiler. müdür ise bu kez "bizi şikayet etmişsin. biz sana paranı vermeyeceğimizi mi söyledik? patron aradı, e-postayı da okudum. benim hiç şeyimde değil de (şeyimde yerine orada gerçekten kullanılan kelimeyi söyledi), ne oldu söyledin de?" diyerek arkasını dönüp çıktı mağazadan.

    ben de delta'yı iyi biliyordum. iadeyi de aldılar ama, böyle bir muamele ile. aklınızda olsun...
  • kesinlikle güvenilir olmadıklarına kanaat ettiğim bisikletçi. hem tasarımı hem de fiyatı sebebiyle bisiklet sevdamın gereklerini karşılayacak şeye, corratec superbow fun almaya karar verdikten sonra kapılarını çaldım. ilk gittiğimde kendilerinde ve diğer şubelerde the bisikletten kalmadığını söylediler. ertesi gün başka bi model bakmak için gene gittim. bu kez başka bi görevli karşıladı beni. superbow fun aradığımı öğrendiğinde o da bi iki yere telefon açtı ve istanbul'da bi şubenin deposunda sözde kalan son bisikleti buldular ve 1850 lira fiyat çektiler. ellerindeki bu bisikletin 44 cm kadro boyunun ve fiyatının uygunluğunu araştırıp son kez düşünüp karar vermek için oradan ayrıldım. bi gün sonra satın almaya karar verdiğimi söyleyip getirtmek için tekrar gittim. bu kez aynı bisiklete bi başka görevli diğerinden habersiz 1650 lira istedi; bu fiyata çok sevindiğimi görünce de kargo ücretini benim ödememi istedi; bi anlık sevinçle "tamam." dedim ben de ve 140 lira kaparo bıraktım. 1 gün sonra, yani bugün telefon açtılar "bisiklet geldi." diye. dükkandan içeri girdiğimde sonradan aydınlanan arkadaş oturuyordu yetkili masasında. ben bisikleti kontrol ederken, geçen verdiği 1650 lira fiyat yüzünden azar işittiğini, asıl fiyatın internet sitesinde yazdığı gibi 1950 lira olduğunu söyledi. tabi ki neye uğradığımı şaşırdım. "ben bu fiyatı nasıl veririm, sen fiyat söyleyecek kadar yetkili değil misin, birbirinizden nasıl haberiniz olmaz?" gibi cevapsız sorularla ve hönk mönklerle 15 dakika kadar geçtikten sonra şaka yaptığını söyleyip fiyatın 1650 lira olduğu ama kargoyu da benim ödemem gerektiğini söyledi. yeni fiyat 1700 lira. "tamam." dedim, "kargoyu da ben ödeyeyim ama kargo faturasını isterim.". kargo faturaları toplu gönderildiği ve ellerinde sadece bu bisiklete ait bi kargo faturası olmadığından alamadık. ona da "tamam." dedim. 1700 lirayı ödeyeceğim, "fatura kes, veriyorum parayı." dedikten sonra ödediğim tutar kadar fatura kesemeyeceğini, böyle konuşmadığımızı, ekstradan kdv ödeyeceğini yani olamayacağını söyledi.

    -e ne kadar yazacak faturada?
    +250 lira yazarım.
    -peki ben bu bisikleti satmaya karar verdiğimde veya çalındıktan sonra bulduğumda ilgililere ne göstereceğim?
    +(pamuklu yastıklar). internetteki fiyattan vereyim (1950 lira), 200 lira fazlası. o zaman yazarım tam faturayı.
    -kaparoyu verir misin?

    kasaya yöneldi ve neyse ki verdiğim kadarını geri verdi. "iyi akşamlar." deyip ayrıldım.

    not: burada yazılanların hiçbiri doğru değildir. hepsini götümden uydurdum. eğer bisiklet tutkunuz ve yeteri kadar paranız varsa bahçelievlerin arka sokaklarında gezinirken gözünüzü yirmi sekiz falan açın; müşteri orgazmını çok seviyorlar.
  • prensiplerine sıkı sıkıya bağlı ama bu prensipleri arasında müşteri memnuniyeti yer almayan işletme.
  • anlaşılan şu ki adamlarını organize edip hakkında iyi haberler yazdıran bisiklet firması. hakkında tüketici şikayetlerinde bir dolu şikayet bulunmuştur. hukuki haklar takip edilmektedir.kimse durup dururken bok atmaz. piyasada pek çok kişinin canı yanmış ki yazmış.
  • ankara'nin kalburustu kismini ve bisikletten anlamayan tipleri bi guzel sogusleyen, bisiklet dukkani gorunumlu inek sagma tesisi.
  • sitelerinden iki gün önce northwave mission lady mtb ayakkabısı aldım. nerdeyse saat başı girip gelişmeleri takip ettiğim halde hiçbir şey göremeyince mağazaya telefon ettim. meğer ayakkabıyı stoklarında var sanıyorlarmış, oysa ki bitmiş. "ee ne olacak şimdi" dedim, "paranızı iade edeceğiz" dediler. yani telefon edip sormasaydım muhtemelen günlerce bekleyecektim...
    müşteri memnuniyetleri gerçekten paha biçilemez.
    az önce bu durumu konuştuğum bi arkadaşım da, "stok durumunu güncel tutmaları gerektiğini taa 2007'de söylemiştim onlara, ilgileneceğiz demişlerdi, baya ilgilenmişler" dedi.
    velhasıl, kendilerinden alışveriş yapmama kararı aldım.
    yapmayı düşünen arkadaşlarımı de yaptırmama.
  • müşterilerin sadece para olarak görüldüğü, ithal edilen ürünlerin fahiş fiyatlara satıldığı, müşteri memnuniyetinden bihaber işletmemsi.
  • basit-markasız ürünleri çok pahalıya satmaya çalışan bir yer. mahalle arasındaki bisikletçilerde 2-3 tl'ye satılan klasik mekanik zile 11,54 tl istiyor.ticari kar gereklidir ama bu kadarına kar değil, kazık denir.

    http://www.deltabisiklet.com/…uctinfo,1973,odesismc
  • bir on puan daha kazanmışlardır şahsımdan.

    kendilerinden bir 2 ay önce aldığım rublenin bir dişlisi kırıldı, bu durumu mail atarak, resimli bir şekilde izah ettim.

    ertesi gün telefon ile geri döndüler, bir yeni rubleye karar verdik ve kargoya verildi parça. bir gün sonra, az önce de elime geçti(balıkesir'deyim).

    kırılan rubleyi de geri istemediler, daha farklı olan rubleden de fiyat farkı istemediler.

    müşteri memnuniyetini aşmışlar, müşteri orgazmıyla ilgileniyorlar.
hesabın var mı? giriş yap