• "bir filmde bir silah varsa, o silah muhakkak patlar" klişesine, ayak ve bacaklar üzerinden şahane bir gönderme yapan tatlı-sert kadın filmi.
    --- spoiler ---
    filmin ilk yarısı boyunca baş döndüren o güzel bacak, ilk yarının sonunda acımasızca kopar.
    ikinci yarı başlarken hiç manasız yalanan o ayak, filmin sonunda adamın boynunu kırar.
    --- spoiler ---
    e çünkü, tarantino diyor ki bir kadının en etkili silahı bacaklarıdır.
    "yok artık, ne silahı?" diyenlere, bir bacağın ne menem bir silah olabileceğini rodriguez planet terror'de alenen göstererek cevap veriyor.
  • --- spoiler ---

    kurt russell sarışın hatunu arabaya attıktan ve diğer kızları takibe kalkmadan bir kaç saniye önce kızla aralarında geçen dialog:

    kr - pekala pam, ne tarafa gidiyorsun, sağ ya da sol?
    pam - sağ
    kr - aa olmadı şimdi, bu çok kötü
    pam - aa neden ki ?
    kr - sağa ya da sola gitmen konusunda %50 şansın vardı. görüyorsun ki ikimiz de sola gidiyoruz. sen de rahatça sola gidebilirdin. böylelikle henüz korkmaya başlamadan biraz vakit geçerdi. ama madem diğer yöne gidiyorsun, o halde korkarım ki, hemen korkmaya başlamak zorunda kalacaksın.

    --- spoiler ---
  • bir yandan godard, leone, kurosawa vb. filmografilerini yalayıp yutup, diğer yandan da her fırsatta çöp film izlemek ve bundan keyif almak, sinefilin sinemaseverden ayrıştığı noktadır. death proof, sinefiller için bulunmaz bir nimet; çünkü bu film, quentin tarantino'nun en sevdiği b (hatta c) sınıfı filmlerin, en matrak bölümlerini kafasında kurgulaması ve sanki "şeyi hatırladın mı be, ben hayal meyal hatırlıyorum abi" ya da "bakın lan ne buldum, oha" muhabbeti yapar gibi izleyiciye sunmasından ibaret. türlü imkansızlıklardan muzdarip olmayan, sinemasal zeka konusunda da sıkıntı çekmeyen bir yönetmen neden bile isteye çöp film çeker?:
    1) ortada bir iddia vardır. süper bir çöp film çekmeye soyunur.
    2) sevdiği filmlere normal bir filmde yapılamayacak derecede bariz göndermeler yaparak, seyircinin dikkatini o filmlere çekmek ister.
    3) yalnızca favori çöp filmlerinin en sevdiği sahnelerini kendisi çekme deneyimini kaçırmamak, kurt russell'ı kötü kahramanlığa (en azından serseriliğe) geri döndürmek, sınırsız kadın oyuncuyla gönül rahatlığıyla ayak çekmek gibi naif nedenleri vardır.
    tarantino bu nedenlerin hepsine hakkıyla sahiptir. bu filmi çekerek bir kabahat işlemiş değildir. çünkü sonuç öylesine bir çöp film değil, bir über-çöpfilm ya da türdeşiçöpfilmlerinkralı seviyesinde. gidiniz, görünüz, eğleniniz.

    --- spoiler ---

    ilk bölümde arabada geçen diyaloglarda şahane bir the thing göndermesi mevcut*.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    üç tekrarlı kaza sahnesi, bu filme dair tek tarantino zeka ışıltısıdır. bir tek bu sahne bile, tarantino yaratıcılığına saygı duymaya yeter.

    --- spoiler ---
  • istismar sinemasının mükemmel bir uygulaması. hasta kaldım tarantino abimize bir daha.
    lap dance yapan kızın hafif göbekli oluşuna da hastayım, oh be gerçek kız mis gibin.
  • --- spoiler ---
    filmin ilk yarısında ölümlerini izlemek üzere birkaç kızı baştan aşağı tanıyoruz, onlarla bağ kuruyoruz ve bir anda her şey olup bitiyor, muhteşem bir çarpışma sahnesiyle kızların ölümlerini izliyoruz.. katil karakterin akıllı ve acımasız olduğuna kanaat getiriyoruz..

    ikinci yarıda yepyeni dört kızla tanışıyoruz, hoş sohbetlerine şahit olurken ilk yarıdaki kızlarla aynı kaderi paylaşacaklarını düşünüp bir muhteşem çarpışma sahnesi daha bekliyoruz. beklenen bir sahneden sonra filmin öylecene bitivermesi ihtimalini de tarantino'ya yakıştırabiliyoruz.. lakin bu kızlar yaman çıkıyor, katil karakteri madara ediyorlar.. daha önce pek rastlamadığımız şekilde katil karakter "i'm sorry" diyor, ağlıyor, perişan oluyor.. ve biz buna çok gülüyoruz. manasız bir knockout sahnesiyle de doygunluğa ulaşıyoruz..
    --- spoiler ---

    film bitiyor, biz salondan çıkıyoruz.. leziz bir film izlemiş olmanın verdiği keyifle çay içmeye gidiyoruz..
  • http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=224722

    öncelikle fatih özgüven in şu linkteki yazısı film üzerine tartışmaya daha bi zevkle/şevkle yöneltiyor insanı, söylemeden edilmez..

    ilk bölümü -jungle julia lı bölüm- ne kadar yormuşsa ikinci bölümü -abernathy li - o oranda hatta çok daha fazla coşturmuş, eğlendirmiş ve sonunda kan görmekten süründürmüş -gülmekten- film olmuştur benim için ..
    tarantino şöyle yapmış böyle yapmış olmamış ya da süper olmuş demiyim de ben asıl şuna üzüldüm; şimdi bu filmden sonra veya önce robert rodriguez in planet terror unu izlesek adam gibi grindhouse diyerekten, bu sinema sektörü babalarının dibi mi düşerdi, aç mı kalırlardı, n olurdu yani .. planet terror un fragmanıyla idare etmeye çalışmışlar ama olur mu hiç ya, belki de öyle olsaydı hakikaten hayat boyu unutulmayacak bi gaza gelme coşma eğlenme -karanlık bi salonda olabileceklerin en iyisi- yaşayabilirdik ..tarantino ve rodriguez in bu ayrılığa üzüntüleri şüphesiz bizimkinde çok daha üst boyuttadır ki çaresizlik çok kötü hakkaten,.

    --- spoiler ---

    film her ne kadar diyaloglarca istila edilmiş olsa da -gereksiz yere çoğunlukla- aksiyonuyla bi denge yakalıyor, iki bölüm arasında 14 ay geciyor*, bu geçişin hemen öncesinde freudyen açıklamalarda bulunan kovboy şapkalı şerif diyor ki bunun bir cinayet olduğunu düşünüyorum ama elimde delil yok , sanırım nascar yarışlarını izlemeye gideceğim.. adam az önce stuntman mike için söylediği orgazmik bir zevk alıyor ifadesini nascar yarışlarını izleyerek alıyor.. bizi seyirci olarak olağanüstü araba takip sahneleriyle karşı karşıya bırakarak ve kendi dublörünü (stuntman mike bi nevi tarantinonun -yönetmenin- dublörü olarak filme tahakküm kuruyor ilk bölümde, bazı sahnelerde özellikle kızlara bira verme sahnesinde tarantino nun bu "benim filmdeki karşılığım stuntman mike tır" dercesine kullandığı kadrajlar , diyaloglar ile bunu algılayabiiyoruz, ikinci bölümdeyse yönetmen olarak ait olduğu zamanın kurallarına uygun biri olarak filme müdahil olmuyor olamıyor, almış yetkisini stuntman mike tan, ilk bölümde eril iktidar sahibi ve her istediğini elde eden stuntman mike ikinci bölümde karı gibi ağlıyor adeta, yönetmen de artık onun arkasında değil, çünki piyasaya bu sefer mankenler, film yıldızları , dublörler çıkıyor, hollywoodyapımı bir projede çalışmak üzre geldikleri tennessee den bu uyduruk kasabaya - taşraya- geliyolar ve taşradaki o erkek gücünü dolayısıyla varlıklarıyla bile yıkabilicek güce sahipler, fatih özgüvenin yazısını da bu yüzden önerdim, tarantinonun taşradan merkeze yönelik dikizciliğinde yatıyor -popüler kültür babından- diyor son cümlesinde..* tarantino nun hollywood dan getirdiği 4 kız ile taşranın o güçlü ve karizmatik erkeği mücadelesini tabi ki kızlar ezerek kazanıyorlar.. merkezden lebanona gelen güç lebanonda halen 70lerden kalma alışkanlığını sürdüren stuntman i tarantinonun onayıyla yokediyor.. o manyak kızların şu anki seyirci kitlesiyle olan benzerliğini de özellikle vurgulayor planlarıyla tarantino .. veya yine o kızların cezbediciliğini reklam kokan kadrajlarıyla aktarıyor bizlere.. mesela bi diğer ayrıntı filmin sonlarında scary movie 4 tabelasına çarpmalarıyla gercekleşiyor, ilk bölümde tarantino zamanın hız filmlerini yeniden "çekerken"* ikinci bölümde taşak geciyor, ve günümüzde ne kadar da farklılaştığını ve gercekliğini yitirdiğini söylüyor kısaca.. özgüven yazısında kıro diyor stuntman e ve dolayısıyla tarantino ya, ama tarantino da aslında tiplemesiyle 70 lerin o tip filmler çeken yönetmenlerine kıro diyor, ve artık kıro olmanın imkansızlığından, rezilliğinden dem vuruyor ikinci bölümde .. neyse parantezi kapıyım, unuttum) filme koyarak izleyene bi tür orgazmik zevk vermeyi planlıyor analizci şerifin deyimiyle.. madem sapık katil stuntman mike olamıyoruz böyle olsun diyerek orgazmik zevkleniyoruz harbiden ..

    --- spoiler ---

    üzerine yazı yazmanın çok eğlenceli ve zevkli olduğu filmmiş bak bu film bi de-şöyle bi ne kadar yazdığıma baktım ve karar verdim-, ne kadar aynı şeyleri yazıp dursam da film hakkında düşünmek, tarantino nun kontrolörlüğünü ve sentetik zekasını takdir etmek çöp filmlerin yeniden kullanıldığı bi filme yakışan bişi sonuçta, gidin kapıtırın diyorum..

    ayrıca zoe bell tapılası bi kadın imiş, mimikler, fizik, yetenek metenek gırla.. fevkalade fevk fevk ..
  • --- spoiler ---

    ikinci bölümdeki araba takip sahnelerine (zoe yu düşürmeden nasıl çektikleri ayrı bir başlık bence) ve ennn son sahnedeki zenci hatunun finish him darbesine mest olduğum film.

    --- spoiler ---
  • çocukluğumdan beri charger mı siker challenger mı diye ciddi manada ikilemde kalan biriydim. bu film soruma cevap oldu.
  • dün seyrettiğim film.

    dikkatimi çeken ve hoşuma giden bir-iki noktaya değinmek istiyorum:

    --- spoiler ---

    1. ve 2. gruptaki kadınlar pek çok noktada ve hatta grup olarak da aynı: arkada oturan sürekli ayaklarını camdan dışarı çıkarıyor, birisi sevgilisiyle öpüşmüş ama taktik gereği sevişmemiş, birisinin reklam panosunda diğerinin moda dergisinde resimleri var, her 2 grup da çılgın ve "kanka forever" konseptinde takılıyorlar, her 2 grubun baskın elemanı da zenci... daha bir sürü şey...

    bir farkla:
    1. gruptakiler eğlen-coş gerisi boş felsefesini benimseyerek alkolü olsun-uyuşturucusu olsun takılan, sırf eğlence olsun diye arkadaşını kucak dansının kucağına atan ve "hmm, olabilir" diyerek hiç tanımadığı bir adama kucak dansı yapabilen* ehl-i keyf tayfasıdır... 2. grup ise (her ne kadar 1 embesil üye bulundursa da) 1. gruptakilere göre daha bir -gerçek anlamda- özgür, ayakta durabilen, nispeten daha ciddi işleri olan harbi tiplerdir. ve -buraya dikkat- hikayedeki "figüran olduğu kesin olanlar" bunlardır (sosyopat eleman cidden figüran mı, yazıyo mu anlayamadım ben; barmen tarantino "valla figüranım diyo ama herhangi bir filmde oynadığını görebilmiş değilim." demişti).

    işte görünüş olarak birbirine bu kadar benzeyen bu 2 grubun arasındaki bu ince nüanslar sonucunda, 1. grup elemanları berbat bir şekilde kıyma olarak ölürken, 2. gruptakiler ise sapığımızı araya alıp çok fena sopalıyor..

    güzel mesaj...

    dikkatimi çeken bir diğer nokta ise, tarantino'nun önceki filmlerine yaptığı göndermeler: kill bill'den 3 tane yakaladım:

    - 2. gruptan bir kızın cep telefonu melodisinin kill bill'deki ıslıklı şarkı olması
    - cinayetten sonra, yine olayın aslını kendi başından geçmiş gibi şak diye çözen bir şerif olması ve yanında "ee baba olay hakkında ne diyosun?" şeklinde sorular soran bir oğlunun olması, bunların giyim-kuşam tarzları, mimikleri, tavırlarının aynı olması (karakter ve oyuncular aynı)...
    - bir de 2. gruptaki silah taşıyan zenci kızı, rezervuar köpekleri'ndeki "bahşiş vermem." diyen top sakallı, mantıklı elemana* benzettim; hani filmin sonunda hayatta kalan tek elemana... ve bu iki karakterin "haklı çıkma hikayelerindeki mantık ortak paydası"na... (zenci kadın da mantıklı oluşunu çeşitli diyaloglarda gösteriyor; özellikle diğer kızı her "ama..." diyip kıvırmaya yeltendiği anda susturması ile).

    zaten rezervuar köpekleri'ndeki masabaşı tartışması ile, (yine bir restoranda!) kızların tartışması da çok benzerdi bence:

    - yapabilecekleri tek meslek bu, ve sen bu yüzden onlara bahşiş vermelisin : daktilo öğrensinler!
    - sen de çamaşırlarını geceleri yıkama : çamaşırlarımı istediğim zaman yıkarım!

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap