• ayrica, kansas'ta bir $ehir.. abd'nin cografi olarak merkez noktasi buraya du$uyormu$ ($imdilik..).
  • (bkz: liban)
  • 80' li yılların başından kalma bir human league şarkısı...
  • lübnan ülkesinin ingilizce yazımıdır.
  • new hampshire'daki 13 bin nüfuslu bir $ehir.
  • israilli post-rock topluluğu.
  • ve pensilvenya'da da 24 bin nufuslu bir sehir. oradaysaniz ve bir olayi var mi diye merak ediyorsaniz bir olayi yok ben soyleyeyim. harrisburg'a gecin yarim saat.
  • 2009 yapımı bir savaş filmi, bu yılki istanbul film festivalinin konukları arasındaydı. farklı bir film. kamera bir dakika dışında filmin tamamında bir tankın içinde. bu kapalı ortamdan çevreyi gözleyen askerler aracılığıyla savaş daha gerçek bir biçimde perdeye yansıtılmış.

    venedik "altın ayı" dahil pek çok ödülü olan bu film izleme listelerinin üstlerinde olmayı hakediyor.
  • öncelikle filmin konusu kısaca şöyle; israilin lübnan'a savaş açtığı ilk güne değinen film, bir tankta görevli 4 askerin, "insan" olan bu çocukların, korkularıyla, kavglarıyla, sakin kalamayışlarıyla ve en önemlisi o daracık tankın içine sıkışmışlıklarıyla hayatta kalmaya çalışmalarına değiniyor. tanka yeni atanan shmulik daha ilk görevinde hepsi acemi olan arkadaşlarının da gergin olduğu bir gece geçirir ve ardından israilin lübnan topraklarına girişinde görev alırlar. nişancı olan genç asker tetiği çekmekte zorlanmaktadır. idam fermanını yazmadığı halde cellat olması istenmiştir. masum insanların celladı.

    yönetmen filme pek çok farklı şey katmış. öncelikle dışarıyı gösterdiği her an'a tankın dürbününden tanık oluyoruz. bu o anlarda belgeselvari bir hava yaratıp, rahat bir açı vermeyerek bizi de tankın içine sokmasıyla sonuçlanıyor. klostrofobik ortam bir şekilde bizi de hapsediyor, hatta yer yer nefes almamızı bile engelliyor. bu kamera oyunu daha sonra (nişancı dürbünü olduğu için) hedef de gösteriyor. burada hedef olanlar, olması gerektiğini düşündüklerimiz ve hedefi hedef haline getirenler* de var.

    doğru yanlış hedefler. düşmana saldırmazken, masum birini, barışı hedef alabiliyor. yer yer içimizden geçtiği üzere israil askerini hedef alabiliyor (her an patlar kaygısı yaratarak). hiç çekinmeden ölülere bakabiliyor. onların yanında anlamsız soğukkanlılıkla oturan yaşayanlara, ailesini kızın kaybetmiş çıplak bir kadına nişan alıyor. namlunun (kameranın) ucunda hiç olmayacak bir an ve yerde paris, londra hedef oluyor (bkz: hedef*). ikiz kule'ler afişinin önüne park eden phalangalistleri göstererek kulelerin de hedef olduğunu gösteriyor. kamera çok yönlü çok acımasız ve çıplak. kamera dışarı da bir silah olarak kullanılıyor.

    sonuç olarak kamerası ve karakterleriyle savaşın çıplak yönünü gösteriyor film. sert bir şekilde gösteriyor ve ekliyor "bu en kolay görevdi". savaşın sonrasını varın siz düşünün ilk gün böyleyse.

    filmin açılış sekansında görünen ayçiçek tarlasını filmin sonunda afişteki haliyle içinde tank varken görüyoruz. abestle iştigal bu durum savaşın gereksizliğine sert bir gönderme kanımca.

    not: filmin çıkış noktası da afiş ayrıca. tüm hikaye bu sahneyi gören yönetmen tarafından yaratılmış. bazen tek kare yetiyor demek ki bir şeyleri anlatmaya (anlamaya)

    *
hesabın var mı? giriş yap