• soyle de bir anektod vardir; bu hilbert amcam bir seminere katilmis, adamin teki sunum yapiyo bir seyle yaziyo ciziyo filan, bir yerde iste burda da bir hilbert uzayi kullaniriz filan diycek olmus. bunun uzerine david hilbert sormus: what is a hilbert space?
  • david hilbert amcamiz arkasinda 23 tane de guzel problem birakmistir matematikciler ve fizikciler ugrassin diye.. bunlardan 10 tanesi hemen hemen cozulmustur, gerisi de bizleri beklemektedir. ozellikle 10ncu problem cok ugrastirmistir - diophantine equationlar hakkinda (bunlar sadece integer cozumu olan esitliklerdir)
  • "bu yetmez. fizik fizikçilere bırakılamayacak kadar zor bir uğraştır!" lafını etmiş alman matematikçi. doğru söylemiş. derin matematik muktesebatı olmadan fizik yapamazsınız; lakin büyük konuşmuş..
  • pantolonu yırtılmıştır ve bunu farkeden öğrencisi cesaret edipte söyleyemez bir türlü, çok asabi ve mizaci sert bir adam olduğu için öğrencileri kendisinden çekinirmiş.* aradan bir hafta geçer ve o pantolon hala yırtıktır ve bir kır gezisinde öğrencisi cesaretini toplayıp hilbert'e söylemeye karar verir.

    neyse, öğrencisi kibarca pantolonun yırtık olduğunu söyler ve hilbert hiç bir şey olmamış gibi "ha evet, o bir haftadır yırtık der" anlayacağınız; adam zaten farkındaymış... sonrasında durumu anlamayan ve haliyle mala bağlayan öğrencisine aynen şunu der:

    "bir matematikçinin en önemli özelliği bazı şeyleri unutabilmesidir"
  • 20.yy.'ın belki de en önemli matematikçisidir.
    matematiğe soyutlamayı getirmiştir.

    (yıllar sonra gelen, denizin buz gibi sularından gelen eklemece)
    ... demişti odtü elektrik-elektronik mühendisliğinde profesör olan çok sevdiğimiz hocamız mustafa kuzuoğlu, ben de anında, saniye harcamadan gelip yetiştirmişim, bi de sahiplenmişim ya helal olsun bana, nası gaza getirdiyse.

    çık başarılı bu hilbırt...
    (mustafa hoca hilbırt diyenlere de uyuz olurdu, "a dostlar eleman alaman, doğrusu hilbert" derdi. hala da derdir(diyordur) heralde...)
  • (bkz: hilbert uzayi)
  • hilbert uzayı'nı bulan bu büyük matematikçi, bir öğrencinin artık derslere gelmediğini fark edince sebebini sınıfa sorar. söz konusu öğrenci şair olma hayaliyle okulu bırakmıştır. profesör hilbert birçok kitaba konu olan o ünlü sözü söyler: "iyi yapmış, onda matematikçi olmayı sağlayacak bir hayal gücü yoktu."
  • meşhur otel paradoksu, sonsuz kavramini anlamak acisindan temel teşkil eder.
    (bkz: hilbert oteli)
  • richard courantin doktora danismani. (bkz: the courant institute of mathematical sciences)
    ayrica courant'la beraber methoden der mathematischen physik adli iki ciltlik kitabi yazmistir. bu kitap matematigin, fizik ve muhendislik uygulamalarinda, ne kadar guclu bir arac olabilecegini cok guzel bir sekilde ve orneklerle aciklamaktadir. ilgililerine duyrulur.
  • david hilbert, ünlü alman matematikçi. geometriyi bir dizi aksiyoma indirgeyen ve matematiğin biçimsel temellerinin oluşturulmasına önemli katkıda bulunan alman matematikçi david hilbert integralli denklemlere ilişkin çalışmalarıyla fonksiyonel analizin 20. yüzyıldaki gelişmesine öncülük etmiştir.

    1895 ile 1929 yılları arasında göttingen üniversitesi'nde profesörlük yaptı. yirminci yüzyılın başlarında, alman matematik okulunun önderi sayılır. 1897 yılında cisim kavramını ve cebirsel sayılar cisminin kuramını kurdu. 1890 yıllarındaki ilk çalışmaları sırasında, cebirsel geometri ve modern cebirde önemli bir rol oynayan çokterimli idealleri kuramının temellerini atarak, invaryantlar kuramının temel kanunlarını ortaya koymayı başardı. 1899 yılında, geometrinin temelleri üstüne araştırmalarının bit sentezi olan "geometrinin temelleri" adlı eserini yayınladı. bu, matematiğin çeşitli bölümlerinde aksiyomlaştırma amacına yönelen birçok verimli çalışmaya yol açtı.

    somut görüntülere başvurmaktan kaçınan hilbert, noktalar, doğrular ve düzlemler diye adlandırdığı "üç nesne sistemini" matematiğe soktu. ne oldukları kesin olarak gösterilmeyen bu nesneler, 5 grupta toplanmış 21 aksiyomla açıklanan bazı ilişkiler ortaya koyar. ait olma, sıra, eşitlik veya denklik, paralellik ve süreklilik aksiyomu bunlardandır. bundan sonra, aksiyomlardan birinin veya öbürünün doğrulanmadığı geometriler kurdu. temel terimleri kendilerine aksiyomlarla yüklenen özelliklerden başka özelikleri bulunmayan mantıksal varlıklar olarak ele aldı. klasik matematiği savunmak ve ondaki apaçıklığı göstermek için brouwer ile giriştiği tartışmalar, matematikte geniş biçimli incelemelere yol açtı.

    1930'da göttingen üniversitesi'nden emekli olan hilbert, aynı yıl königsberg'in fahri hemşeriliğine seçildi. hilbert'in bu seçim nedeniyle yaptığı naturerkennen und logik (doğanın anlaşılması ve mantık) başlıklı konuşmasının son tümcesi şöyledir:

    wir müssen wissen, wir werden wissen. (bilmeliyiz, bileceğiz.)
hesabın var mı? giriş yap