• yüz yıl önce bu ayın 17'sinde ilk temsilini veren kurum.

    "darülbedayi-i osmani heyet-i temsiliyesi, rumi kânunıevvelin on yedinci perşembe günü bâ'de'z-zuhur saat bir buçukta hanımlara ve dokuzda erkeklere mahsus olmak üzere tepebaşı belediye tiyatrosu'nda ilk piyesini temsil edecek ve bu yeni temsilin hasılat-ı umumiye-i safiyesini tamamen asker ailelerine yardımcı hanımlar cemiyeti'ne teberru eyleyecektir.

    darülbedayi heyet-i musıkiyesi de bu müsamerelere iştirak ederek en nefis âsâr-ı kadimeden bir fasıl icra edecektir."

    -aralık 1915, sabah gazetesi.
    .

    koskoca istanbul belediyesi şehir tiyatroları iki gün sonra bakalım şu 100. yıldönümü için ne yapacak.
  • gelenektir ve bir dönemin simgesidir.
    o zamanlar televizyon yoktu.sinema emekliyordu.halkın ilk göz ağrısıydı darülbedayi.insanlar en güzel giysilerini giyer,çaba göstererek ve bir bakıma emek vererek tiyatroya giderdi.şimdiki gibi tv'nin karşısında osurarak oturup beyni iğfal eden teknolojiye zıt bir misyonu vardı darülbedayinin.
    (bkz: hey gidi günler hey)
  • ilk açıldığı zamanlarda müslüman kadınların rol almasının yasak olduğu ve genelde ermeni kadınlardan oluşan azınlık kadınlarının rol alabildiği şehir tiyatroları.
  • (darülbedayi-i osmani): istanbulda, ii.mesrutiyetin ilanından sonra 1914te, batıya açılma çalışmalarının kültür alanındaki devamı olarak, belediye başkanı cemil paşa`nın girişimiyle kurulan konservatuardır. bir okul olarak kurulan bu kurum daha sonra profesyonel bir tiyatro topluluğu olarak çalışmalarını sürdürmüştür.
  • istanbul şehir tiyatrosunun ilk şekli ve adı.

    türk tiyatro tarihinde, tiyatronun kuruluş ve gelişmesinde darülbedayi topluluğu öncülük etmiştir. türkiye'de ilk düzenli bir tiyatro kurulması ve sahne sanatçılarının yetiştirilmesi fikri 1914 yılında şehremini operatör cemil topuzlu tarafından ortaya atılmıştır. bu fikrin gayesi, türk halkına tiyatroyu sevdirmekti.meşrutiyet devri öncesi yurdumuzda, sahne hayatı ve sanatı, ermeni ve rumların paylaştığı faaliyetlerle devam ediyordu. bunlardan rumlar özellikle pandomim ve kantoda, ermeniler de melodram ve komedi oyunlarında ustalaşmış toplulukları meydana getiriyordu.
    türkler ise, doğaçlama sanatçısı ve orta oyuncularıydı. 1908'de meşrutiyetten sonra, temsilden önce verilen kanto ve çalgı bölümleri kaldırılmış; bunun yerine yurt konuları işleyen, cemiyet problemlerine temas eden ve dilimize çevrilmiş eserleri sahnelere konmaya başlanmıştır.

    1927 yılında darülbedayi adında bir dergi çıkarıldı. bu dergi 1935 yılından sonra türk tiyatrosu adını aldı. günümüzde de şehir tiyatrosu organı olarak yayınını sürdürmektedir.
    1931-1932 mevsim döneminde belediye meclisinin genel kararıyla şehir tiyatrosu olarak
    adını değiştirdi. yeni bir tüzükle şehir tiyatrosu, istanbul belediyesi'ne bağlandı.

    kaynak: darülbedayi'nin elli yılı (özdemir nutku, ankara-1969)
  • http://ibstkutuphane.ibb.gov.tr/…ordambt/yordam.php adresinde pdf arşivi açık olan dergi.

    sağ üstteki kutucuklara tıklayın.
hesabın var mı? giriş yap