• gelin ile cinsel ilişki kurması toplum tarafından onaylanmış erkek rolü.
  • aziz nesin'e göre, başka birinin evinde pijamayla oturabilen adamdır.
  • çoğu kişinin d's damat'tan alışveriş yapıp damat ürünü satın aldığını zannettiğini gözlemliyorum. her ikisi de orka grubun olsa da d's damat daha alt kesime hitap eden ve nispeten kalitesiz ürünlerin bulunduğu marka olduğunu belirtmek gerekli.
    damatta sezon takım elbise fiyatları 1000-2000 lira bandındayken d's damatta 300-500(durmadan %70-80 indirime girerek) lira civarındadır. fırsatını bulduklarında 600-700 liraya kaktırdıklarını da gördüm. aman diyeyim sentetik ağırlıklı takım elbiselerine o kadar para vermek cahillik olur.
    damat'ın en önemli özelliği pantolon kesimlerinin efsane olmasıdır. bu ceket kalıplarına da yansır. şirket politikaları gereği d's te bu kalıpları kullanmadıklarını belirtmeliyim. d's kesimlerinin kalas gibi olmasının sebebi budur.

    not: aynı durum tween ile twn arasında da geçerli.
  • ercan saatci'nin lakabidir
  • hırsızdır.

    "sökül kızı *" der; adamın ciğerini söker.
  • türk takım elbise devleri arasında en düzgün kalıplar ve en düzgün takım elbiseler bu abilerde diye görüyorum. örneğin kığılı'da, sarar'da her şey baba kesim, göbekli bir herifseniz uygun, ama fit bir vucuda sahipseniz babanızın takımını giymişsiniz gibi geliyor. bu herifler öyle bi kalıp kesmiş ki çat çat oturuyor üzerine, çok da fit bir görünüm veriyor. kumaşları da bayaa iyi.

    lakin fiyatları bence inanılmaz pahalı. bir ayakkabı 600 lira, bir kazak 279 lira minimum, standart bir manşetli gömlek 289 lira, takım elbise 1899 lira falan filan. şekle dayalı bir işiniz varsa değiyor mu değiyor, ama bu çok ciddi pahalı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. yılda bi gidip maaşı gömücen çıkıcan.
  • lütfen yanlış anlaşılmasın ama, ürünleri bokum gibi olan firmadır. bi kaza alırsınız kolları kısa gelir boğazı sizi boğar, ama göbek kısmı çuval gibi sarkar.
    slim anlayışları çok değişik. armut'lara göre üretim yaptıklarını düşünmeye başladım.
  • gömlekleri network'ten veya fabrika'dan tasarım ve fiyat açısından 5 kat falan kötüdür. ayrıca o kadar uydurma yan markalar çıkarıyorlar ki. twn yapmış tween'in ucuzu. twn campus yok d's, damat falan filan. okmeydanı'nda bir outlet mağazaları var nişantaşı'nda 1000 liraya çaktıkları takımları 150 liraya veriyorlar. çoğu mağaza çalışanı abi ne lazımdı modunda. tween konumlandırma ve ürünleri açısından başarılı gerisini at gitsin.
  • kesinlikle ama kesinlikle takım elbise alınmaması gereken giyim markasıdır. özellikle çinden getirttiği görünüşü çok güzel ama kalite olarak rezil kumaşlardan oluşan kreasyonundan aldığınız harika kesimli takım elbise, 2 ay gibi kısa bir süre içinde kumaş atmak* sureti ile heba olmakta, özellikle pantalon kısmındaki kumaş atmalarla kıçınızdaki iç çamaşırın gözükmesi sonucu sizi rezil etmektedir.

    alınan takım elbise kısa zaman içerisinde kullanılamaz hale gelmekte, ve paranızın çar çur olmasına neden olmaktadır..*
  • mesajlarıyla beni yalnız bırakmıyor, indirimlerden, kampanyalardan haberdar ediyordu. kendilerinden hiç alışveriş yapmadığım hâlde bana gösterilen bu yoğun ilgi, ne yalan söyleyeyim hoşuma gidiyor, bu hiç tanımadığım firmaya karşı önüne geçemediğim bir sempati beslememe sebep oluyordu. o da bu yakınlaşmanın farkında olsa gerek, en son mesajında bana adımla hitap etmeyi tercih etmişti. bu son adımı atmanın ilişkimizi yeni bir aşamaya taşımak yerine her şeyin sonu olacağını ikimiz de bilemezdik. mesajda bana adımla hitap edilen yerde nevzat a. diye tanımadığım bir ad yazılıydı.

    aylardır nevzat a.'ya gönderiliyordu bu mesajlar; ben indirimlerle, hediye puanlarla şımartıldığımı sanırken, o ilgi alaka aslında hep herhalde bir zamanlar damat'tan yüklüce bir alışveriş yapmış, sonra da yanlışlıkla, ya da adamların musallat olacağını öngörüp bilerek başka bir numara vermiş olan nevzat a.ya gösterilmişti.

    yıkılmıştım. yolda yürürken, karşıdan gelen kızın arkasındaki birisine yönelmiş gülümsemesini üzerine alınan bir bedbaht gibi yüzüm yarım bir gülümsemeyle çarpılmış, kalbim yalan vaadlerle kırılmıştı. öleceğimi sandım, ama yaşadım. ve bir sabah... iyileşmiştim.

    damat ise her şeyden habersiz beni sezon sonu indiriminden haberdar ediyor hâlâ, hediye puanlarımın geçerliliğinin ay sonunda dolacağı uyarısını yapıyor havanın serinlediğini, ceketimi almamın yerinde olacağını öğütleyen bir sevgili gibi. ağlamıyorum, hayır, üzülmüyorum artık bu neredeyse her gün gelen mesajları okurken. yalnız, nevzat a.ya, bir numarayı doğru yazmayı beceremeyen geri zekalı satış görevlisine, ve tabii ki damat'ın agresif satış stratejisine karar veren o şerefsize anaları da dahil olmak üzere okkalı küfürler sıralıyorum.
hesabın var mı? giriş yap