• en hakikisi mille feuille (milföy) hamurundan yapılanıdır.. mis gibi tereyağ kokmalıdır.. her ne kadar puf puf gözükse de ve sanki hava yiyormuşsunuz hissini verse de, tam bir kalori bombasıdır..
  • fransızca'da hilal demektir. türkçe'ye kruvasan olarak geçen tereyağlı ekmek de, hilal şeklinde olduğu için adı croissant'dır. eğer içine çikolata konursa, hilal şeklinde sarılmadığından adı pain au chocolat olur.
  • fransızcada gittikçe büyüyen anlamına gelen kelime. genelde matematikte kullanılır. örneğin
    (f(x1)-f(x2)/(x1-x2)>0 koşulunu sağlayan fonksiyonlara fransızlar croissante der. sonundaki e nin sebebi de fransızcada fonksiyon kelimesinin * dişi * olmasıdır.
  • (bkz: kruvasan)
  • cheflik egitimim boyunca belkide bin kere yapmak zorunda kaldigim gidadir. tereyag blogunu hamur icinde enclose ve leavine ederken, yagin erimemis ve ya catlamamis olmasi cok onemlidir. 2 kiloluk hamur icerisinde yaklasik 700gr tereyagi bulundugu halde, insanlarin onu yerken uzerine biraz daha yag ekleyip yemesi ise ilginc bir konudur.
  • iyi yapılmış olanına rastlamak için çok şanslı olmanız gereken bir çörek türü. bana göre en iyi örnekleri fransa ve italya'da yapılır. buralarda ise bu kalitede olanları pek bulunmadığından en iyisi kolları sıvayıp, mutfağa girmek ve kendi tarifinizi denemek olabilir.
    denemeden önce size tavsiyem bu işin zamanlamasını iyi yapmaktır. düşündüğünüzden daha uzun sürebilir.
    iyi bir croissant kesitinden belli olur. kestiğiniz zaman katmanları bal peteği görünümündeyse başarılısınız demektir.
    malzemeler
    500 gr. un
    140 gr. su
    140 gr. süt
    55 gr. şeker
    50 gr. tereyağı
    11 gr. maya
    12 gr. tuz
    ara katman için
    200 gr. tereyağı
    üzeri için
    yumurta sarısı
    öncelikle akşam saatlerinde hamur yoğurma işine başlamanızı tavsiye ederim. hamur malzemelerini bir karıştırma kabına alarak, düzgün bir hamur elde edene kadar yoğurun. hamuru bir disk halinde yuvarlayıp, üzerini streç filmle örttükten sonra bir gece buzdolabında bekletin.
    soğuk tereyağını buzdolabından çıkardıktan sonra yağlı kağıt arasına alarak 19x19 ebatında açın.
    hamuru dolaptan çıkarın, 26x26 cm. boyutunda açın. hamurun ortasına tereyağını koyduktan sonra diğer taraflarını zarf şeklinde üzerine katlayın. 20x60 cm. kadar açtıktan sonra hamuru düzgünce üçe katlayın, buzdolabında yaklaşık 30 dk. dinlendirin. bu açma ve katlama işini iki kez daha tekrarlayın. her defasında en az 30 dk. dinlendirmeyi unutmayın, süre daha uzun olabilir. 3. turdan sonra hamuru bir gün ile üç gün arasında dolapta bıraktıktan sonra şekil verme işine geçebilirsiniz.
    hamuru açacağınız tezgah yüzeyini hafifçe unlayın. hamuru düzgün bir şekilde açmaya başlayın. 20x110 cm. dikdörtgen şeklinde olacak.
    bir pizza kesici yardımı ile bu dikdörtgenden üçgen şeklinde parçalar kesin. yaklaşık 15 adet olacaktır. daha sonra hamuru uzun kenarından başlayarak yuvarlayın ve rulo haline getirin. aralarında yeterli miktar boşluk bırakarak yağlı kagıt yayılmış tepsiye aktarın. 25 derece sıcaklıkta 2 saat kadar bekletin. üzerlerine yumurta sarısı sürün.
    önceden 200 dereceye ısıtılmış fırında yaklaşık on dakika kadar pişirdikten sonra fırın ısısını 175 dereceye düşürün. on dakika daha pişirin. son olarak ısıyı 150 dereceye düşürüp 6 dakika daha pişirin.
    görüntü şu şekilde olmalı
    sonuç olarak yaptığınız bu harika çörekleri kahvaltıda mı yersiniz, paketleyip sevdiklerinize hediye mi edersiniz, seçim sizin.
  • ing. ay coregi.
  • hastası olduğum bir fransız xy kromozomlusu var: alex.

    kendisini 'just a french guy cooking' olarak biliyor da olabilirsiniz. alex bir 'food nerd'. ama öyle böyle nerd değil, kendisine hasta olduğumuz nokta da tam olarak bu zaten. kendisi yaklaşık iki aydır bir kruvasan serisi çekiyor. şimdi normal bir insan iki ay neden kruvasan serisi çeker, değil mi? adam kruvasana koyacağı 'ultimate' tereyağını bulmak için fransa kırsallarındaki çiftliklere gidip tereyağı fabrikalarına filan gidiyor çünkü. neyse bu manyak alex sırf kruvasan hamurunu eşit şekilde açabilmek için bir oklava makinesi üretti.

    evet, bu bir yemek kanalı.

    lan sen nasıl bir manyaksın alex. merak edenler için şuraya bir link bırakıyorum. bu makineyi montajladığı video. olur da ilginizi çekerse soğan doğradığı manyak bir video var, bebeğim benim beee, izleyecek diziniz yoksa sit-com niyetine alex izleyebilirsiniz.

    fakat uyarayım, bir noktadan sonra bilinç altına saçma etkileri olabiliyor. geçenlerde gemide seferde ve interneti kısıtlı bir arkadaşım "ya burda ukraynalı bi adam bana 'hilal neden islami bir figür, anlamı ne?' diye sordu, ben de bilmiyorum bi googlelasana" dedi. 'what does croissant mean in islam' diye googleladım.

    bu cümle size de garip gelmiyorsa, size marmelatlı öpücükler yolluyorum.

    ps: hilalin islamla filan alakası yokmuş, hilal 20. yüzyılda islamla bağdaşlaştırılmaya başlanan ama kökeni orta asya ve bizans'a dayanan bir sembolmüş. zaten osmanlı bir bokunu da bizans'tan çalmasa şaşıracağım ama daha o günleri göremedik.
  • (bkz: crescent)
hesabın var mı? giriş yap