• şöyle bi laf söylemişliği vardır, extreme tenakuzlar içerisinde herhalde:
    - sen orada oturacaksın ben sana converselerle ziyarete gelecegim manyak seviyeni bil.
    kafasını toplayamıyor bu ara, mazur görüyorum, polemiğe girmek istemiyorum.
  • eşit derecede megaloman olduğumuzdan, birbirimize iltifat ederken kendimize pay çıkarabiliyor veya kendi kendimize övgüler yağdırırken "ah işte ben de böyleyim, benden bahsediyor" deyip yine kendi kendimizi mutlu edebiliyoruz... veya uzatmayalım: körler ve de sağırlar birbirini ağırlar. aynı yoğunlukta "takık" olduğumuz konuların sayısının oldukça fazla olmasından ve de "zıt kutuplar birbirini çeker" geyiğini sallamayalı ikimiz için de yıllar olduğundan "seni seviyorum çünkü bana benziyorsun" deyip günümüzü gün etmenin huşuu içerisindeyiz... ha bazen dönemsel geri çekilmeler, sahneyi boş bırakmalar olabilir... hepsi oyunun bir parçası :) o zaman senin için gelsin: gerçek ve düş...
  • bizans imparatorlarından justinian'ın hukuk reformunun en önemli parçalarından biridir. roma kanunlarının hepsini bunda toplatmıştır.
  • zor olduğu kadar güzel bir kokteyl:

    ipek ve safir

    bir kalp dolusu çilek likörü

    yarım çilek yeterli

    içki namına aşk

    beyaz saten çarşaflar üzerine kızgın bir aşk gecesindeki dövüşmelerden dökülmüş 3 damla kan
  • sadece bazı özel kelimeler için bazı özel açıklamalar yapan bir sözlük

    tendernessamaç

    delicateness ince

    mücevhersüs

    leopargece etc.
  • hukukcudur veya olacaktır ama ajda? deseniz asla yönetim ve hukuk bilimleri ile ilgili bir yayın olduğundan bahsetmez. üniversiteden mezun olacak onur belgesi de diva kürsüsü ajda pekkan ana bilimdalı tarafından verilecek. you can like the like you'r living you can live the life you like diye devam eden sözler içinde oyunu istediğinden yana kullanmış, bu arada bir de kendine inanınca o'nun dışındaki dünya sürekli kendilerine applause tabelası kaldırılan show programı seyircilerine dönüşmüştür. maceraperest ruhunu tatmin için gittiği (just give me some gasoline and you fill up my dreams) alaska'da balık ayıklarken mahvettiği cildi ve elleri için avrupa'nın en büyük estetik cerrahlarını "çok acil" olarak toplantıya çapırmış, toplantı sonunda ise fransız bir kırığın getirdiği şu dergi kapaklarına yapıştırılan loreal plenitude hydrating floral toner ile yetinmek zorunda kalmıştır, o günden beri çünkü ben buna değerim diye bağırır ara sıra. dimağını felc eden unsurlar hala tarafımızca araştırılmaktayken insan olarak da düzgün biri olduğuna kanaat getirilmiştir *.
  • i have a confession to make adlı singleı bütün eczahanelerde ve sadece yetki verilen tuhafiyelerde satışa çıkmış olan, canlı canlı show programı yorumlayıcısı, yavaş yavaş, sürekli aynı şeyleri söylediğimizi fark etmeye başladığım bir beyefendi. 4 yıllık büyük projesinin son senesinde, yine full aksesuar sene sonu etklinliklerine katılan, bir takım "anlık olayların etkisi ile büyüsü bozulan" insanlara " her zaman başı yukarıda olmanın" ne demek olduğunu gösteren özgüven abidesi. hakkında söylediğim her şeyi bir tersten bir de yüzden okuması gerektiğini zaten bildiği için, beni laf anlatmak için 6 yaşıma geri dönmek zorunda bırakmayan keyif insanı.
  • bir kurtlar gecesinde ayakkabı bağları çözülmüş bir çocuk . koşarken elindeki şişeyi kırdığından beri üzerine sinen o kokuyla herkesi büyülüyor... sahne tozlu.. oldukça rahat bir yatakta sadece bir kişinin yatmasını istediği için sadece bir kişi yatıyor. yarısı alevden bir bedenle ne kadar rahat edebilir.. her gece kurtlar gecesi göz gözü görmüyor kederden.

    şimdi kelimelerin zamanı değil, çocuk
    kurtlar bütün iyi niyetlerini yedi, çocuk
    bir cinayetten sana et kaldı
    kimseye gösterme sakla onu
    yarısı öldürülmüş bir cesetin
    diğer yarısında aşk yaşa
    yaşa yaşa yaşa
hesabın var mı? giriş yap