çoğul
-
"az kişi yetiyor,
ancak küçük kayıplarda yerine yenisi - -
daha önce başkalarıyla gelmiştiniz,
burası neresi?
her şey yokken daha / kesindir:
işler gizli bir düzen görünenin ardında.
onlar uzak - - lıklarıyla güzel:
ölüleri bile rahat hatırlıyamıyoruz.
susmak kalemdir, sesleniyorsunuz, peki - -
nedir bu gürültü, duymuyor muyum?
beni gene bir yere götürmek istiyorlar,
bilseler bölmeleri - -
tükenirken bir çoğul az / da azar / da
ümit / sizsiniz, susmak - -
kurşun ve duvar
susmak kalemdir."
[iki başına yürümek'ten, yeni dergi, 34, temmuz 1967] -
...
bir çiçek ektiydim balkonun en uzak yerine, bilmiyordum o vakit boşluğa çoğul doğacağını, bir serçeyle yaren oldular. aynı tastan su içtiler onca zaman, bir gün gelmedi serçe, çiçeğin endişe ettiği belliydi. sonra yine gelmedi serçe ve yine, yine gelmedi. ilkin suya küstü çiçek, başkaca kuşlar gelsin diye ekmek kırıntıları serptim balkona, onca kuş gelse de bir daha su içmedi çiçek. onunla konuşmak için çok meyil ettim ama nafile, belli ki içine düşen özlem onu kavuruyordu. o günün ardından bir kerecik olsun başını göğe kaldırıp baktığını görmedim. sonra çoğul bir sessizlik doğdu balkona, bir daha açamadım balkon kapısını, dayanılacak gibi değildi balkonun en uzak yerini bulamamak. derken bir serçe gelmeye başladı çürümeye gün tutmuş köklerinin başına, sanki bir nöbete yeminli gibiydi. gagasıyla su içirdi her gün toprağa, artık çiçek yok sandıydım, didik didik etti serçe toprağı ve can verecek bir dal bulmuş olmalı ki, çiçeğin yeşilinden bir çoğul daha doğduğunu gördüm. o gün balkon kapısını açtım, serçe hiç oralı olmadı ve nöbetine sadık olduğunu yineledi. bir fincan su koydum önlerine, serçe önce çiçeğe içirdi, sonra kendi içti. bu kez aynı gagadan su içen bir başka çoğula doğuyordu. serçenin gözyaşları mutluluğu selamlıyor gibiydi, ağladıydı serçe çiçeğin yeşiline. pul pul düşen gözleriyle öpüyor gibiydi onu, çoğul bir rüya sandım onları, o vakit balkonun tam orta yerine uzandım ve şimdiyi çoğul içinde konuşacak zamana gülümsedim.
sonra her şarkıyı bir sözcük olarak düşündüm.
edit: imlada kusur. -
"insan beyninin zihinsel süreçleriyle ilgili olan başka bir örnek de, bütün dillerde, tekillerin çoğullardan ve çoğulların ikililerden [duals] daha sık olmasıdır. yani, insan beyni, gruptan önce tekili ve grup türünden önce grubu kaydeder." steven roger fischer - dilin tarihi
(bkz: çoklu)
(bkz: multiple)
(bkz: erkekler)
(bkz: kadınlar)
(bkz: beyazlar)
(bkz: kızılderililer)
(bkz: günler)
(bkz: çocuklar)
(bkz: akşamlar)
(bkz: hasta yakınları)
(bkz: aforizmalar)
(bkz: timsah gözyaşları)
(bkz: doğum kontrol teknikleri)
(bkz: siyah hayvan isimleri)
(bkz: baba kız diyalogları)
(bkz: kedi yiyip kanını içen geziciler)
(bkz: ıssız ada fıkraları)
(bkz: şanssız tamlamalar)
(bkz: ilişkiler)
(bkz: kaybolan kelimeler)
(bkz: doktorlar)
(bkz: buzağılar)
(bkz: üç harfliler)
(bkz: yersu ruhları)
(bkz: köy küfürleri)
(bkz: dağlar)
(bkz: o gidenler)
(bkz: haşhaşiler)
(bkz: internet yasakları)
(bkz: hacet kapıları)
(bkz: kardeşler eller)
(bkz: köy haikuları)
(bkz: sözlük yazarlarından aforizmalar/@ibisile)
(bkz: platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları/@ibisile)
(bkz: kontra sorular)
(bkz: kistler)
(bkz: yağma türkleri)
(bkz: sayılı günler)
(bkz: çerkezler)
(bkz: hurlar)
(bkz: eğin manileri)
(bkz: ölüme dair konuşmalar)
(bkz: o yıllar)
(bkz: bir zamanlar)
(bkz: midas'ın kulakları eşek kulakları)
(bkz: dersten atılırken oluşan ilginç diyaloglar)
(bkz: ramazan fıkraları)
(bkz: otuzbir çekmeye verilen isimler)
(bkz: murphy yasalarının mantıksal çözümlemeleri)
(bkz: işler güçler)
(bkz: düşman kardeşler)
(bkz: 1950'ler)
(bkz: daha neler), daha neler neler
(bkz: yemek atasözleri)
(bkz: şemsi paşa pasajında sesi büzüşesiceler)
(bkz: renkler)
(bkz: çelişkili istekler)
(bkz: seninkiler)
(bkz: giller)
(bkz: aptallar)
(bkz: bakanlıklar) -
-
-
-
ingilizcesi, plural.
-
-
- bir bendir benden içeri
* bilin bakalım kim -
bir erkek ismi imiş.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap