• bugun su goz bantlarini cekici buluyorsak, "vay be ne tasakli adam" diyorsak bir korsanlara iki bu arkadasa borcluyuz..

    ikinci dünya savasinin sonlarina dogru bu gidisattan rahatsiz olan genc subaylardan stauffenberg(yazinin sonuna kadar s. olarak anilacaktir.. ben de insanim zira) albay henning von tresckow tarafindan bu suikast hadisesine tahsis edilir.. oturup konusur bes alti üst düzey subay "ne yapalim ne delim su deliyi haklayalim" derler.. "ama oyle sikko bi ismi olmasin operasyonumuzun" önerisi o sirada kasette calan "der valkyrie" ile bertaraf edilir ve bu suikast operasyonu "operation valkyrie" olarak anilir ingilizler tarafindan..

    1944'te s. hizla terfiler alarak, hitler'in bizzat baskanlik ettigi toplantilara katilir.. istedigi an hitleri indirebilir o sira ama aklinda hitlerin sag ve sol kollari himmler ve groning i de öldürmek vardir.. o yüzden ittihatli olur hep.. 20 temmuz 1944 de hitlerin konferans odasinda uzaktan kumandali bir bomba ile hitleri öldürmek ister.. ama hitler 40 level bi necromancer olup, hasar emme özelliklerine sahip oldugu icin bir sekilde minik siyriklarla bu hadiseyi atlatir.. hitler patlamaya dayanikli oldugu halde sinirli bir insandir "tiz kellesi vurula" emrini hemen verir ama s. coktan topuklamistir.. ama sonra yakalanmistir ve idam edilmistir diger subaylarla birlikte..
  • adolf hitler'e suikast düzenleyerek darbe girişimi başlatmış alman subayıdır.

    20 temmuz 1944 günü hitler'in bulunduğu toplantı salonuna, içinde 970 gram ingiliz yapımı zaman ayarlı plastik patlayıcı olan evrak çantasıyla girmiş, çantayı masanın altına, hitler'in ayaklarının çok yakınına yerleştirmiş ve bir bahaneyle toplantı salonundan uzaklaşmıştır. tıpkı filmlerdeki gibi arkasında bomba patladığında o istifini bozmadan ağır ağır yürüyerek oradan uzaklaşmış, "bu patlamadan kimse sağ kurtulamamıştır nasıl olsa" diye düşünerek uçakla berlin'e geçmiş ve arkadaşkarıyla hemen darbe girişimini başlatmıştır. stauffenberg ve arkadaşlarının planı dahiyanedir: herkese "yönetimi ele geçirmek isteyen ss'ler führerimizi öldürdü. bu yüzden bu gözü dönmüş ss'leri durdurup düzeni sağlamalıyız" diyerek ss'leri tutuklama emrini vermiştir. ilk başta işler tam da stauffenberg'in istediği gibi gitmiş, berlin'de alman polisi ve diğer askeri birlikler hitler yanlısı ss subaylarını tutuklamaya başlamıştır. stauffenberg ve arkadaşları neredeyse tüm berlin yönetimini ele geçirmek üzeredir. fakat patlamadan sağ kurtulan hitler, kritik isimleri telefonla arayıp "ben yaşıyorum oğlum, siz ne bok yiyorsunuz lan orada" deyince bir anda işler stauffenberg'in aleyhine dönmüş ve darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. sonrası ise malum: idam.

    peki hitler o patlamadan nasıl sağ kurtuldu?

    1) toplantı, doğu prusya'nın rastenburg kasabasında (günümüz polonya'sının ketrzyn kasabasında) hitler'in meşhur karargahı wolfsschanze (kurt ini) adı olarak bilinen, orman içinde gizlenmiş, son derece kalın beton duvarlardan yapılmış korunaklı binada yapılacaktı. bu binanın tüm duvarları yıkılmaz betondu ve dışarı açılan penceresi yoktu. bu da içeride patlamanın etkisini arttıracak, dışarı çıkamayan şok dalgası içeriyi adeta cehenneme çevirecekti. ancak hitler, havanın sıcak olduğu gerekçesiyle son anda toplantının konferans salonunda yapılmasını ister. hava sıcak olduğu için tüm pencereleri açık olan konferans salonunda patlama beklenen etkiyi göstermemiş, şok dalgası pencereden dışarı çıkarak patlamanın etkisi azalmıştır.

    2) aslında aynı patlayıcıdan iki taneyle toplantıya gelen stauffenberg, hitler'in toplantıyı 15 dakika erkene alması nedeniyle ikinci bomba düzeneğini çalıştıracak zamanı bulamamıştır. aldığı savaş yaraları nedeniyle sol gözünü, sağ elini ve sol elinde ise yüzük ve serçe parmaklarını kaybetmiş olan stauffenberg için iki arada bir derede bu düzeneği çalıştırma işi hiç de kolay değildi.

    3) hitler'in çok yakınına konulan çanta, son anda oradaki adamlardan birinin (albay heinz brandt) ayağına takılmış ve albay brandt içinden "hay zikicem şimdi çantasını da" diyerek çantayı aldığı gibi daha uzak bir köşeye, masanın ayağının öbür tarafına koymuştur (albay brandt'in bu patlamada bir bacağı kopmuş ve bir gün sonra hastanede hayatını kaybetmiştir).

    3) üzerinde haritalar ve bilimum askeri belgeler bulunan meşe ağacından yapılmış kalın ve ağır toplantı masası, adeta bir kalkan vazifesi görerek hitler'i korumuştur.

    hitler bu suikast girişiminden sağ kurtulunca kendisinin tanrı tarafından korunduğuna inanmış ve kafasında tasarladığı planı, tanrının onayladığı plan olarak düşünerek savaşın sonuna kadar bildiğini okumuş ve etrafındaki hiçkimsenin önerilerini dikkate almayarak savaşı kaybetmiştir (bkz: özgüven patlaması).

    ayrıca en güvendiği subaylardan birinin bile kendisini öldürmeye kalkışması neticesinde iyice paranoyaklaşmış ve etrafındaki herkesten şüphelenir olmuş. hal böyle olunca sürekli generallerin yerini değiştirmiş ve orduda işlerin aksamasına neden olmuştur.
  • gerçek hayattaki şu etkileyici fotoğrafı ile valkyrie filmininde kendisini canlandıran tom cruise'e toz yutturmuştur gözümde. adam yaşasa da kendisi oynasa, öyle birşey. demek istediğim, filmden böyle kare bulamazsın, ve bu gerçek. 2. dünya savaşının en heyecanlı şeylerinden biri de bu, karakterlerin çeşitli fotoğraflarını, ve o an'ları görebilmeniz. inanılmaz derecede etkilendim. karşısındaki gözlüklü belki de heinrich himmler.

    artık öğrendik ama, o an aklından neler geçiyor stauffenberg..
  • stauffenberg toplantının yapıldığı salona girdi. toplantıda üçü silahlı kuvvetten toplam 18 subay bulunuyordu. içerideki masanın çevresinde ss askerleri ayakta bekliyorlardı. hermann göring ve heinrich himmler toplantıda yoktu. hitler elindeki büyüteçle oynuyor, o sırada önünde serili haritalardaki ufak yazıları okumak için büyüteç kullanıyordu ve iki steno'da not tutuyordu. feldmareşal wilhelm keitel, albay von stauffenberg'in neden geldiğini hitler'e bildirdi. hitler, bir gözü bantla kapatılmış olan tek kollu stauffenberg'e baktı, kendisini hafifçe selamladı ve stauffenberg'in hazırlamış olduğu raporunu dinlemeden önce general heusinger'le işini bitirmek istediğini söyledi.

    stauffenberg, general günther korten ve albay heinz brandt'ın arasına geçip masaya oturdu. hitler'den bir buçuk metre ötede bulunuyordu. içinde bomba bulunan çantasını yere koydu. ileri doğru sürdü. meşe ağacından yapılmış olan kalın masa ayağının iç kenarına dayadı. çanta hitler'in ayaklarından iki metre uzaktaydı. o sırada saat 12.37 idi. general heusinger konuşmasına devam ediyor, masanın üzerindeki kocaman durum haritasında adı geçen yerleri gösteriyordu. hitler'le subaylar da haritanın üzerine eğilmişler, bakıyorlardı.

    o sırada stauffenberg'in dışarıya çıktığının kimse farkına varamadı. çıktığını yalnızca albay brandt gördü. brandt o sırada generalin anlattıklarını dinlemekteydi. bir ara haritayı daha iyi görebilmek için masanın üzerine eğildi, ayağı stauffenberg'in çantasına takıldı. ayağıyla çantayı bir kenara itmeye çalıştı. sonra bir eliyle uzandı ve çantayı ağır masa ayağının öteki tarafına kaldırıp koydu. şimdi bombayla hitler arasında kalın bir ayak vardı. hitler'in hayatını belki de, görünüşte çok önemsiz olan bu hareket kurtarmıştır.

    general heusinger ise artık, günün kötü durumunu belirten raporunun sonuna gelmişti. "ruslar" diyordu: "duna nehri'nin batısından kuzeye doğru büyük kuvvetlerle ilerliyorlar. şu anda öncü kuvvetleri dunaburg'un güney doğusuna varmış bulunuyor. eğer peipus gölü çevresindeki ordu grubumuz hemen geri çekilmeyecek olursa bir felaket." cümlesi bitmedi. bomba saat tam 12.45'te patladı. fakat hitler hala yaşıyordu. albay brandt'ın bir bacağı kopmuştu fakat ertesi gün hastanede yaşamını yitirdi. ölümünden sonra hitler onu tümgeneralliğe terfi ettirdi.

    stauffenberg'in başparmağını kaybetmiş olması, kendisine özel tasarlanan penselerle bombayı hazırlamaya imkanı olmasına rağmen hitler'in toplantıyı 15 dakika öne alması ikinci bombayı hazırlamasına engel oldu. bu hitler'e yapılan 15. suikast girişimiydi ve sonuncusu oldu. hitler birkaç hafif sıyrık ve geçici sağırlıkla bu suikast girişimini atlattı.

    eğer hazırlayamadığı ikinci bombayı da çantasına koymuş olsaydı zincirleme etki nedeniyle ikinci bomba da ilk patlamadan etkilenerek patlayacak ve istenilen sonuca ulaşılacaktı. yapılan araştırmalarda toplantının yapıldığı masanın kalın ayağının hitler'i koruduğu tespit edilmiştir. stauffenberg, hitler'in öldüğünü varsayarak berlin'de yönetimin wehrmacht'a geçtiğini beyan etti.

    fakat propaganda bakanı joseph goebbels bunu duyunca wolfsschanze'yi aramış ve grossdeutschland alayını komuta eden otto ernst remer ile hitler'i bizzat telefonda görüştürerek onun yaşadığını kanıtlamıştır. hitler'in sesini duyan remer, goebbels'in emrine göre darbecileri bastırmaya karar vermiştir.

    daha sonra joseph goebbels, hitler'in hayatta olduğunu radyodan açıkladı ve hitler bizzat devlet radyosunda hayatta olduğuna dair konuşma yaptıktan sonra komplocular darbenin başarısız olduğunu fark etti. bendlerstrasse'deki ofislerinde kısa süreli çarpışma sırasında stauffenberg omzundan yaralandı. stauffenberg ve yandaşları 21 temmuz 1944 günü apar topar ofisinde tutuklandılar. kendi hayatını kurtarmak için bir girişimde bulunan ortak-komplocu generaloberst friedrich fromm, bendlerblock başkomutanlığında doğaçlama bir mahkeme yaparak komplocuları ve elebaşlarını kınadı ve ölüme mahkum etti. friedrich fromm'un emriyle bendlerblock'un iç avlusunda, derme çatma bir infaz mangası tarafından* o gece saat 01:00 dan önce tüfekle vurularak idam edildiler. infaz sırasında bir kamyonun farları yanıktı. stauffenberg'den sonra idam edilecek olan yaveri teğmen von haeften üçüncüydü. infaz sırası stauffenberg'deydi ancak, teğmen von haeften, stauffenberg ile idam mangası arasına kendi geçti ve stauffenberg'in yerine vuruldu. idam edilirken stauffenberg'in son sözleri es lebe unser heiliges deutschland! (yaşasın kutsal almanya'mız!) diye bağırmak olmuştur. fromm, berlin'in schöneberg semtinde yer alan matthäus kilise bahçesinin mezarlığında stauffenberg'in ve komplocuların üniformalı bir şekilde askeri onur ile hemen mezara gömülmesini emretti. ertesi gün ise, ss tarafından stauffenberg'in mezarı açılarak vücudu ile beraber madalya ve nişanları yakılmıştır. stauffenberg'in ailesi ise çoktan ülkeden kaçmıştı.
  • kursuna dizilmeden hemen önce, infaz komandosunun karsisinda, söyle bir söz bagirir kendisi: "es lebe unser heiliges deutschland!" (=yasasin kutsal almanyamiz!)
  • an itibarıyla almanya'da vatansever bir kahraman olarak kabul edilen eski prusya asilzade sınıfından olan alman subayı. hasbel kader almanya savaşı bir şekilde kazanmış olsaydı, alman tarihine hain olarak geçecekti.("olmaz,o tarihte kazanması imkansızdı" diyebilecek olanlara generel george c. patton'un 1944'ün sonlarında söylemiş olduğu -ki kendisi amerika'nın en gözde cephe generali durumundadır- "savaş hala kaybedilebilir." sözünü hatırlatmak isterim.)...

    bu da belkide yaşamın içinde ki hemen tüm olguların görece olduğuna çok somut bir örnek teşkil etmektedir. konuya bu dönemden girdiğimize göre aynı dönemin önemli bir başka simasının sözleriyle sözlerimi noktalamak isterim; von manstein şöyle der "zaferin bin babası vardır. ama mağlubiyet öksüzdür."...
  • tunus'ta* makam aracının mayın tarlasına girip hasar alması, ardından müttefik uçaklarınca saldırıya uğraması sonucu ağır yaralanmış; sol gözünü, sağ kolunu* ve kısmen işitme duyusunu kaybetmiştir.
  • öldürüldükleri yerde stauffenberg ve arkadaşları anısına bir müze oluşturulmuştur. müzenin girişinde şuna benzer bir şeyler yazar "almanlar burada 20 temmuz 1944'de nazi haksızlığını sona erdirmek amacıyla girişimde bulundular ve bunun için hayatlarını feda ettiler."
  • alman resmi tarihinde "20 temmuz direnişi" olarak anılan suikast değişik anti faşist örgütler ve demokratik tarihçiler tarafından farklı yorumlanıyor. suikastı düzenleyen subayların nazi terörüne son vermek üzere böyle bir girişimde bulunmadıkları belirtilirken, "suikast girişimine savaşın kaybedileceğinin kesinleştiği dönem karar verilmesi asıl neden üzerine yeterli veriyi içeriyor" görüşünü savunuyorlar. suikastın almanya'nın savaşın sonunda mağlub olarak ortaya çıkmasını engelleme amacıyla yapıldığı bildirilirken, "gerçek anti faşist direnişçiler almanya'da nazi mahkemelerinin verdikleri kararlar doğrultusunda halen 'çeteci', 'adi suçlu' veya 'vatan haini' olarak anılmaktadırlar" deniliyor. buna örnek olarak ise "scholl kardeşler" (beyaz gül) gibi değişik direnişçiler gösteriliyor.

    http://www.evrensel.de/2002/07/23.htm
  • prusya askeri geleneğinden yetişmiş aristokrat suikastçı alman subayı.hitlere suikasti gerçekleştirmek için rastenburga gitmiş,hitlerin verdiği brifinglere katılma hakkı olduğundan suikastı toplantı sırasında yapmaya karar vermiştir.fakat ilk gittiği gün kurduğu bomba çalışmamış,diğer teşebbüsünde ise o toplantıya yetişemeden hitler salondan ayrılmıştır.son teşebbüsünde bombayı koyup çıkmış ancak talihsizlik eseri plan başarısızlığa uğramıştır.yargılanmamış ve kurşuna dizilmeden önce sanırsam "yaşasın kutsal almanya" diye bağırmıştır.
hesabın var mı? giriş yap