• çevre insanın tüm sıkıntısının, çilesinin, cehenneminin kaynağıdır.

    ortada kontrol edemediğimiz, öngöremediğimiz, neler getireceğini bilemediğimiz, uzlaşamadığımız bir gerçeklik vardır. kendini hayat şartları adı altında bize dayatmaktadır.

    bakın çok iddialı bir laf edeceğim şimdi: son tahlilde tüm felsefeler ve dinler, insanın çevreye uyum problemine dair çözüm üretme çabalarından ibarettir.

    felsefeler veya ideolojiye indirgenmiş dinler, genelde çevre adlı kaosa karşı alternatif düzen getirerek insana güvenli alan sağlamayı öngörmüşlerdir. ancak devasa ve evrensel kaosa karşı insanın minik çabası ile kurduğu düzen, delik deşik kova ile su taşımak gibidir. her yerinden akıtmaktadır.

    hakikat ehli bu noktada en yüksek ve üstün çözüme ulaşmışlardır elbette. zaten çözüme ulaşamamış olsalardı, tam huzura ve hakikate kavuşmalarından da bahsedemezdik.

    klasik kaynaklarda cehennemin baş meleğinin ismi "mâlik"; cennetin baş meleğinin ismi ise "rıdvan" olarak geçer.

    mâlik sahip olma, mülkünde bulundurma demek; rıdvan ise razı olma, memnun ve hoşnut olma demek.

    işte tüm sır bu iki kelimede yatmaktadır. başta kendi bedenini, sonra da "mal canın yongasıdır" deyip, bedenin dünyevi uzantılarını sahiplenip, mülk edinen kişi, ister istemez diğer mülk sahipleri ile savaşa girmek zorunda kalmaktadır; aynı zamanda cehenneme de düşmüş olmaktadır(bu noktada komünistlerin mülkiyeti kaldırarak dünya cennetini yaratmak üzere öne sürdükleri uyduruk ve başarısız çözüm aklımıza gelsin).

    böyle bir kişi, sadece kaynak paylaşım savaşına girip diğerleri ile mücadele etmekle kalmaz; sürekli değişen çevre şartlarına karşı da mücadele vermek zorunda kalır. piyasalar düşer, çıkar; arz-talep azalır artar; kıtlık, hastalık, işsizlik, parasızlık, savaş, ölüm tehlikesi baş gösterir vs...

    rıza makamına ermiş olan hakikat ehlinin ise durumu çok farklıdır. onlar çevre faktörünü diğerleri gibi kaos ortamı olarak algılamazlar. zaten onu kaos ortamı olarak görmenin tamamen düşük ve kısıtlı bilinçten kaynaklandığını bilirler.

    hakikat ehline göre çevre veya bizi çevreleyen alem, gelişigüzel veya rastgele işlememektedir. tam tersine, sonsuz hikmet sahibi olan mutlak bilinç tarafından çekip çevrilmektedir. kısıtlı bilinç, mutlak bilincin işlerine akıl erdiremeyince alemi sanki kaostaymış gibi algılamaktadır.

    şimdi bir an hakikat ehli gibi okumaya çalışalım evreni: her ne kadar bize ters veya vahim gelse dahi aslında gerek kişisel, gerekse de dünyada gerçekleşen tüm olayların arkasında mutlak bilinç ve onun sonsuz hikmeti vardır.

    o mutlak bilinç, aynı zamanda mutlak şefkat(rahıym), mutlak merhamet(rahman) gibi özelliklerle de donanmıştır. bu nedenle benim kendimi düşünmemden daha çok beni düşünür ve bana şefkat eder. benim veya toplumların başına gelen acı tatlı her şey, aslında terbiye ve ders icabıdır. zira dünya ruhların terbiye edilmek üzere gönderildiği bir okul hükmündedir.

    bırak kendini onun şefkatli kollarına ve gerisini düşünme... anne şefkati bile onun sadece minicik bir tecellisi olan rahıym ismi ile müsemma mutlak bilinç seni beslesin, büyütsün, terbiye etsin. tek yapman gereken şey direnmemek, debelenmemek, kendini akışa bırakmak...işte bu da cennet yaşantısı oluyor...

    not: burada anlatılanlar işin nihai bilinç kısmıdır. elbette o noktaya bir anda gelmek mümkün değildir. onun için yöntemli çalışma gerekmektedir. diğer yandan tüm bu anlatılanlar bilince dairdir; atalet ve miskinliğe davet olarak algılanmamalıdır. zâhirde yapılması gereken her neyse o yapılır. iç alem ise nötr olarak kalmalıdır. örnek: cephede asker isem, bana her ne görev verilirse onu en güzel şekilde yapmaya çalışırım. ancak düşmandan nefret etmem; savaşa veryansın etmem; öleceğim diye korkulara veya evhamlara kapılmam; öleceksem ölürüm. bu da benim için en iyisidir. zira o bana benden daha şefkatlidir. ölmemi yazdıysa, hayır ondadır.
  • yarin mendili nakışlı,
    okşadım ellerimle.
    göz göz üzerimde
    çevrenin bakışı.

    çevre ateş içinde,
    daralmakta çember.
    biz yanarsak beraber yanarız
    seninle, beraber.

    çevre tortop
    vurur sırtıma sırtıma.
    yüksek dağların orada
    çevre yok.

    behçet necatigil, 1949
  • avrupa birligine tam üye olabilmemiz için 3 ekim 2005 tarihinde imzalanan çerçeve belgesinde var olan 35 müzakere başlıgından birisi.(bkz: #8305554)

    ab çevre politikası, mevcut ve gelecek nesiller için sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesini ve çevrenin korunmasını amaçlamaktadır. bu politika önleyici eylem, kirleten öder ilkesi, çevre zararlarıyla kaynağında mücadele, ortak sorumluluk ve çevrenin korunmasının diğer ab politikaları ile bütünleştirilmesi üzerine kurulmuştur. müktesebat, yatay mevzuatı, su ve hava kalitesini, atık yönetimini, doğanın korunmasını, endüstriyel kirlenmenin denetimi ve risk yönetimini, kimyasal maddeler ve genetiği değiştirilmiş organizmaları (gdo), gürültü ve ormancılığı da kapsayan 200’den fazla belli başlı yasal düzenlemeyi içerir. müktesebatla uyum önemli ölçüde yatırım yapmayı gerektirmektedir. çevre müktesebatının uygulamaya konulması ve yürütülmesi için ulusal ve yerel düzeyde güçlü ve iyi donanımlı bir yönetimin bulunması zorunludur. geçen ilerleme raporundan bu yana atık yönetimi, gürültü sektörü ve doğanın korunması alanlarında bazı ilerlemeler gerçekleştirilmiştir. çevre ile ilgili diğer sektörlerde müktesebatın aktarımında ise sınırlı bir gelişme sağlanmış ya da esaslı bir gelişme görülmemiştir.

    yatay mevzuat alanında esaslı bir ilerleme kaydedildiği söylenemez. türkiye kyoto protokolünü hala onaylamamış, espoo ve aarhus sözleşmelerine taraf olmamıştır. sera gazı emisyonu tahsis ticareti cetvelinin oluşturulmasının yanı sıra emisyon ticaretine ilişkin mevzuatın kabulü konularında ilave çaba harcanması gerekmektedir. yatay mevzuatın uygulanmasında da halen ciddi ilave çaba harcanmasına gereksinim duyulmaktadır. çevresel etki değerlendirme (çed) ile ilgili mevzuatta müktesebat ile büyük ölçüde uyum sağlanmış gibi görünmekle birlikte, sınıraşan konularda iç hukuka aktarıma ve kamusal danışmanın ele alınmasına daha fazla dikkat gösterilmesi gerekmektedir. buna ek olarak, stratejik çevresel değerlendirme direktifinin (sçd-directive) iç hukuka aktarılması çok erken bir aşamadadır ve özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir. genelde, yatay mevzuatın iç hukuka aktarımı ve uygulanması bir endişe kaynağıdır ve bu bağlamda ilave önemli çabalar harcanması gerekmektedir.

    hava kalitesi ile ilgili olarak sınırlı bir ilerleme kaydedildiği söylenebilir. endüstriyel hava kirliliğinin ve konut ısıtması kaynaklı hava kirliliğinin denetimiyle ilgili tüzükler kabul edilmiştir. bununla birlikte, hava kalitesi çerçeve mevzuatının iç hukuka aktarımı pek ilerlemiş değildir. motorlu taşıt kaynaklı hava kirliliğine ilişkin mevzuatın iç hukuka aktarımı oldukça ileri seviyededir. tüketici bilgi direktifi tam olarak iç hukuka aktarılmış ve petrol ve dizel yakıtların kalitesi direktifi hemen hemen tamamen iç hukuka yansıtılmıştır. bununla birlikte, özellikle sıvı yakıtlardaki sülfür miktarı ve değişken organik bileşik emisyonlar konularındaki direktiflerin iç hukuka aktarımı olmak üzere ilave mevzuat kabul edilmesi ve hava kalitesinin artırılmasının izlenmesini ve şekillendirilmesi dahil olmak üzere uygulamaya başlanması için adımlar atılması gerekmektedir.

    hava kalitesi parametrelerinin izlenmesi çevre ve orman bakanlığı ile sağlık bakanlığının sorumluluğundadır. sözkonusu iki bakanlığın izleme görevlerinde belirli bir örtüşme bulunmaktadır. genel olarak bakıldığında, hava kalitesine ilişkin mevzuatın iç hukuka aktarımı ve uygulanması için önemli ilave adımlar atılması gerekmektedir.

    kullanılmış pil ve akülere ilişkin tüzükte yapılan değişikliğin, tıbbi atığın kontrolü tüzüğünün, katı atıklara ilişkin bir uygulama yönetmeliğinin ve bitki atık yağı ve zararlı atıklar konusunda uygulama yönetmeliklerinin kabul edilmesiyle birlikte atık yönetimine ilişkin müktesebatın iç hukuka aktarılmasında bir miktar ilerleme sağlandığı söylenebilir. lağım atıkları ile ilgili olarak toprak kirlenmesinin kontrolüne ilişkin uygulama yönetmeliği mayıs 2005’te yürürlüğe girmiştir.

    çerçeve direktif dahil birçok direktifin iç hukuka yansıtılması açısından atık yönetimi alanındaki mevzuat ileri düzeydedir. poliklorine bifeniller ve ömür sonu geri kazanım araçları direktiflerinde sağlanan ilerleme ise zayıftır. elektrik ve elektronik alet atıklarına (eeaa) ilişkin mevzuat ise hazırlık aşamasındadır. bazı tehlikeli maddeler içeren elektrik ve elektronik aletlerin kısıtlanması direktifi konusunda herhangi bir ilerleme kaydedildiği söylenemez. toprağa gömme ve atıkların yakımı direktiflerinin iç hukuka tam olarak aktarılması için hala ilave çaba harcanması gerekmektedir. lisans verme, gözetleme, teftiş ve uygulamaya ilişkin çevre ve orman bakanlığının kapasitesinin güçlendirilmesi gerekmektedir. bu sektöre yeterli mali kaynak sağlanmalıdır. genel olarak bakıldığında, uygulama için daha fazla çaba harcanması ve ulusal atık yönetimi planının kabul edilmesi gerekmektedir.

    su kalitesi konusunda sınırlı bir ilerleme gerçekleştirildiği söylenebilir. insan tüketimi için su konusundaki uygulama yönetmelikleri ve iyi tarımsal uygulama kuralları kabul edilmiştir. su kalitesi müktesebatının bazı yönlerini türk mevzuatı zaten içermekle birlikte, nitrat ve içme suyu direktifleri hariç, bu alanda iç hukuka aktarma düşük kalmaktadır. su çerçeve direktifi ile ilgili değişiklikler konusunda herhangi bir ilerleme kaydedildiği söylenemez ve tam uyumu sağlamak amacıyla bu alanda katılıma kadar önemli çaba harcanması gerekmektedir. su çerçeve direktifi ve topluluğun taraf olduğu uluslararası sözleşmeler doğrultusunda sınıraşan sularla ilgili işbirliğinin geliştirilmesi henüz başlangıç aşamasındadır. su yönetimine ilişkin kurumsal çerçeve karmaşık ve zayıftır. uygulama ve uygulatma konularında yeterince garanti sağlamamaktadır ve henüz nehir havzası tabanlı yönetim temelinde örgütlenilmemiştir. olası görev örtüşmelerinin, gereksiz tekrarların ve karışıklığın önlenmesi açısından su yönetimi konusunda ilgili kuruluşlar arasındaki sorumlulukların paylaşımına özel önem verilmesi gerekmektedir. bu sektörde önemli ölçüde yatırım yapılmalıdır. genel olarak bu alanda iç hukuka aktarım ve uygulamaya geçilmesi hala endişe kaynağıdır. katılıma kadar tam uyum ve uygulama sağlanması için önemli ölçüde çaba gerekmektedir.

    doğanın korunması alanında bazı ilerlemelerin kaydedildiği söylenebilir. yabanıl yaşamın korunması ve geliştirme alanlarının kurulmasına ilişkin bir dizi tüzük, yabanıl soğanlı bitkilerin uluslararası ticaretine ilişkin izin ve bu ticaretin denetimiyle ilgili bildiri ile avlanma ile ilgili bir dizi tüzük kabul edilmiştir. bunlara ek olarak doğu anadolu’da bir ulusal park kurulmuş ve uluslararası düzeyde önemli üç sulak alan (ramsar alanları) oluşturulmuştur.

    doğanın korunması amacıyla bazı mevzuatın kabul edilmesine ve koruma bölgelerinin ilanına karşın, yasal uyum ve uygulama çok düşük düzeyde kalmıştır. yaşam alanlarının hızlı bir biçimde yok olması endişeye yol açmaktadır. doğanın korunması konulu çerçeve yasa ile kuşlar ve yaşam alanları konulu uygulama yönetmeliğinin kabul edilmesi gerekmektedir. doğanın korunması ile bağı olan diğer politika alanlarındaki mevzuata özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir. kurumsal çerçeve karmaşık olup, çeşitli kurumlar arasında bölünmüştür. ilgili kurumlar arasındaki sorumluluk paylaşımına özel önem verilmesine gereksinim duyulmaktadır. sonuç olarak müktesebatın iç hukuka aktarımı, uygulanması ve uygulatılması konularında önemli ölçüde ilerleme sağlanması gerekmektedir.

    endüstriyel kirlenmenin denetimi ve risk yönetimine ilişkin bir ilerleme sağlandığı söylenemez. iç hukuka aktarım ve uygulama çok düşük düzeyde kalmış olup sadece seveso direktifinin bazı koşullarına ilişkin değişikliklerde sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. genel olarak, tam uyum ve uygulama için kaydadeğer çaba harcamak gerekmektedir.

    kimyasal maddeler ile ilgili herhangi bir gelişme olduğu söylenemez. hayvan deneyleri direktifi dışındaki diğer alanlardaki uyum düzeyi çok düşüktür. mevcut kapasite etkin uygulama için yetersiz olup geliştirilmesi gerekmektedir.

    genetiği değiştirilmiş organizmalar konusunda ilerleme kaydedildiği söylenemez.

    gürültü ile ilgili ilerleme sağlandığı söylenebilir. çevre gürültüsünün değerlendirilmesi ve yönetimine ilişkin uygulama yönetmeliği kabul edilmiştir. genel olarak uyum düzeyi ileri seviyededir, ancak uygulama için daha fazla çaba harcanmasının yanı sıra gürültü haritasının ve eylem planlarının hazırlanması gerekmektedir.

    ormancılık alanında sınırlı bir ilerlemeden söz edilebilir. çevre ve orman bakanlığınca çölleşme ile mücadele ulusal planının uygulanmasına ilişkin bir bildiri yayınlanmıştır ve ulusal ormancılık stratejisi geliştirilmiştir. türkiye orman konularıyla ilgili gelişmiş, iyi bir yapıya sahiptir. bununla birlikte, uygulama konusunda yoğun çaba harcamak gerekmektedir.

    sonuç

    sadece atık yönetimi, doğanın korunması ve gürültü alanlarında bazı ilerlemeler gerçekleştirilmiştir. çevreyle ilgili müktesebatın iç hukuka aktarım genel düzeyi düşüktür, ancak atık yönetimi ve gürültü alanlarındaki uyum düzeyi ileridir. çevreye ilişkin müktesebatın uygulanması ve uygulatılması alanlarındaki zayıflık halen önemli bir endişe kaynağıdır. çevreyle ilgili müktesebatta ve birliğin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde belirtilen sınıraşan sorunlara özel önem verilmesi gerekmektedir.

    türkiye’nin çevrenin korunması gereksinimlerini tüm diğer politikaların tanımlanmaları ve uygulanmaları ile bütünleştirmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi için adımlar atması gerekmektedir. ayrıca, idari kapasiteyle çevre politikalarının uygulanmasına müdahil kurumlar arasındaki eşgüdümü sağlayan mekanizmaların güçlendirilmesine özel önem verilmesi gerekmektedir. çevre müktesebatının uygulanmasının temini için önemli ölçüde yatırım yapılması gerekmektedir. bu bağlamda, bütün yeni yatırım projelerinin ab çevre müktesebatı ile uyumlu olması gerektiğinin altının çizilmelidir.

    9 kasım 2005 tarihli ilerleme raporundan.
  • ulusal çevre uyum stratejisi, yüksek planlama kurulu tarafından kabul edilmiştir. anılan strateji, çevre konusundaki ab müktesebatının iç hukuka aktarılması, uygulanması ve uygulatılması konularında ve ilgili maliyetin tahmini hususunda bir plan içermektedir.

    yatay mevzuat alanında bir miktar ilerlemeden bahsedilebilir. çevresel etki analizi direktifi büyük oranda aktarılmıştır. ancak, halka danışma usulleri ile sınıraşan danışmalar konusunda henüz tam bir uyum sağlanamamıştır. montreal protokolü gereğince, ozon tabakasına zarar veren maddelerin ithalatını düzenleyen bir genelge çıkarılmıştır. sivil savunma konusunda ise, topluluk müktesebatı ve marpol protokolüne uygun olarak, acil deniz kirliği durumunda müdahale ve tazminata ilişkin bir uygulama kanunu kabul edilmiştir.

    türkiye, bm iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi sekreterliğine 1990-2004 yılları için sera gazı envanterini sunmuştur. türkiye kyoto protokolünü henüz onaylamamıştır, espoo ve aarhus sözleşmelerine taraf olmamıştır. bir sera gazı emisyon izni ticaret düzenlemesi oluşturulmamıştır. emisyon ticaret direktifi iç hukuka aktarılmamıştır.

    çevre sorumluluğu, halkın katılımı, ve halkın çevreye ilişkin bilgiye erişimi konusunda iç hukuka aktarımda ilerleme olmamıştır. stratejik çevre analizi direktifi’nin aktarılması çok erken bir aşamadadır.

    hava kalitesi hususunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. çevre korunması bakımından yakıt ithalatının kontrolüne ilişkin kurallar kabul edilmiştir. izleme istasyonları şebekesi genişletilmiştir. ancak hava kalitesi çerçeve müktesebatının ve ilgili direktiflerin iç hukuka aktarılması henüz tamamlanmamıştır. kolay buharlaşan organik bileşen emisyonları, bazı sıvı yakıtlarındaki sülfür oranı ve ulusal emisyon tavanları konusundaki müktesebata dair mevzuata ilişkin ilerleme olmamıştır.

    atık yönetimine ilişkin müktesebata uyum konusunda bir miktar ilerleme kaydedilmiştir. kullanılmış lastiklere ilişkin bir yönetmelik ve atık madde ithalatının kontrolüne ilişkin bir genelge kabul edilmiştir. paketlemeye dair uygulama yönetmeliğinde bir değişiklik yapılmıştır. bu alandaki uyum ileri düzeydedir. bununla birlikte, poliklorinli bifeniller, kullanım ömrü dolmuş araçlar ile atık elektrikli ve elektronik cihazlara ilişkin direktiflere ilişkin ilerleme çok sınırlı kalmıştır. düzenli depolama, atık maddelerin yakılması, elektrikli ve elektronik cihazlarda belirli birtakım maddelerin kullanılmasının sınırlandırılmasına yönelik hiçbir ilerleme bulunmamaktadır. türkiye’nin ulusal atık yönetimi planı bulunmamaktadır.

    su kalitesi konusunda hiçbir gelişmeden bahsedilememektedir. su kalitesiyle ilgili müktesebatın bazı unsurları türk mevzuatınca karşılanmaktadır. ancak, su çerçeve direktifi aktarılmadığı için genel uyum düzeyi düşüktür. sınırötesi istişareler henüz erken bir aşamadadır. su yönetimine ilişkin kurumsal çerçeve akarsu havzası yönetimi temelinde düzenlenmemiştir.

    doğanın korunması alanında sınırlı bir ilerleme kaydedilmiştir. üç doğa parkı, bir milli park ve 24 doğal hayat rehabilitasyon alanı ulusal mevzuat çerçevesinde “koruma altındaki alanlar” olarak belirlenmiştir. bununla birlikte, yasal uyum ve uygulama düzeyi düşük kalmıştır. yaşam alanlarının hızla yitirilmesinin devam etmesi endişe vericidir. doğanın korunmasına ilişkin bir çerçeve yasa ile kuşlar ve yaşam alanlarına ilişkin uygulama mevzuatı henüz kabul edilmemiştir.

    endüstriyel kirlenmenin kontrolü ve risk yönetimi hususunda hiçbir ilerleme gözlenmemiştir.

    seveso direktifi’nin bazı unsurları ve büyük bacalı tesisler ile atık maddelerin yakılmasına ilişkin direktifle ilgili uyum sağlanmıştır. ancak, genel anlamda mevzuata aktarma ve uygulama düşük seviyede seyretmiştir. birleştirilmiş izin sisteminin uygulamaya sokulması henüz erken aşamadadır.

    kimyasallar alanında bir miktar gelişmeden bahsedilebilir. çevrenin korunması bağlamında kimyasalların ithalinin kontrolüne ilişkin bir genelge yapılmıştır. genel olarak, aktarım düzeyi bu alanda düşük kalmıştır. etkin uygulama için gerekli kapasite yetersizdir.

    genetik açıdan değiştirilmiş organizmalar ya da gürültü konularında hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. gürültü alanında uyum ileri seviyededir. ancak gürültü haritalarının ve eylem planlarının hazırlanması erken aşamadadır.

    idari kapasite alanında kaydadeğer bir ilerleme gözlenmiştir. çevre kanunu’na getirilen değişikliklerin ardından önemli sayıda uzman çevre ve orman bakanlığı’nca istihdam edilmiş ve eğitilmiştir. çevre alanındaki projelerin desteklenmesi için çevre ve orman bakanlığı bünyesinde bir çevre fonu oluşturulmuştur. projelerin öncelik sıralarını belirlemek amacıyla bir metodoloji yürürlüğe konmuştur.

    bununla birlikte, bir ulusal çevre ajansı’nın kurulması yolunda hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. ilgili makamların arasında eşgüdüm de dahil olmak üzere idari kapasitenin daha da güçlendirilmesi gerekmektedir.

    teftiş gibi sorumluluklar açık biçimde tanımlanmamıştır. çevrenin korunmasının diğer politika alanlarına yatay biçimde dahil edilmesi ve yeni yatırımların çevre müktesebatına uyumunun sağlanması henüz erken bir aşamadadır.

    sonuç

    türkiye, merkezi düzeyde idari kapasitenin artırılması alanında önemli bir ilerleme kaydetmiştir. ancak, yatay mevzuat, hava kalitesi, kimyasallar, gürültü ve atıklara ilişkin ilerleme sınırlıdır. türkiye, endüstriyel kirlenme ve risk yönetimi konusunda ilerleme kaydetmemiştir. çevre müktesebatının aktarımının genel düzeyi düşüktür.

    6 kasım 2007 tarihli ilerleme raporundan.
  • kaldırabildiğin kadar eş dost.
  • "çevre, çevrecilere bırakılmayacak kadar ciddi bir i$tir" demi$ti rahmetli barı$ manço..
  • mendil

    "ay karanlık gecede vurdular beni
    yarin çevresiyle sardılar beni"
  • bir şeyi dört yönü bakımından kuşatan yakın yerler.
  • ''ben parayı düşünmüyorum, benim için hız önemli'' anlamında söylenen ve söyleyende taksiciye karşı bir yaranma duygusu uyandıran istanbul'a özgü bir taksi terimi.*

    (bkz: çevreden gidelim)
  • tarih derslerinde alınan verilen topraklar için kullanılan kapalı bir sözcük. misal:
    karaağaç ve çevresi bizde kaldı, antalya ve çevresini italyanlarla fransızlar paylaştı vsvs
hesabın var mı? giriş yap