• modeli hakkında yamulmuyorsam, plastik ve metal (gövde+kayış) şeklinde iki seçeneği olan bir saatti.

    kısıtlı sayıda databank kaydını(8 gibi kalmış aklımda) 4 haneli şifreyle girilebilen bir özel bir bölümde tutabiliyordunuz sanki. şifre girmeden resetlediğinizde, içindeki verilerle birlikte şifre de resetleniyordu.

    böyle bir teknolojiydi işte...

    hazır aklıma gelmişken yıllar sonra bir analiz de patlatayım bu dönem saat teknolojisiyle ilgili olarak.

    o dönemler insanların yanlarında taşıdığı portable yegane elektronik ekipman saatti. dolayısıyla schedule takip etme, dünya saatlerine bakmak, hesap makinası, alarm, fihrist * gibi temel ihtiyaçların bu ufacık tefecik saatlerle yapılması öngörülüyordu.

    hakkını da vermek lazım, gereksiz de olsa innovative bir çok ürün çıktı o yıllarda. televizyon kumandası olarak işlev görebilen saatten en son yerin bilmemkaç metre altındaki sıcaklığı ölçebilen saate kadar türlü türlü fonksiyona sahip saatler piyasaya sürülüyordu.

    sonra cep telefonu çıktı ve yaygınlaşmaya başladı. yukarıda belirttiğim ihtiyaçların hepsi cep telefonları aracılığıyla halledilmeye edilmeye başlandı ve o noktadan sonra saatler yalnızca saatlik yapmak yolunda devam ettiler kariyerlerine.

    kanımca yakın bir gelecekte benzeri bir analiz cep telefonları için de yapılabilir konuma gelecektir (bkz: smartphone) (bkz: pda)
  • lise dönemimde databank özelliğini kullanarak tarih, coğrafya ve edebiyat derslerinde kopya çektiğim saat. bir çok dersi sayesinde geçmişimdir, canım benim.
  • casio f-91w başlığını solda görünce aklıma geldi benim emektar. 94 yılında almıştım, ortaokul lise derken uzun bir süre kullandıktan sonra kendisini emekliye ayırmıştım. hesap makinesi, ajandası, telefon rehberi, kronometresi, alarmı çok işime yarmıştı gerçekten. hiç unutmamıştım kendisini, koyduğum çekmecede emektarı arada bir görür halini hatrını sorardım. kendisini askere giderken tekrar kullanmaya başladım. orada da çok işime yaradı. pilini en son orada değiştirmiştim, üçüncü kez. 15 yılda üç pille idare etmiş yani. bir de hiçbir yerinde su geçirmez yazmamasına rağmen gayet su geçirmeyen bir saatti kendisi. çocukken denizde taktığımı hatırlarım. hatta askerde duşa da çoğu zaman kolumda kalırdı. tık demezdi. canım benim.
  • casio tarafindan uretilmi$ en dayanikli saatlerden biridir. 2029 yilina kadar onceden programlanabilir. 8 haneli hesap makinasi, 50 hafizali databank, 1/100'luk kronometre, 24 saat dilimine gore dunya saatleri, alarm, ayda maksimum +/- 15 saniyelik sapma, su gecirmezlik gibi bircok guzel ozelligi mevcuttur. casio'nun en ucuz databanklarindan biri oldugu icin bir donem ozellikle cok ragbet gormu$tur.
  • 1997'de uzaktan kumandalı modelini alacakken "daha kullanışlı ve daha fonksiyonel" olduğu için bunu tercih ederek 6.750.000 tl'ye sahip olduğum, o günden bu yana sadece 2 kez pil değiştirdiğim, hala çekmecemde tıkır tıkır çalışmasına devam eden müthiş saat. cep telefonunun yaygın olmadığı dönemlerde telefon rehberiyle bir çok kez hayat kurtarmış; alarmlı ajandasıyla bir çok önemli olayı unutturmamıştır.

    ancak su geçirmezlik özelliği yoktur, dikkat edilmelidir; zira diğer casio'ların aksine hiç bir yerinde "water resistant" yazmaz.
  • gereksiz öteberinin emekliye ayrıldığı yıllık olağan ev çalıştayı esnasında karşıma çıkan emektar saatim.

    az mı penaltı oyunu oynadık seninle? telefon rehberine az mı akraba telefon numarası yazdık? peki ya dünya saatleri? hiç işim olmamasına rağmen o da çok güzel bir özellik değil miydi? öyleydi kesinlikle. alarmın dıdıdıdıt ötüşleri? aah ah! ne güzel saattin sen casio databank serisinden dbc-62.

    tahminimce 2002 yılında emekli olmuştu kendisi. o zamandan sonra evde kaybolmuş olduğu varsayıldığından görüşme şansımız olmamıştı. şimdi, yıllar sonra o yine karşımda. göz göze geldiğimizde iki eski dost gibi karşıladık birbirimizi. onu sokağa atmadım, atamazdım. çekmecemin nadide bir köşesine kuruldu köftehor, geçen yıllara aldırmadan.
    (bkz: ağlamıyorum gözüme bir şey kaçtı)
  • ilkokul 5. sınıftan neredeyse lise sona kadar kullandığım saat. ne kadar çok severdim lan. artık klavyesi soyulmaya başlamıştı. en sonunda menteşesi kırıldığından emekliye ayırmak zorunda kalmıştım. her zaman kolumda girdim banyoya hiç su geçirmedi. çocukluğuma , ergenliğime şahit olmuş efsanevi saat.
  • efsane saattir. sadece saat olarak tanımlamak yanlış olur. kendisi teknolojik aletlerin efsanesidir. 97 de annem hediye almıştı. hesap makinesi, telefon rehberi, şifreli telefon rehberi, ileri bir tarihe hatırlatma alarmı koyabilme, alarm, kronometre, geri sayım, dünya saatleri gibi özellikleri vardı.
    ayrıca pil azaldığında batt şeklinde bir yazıyla uyarı verirdi. çoğunun bilmediği bir özellikte şu; arkadaki vidaları çıkarıp çelik levhayı yerinden oynatmaya çalıştığınız anda ekranda check..! şeklinde bir uyarı çıkar. bunu bile düşünmüş adamlar. unutmadan ekleyeyim, ileri bir tarihe alarm ayarlarsanız ana ekranda üstteki gelecek 2 haftayı gösteren tabloda o günlerde işaret çıkar çok bomba bir saat çoook!!!
  • 15 senedir sahip olduğum ve hala tıkır tıkır çalışan saat. o kadar darbe aldı yere düştü bir şey olmadı. tek sorun kendine uygunkulp bulamıyorum. taktırdığım kulplar en fazla 1 hafta gidiyor. bir de tuş takımı hafif havaya kalkıyor gibi.
hesabın var mı? giriş yap