• fiyat-performans açısından piyasadaki en iyi bisikletlerden birisi. donanım olarak çok daha üstün olduğu trek, kron, scott modellerinden çok daha ucuza edinilebiliyor.
  • türk bianchi firmasının üst seviye bisiklet modellerini artırabilmek ve yurtdışına açılabilmek amacıyla whistle'la birlikte satın alıp üretimini manisa'ya kaydırdığı iki italyan markasından biri. piyasaya girebilmek amacıyla olsa gerek, şu sıralar modelleri donanımına göre oldukça düşük fiyatlarıyla dikkat çekiyor.

    http://www.carrarobisiklet.com/
  • grunge 419 modelini 1 yılı aşkın süredir kullandığım ve çok memnun olduğum bisiklet. 270€ olan fiyatını pazarlıkla 500 tl ye indirebiliriniz. yeni başlayanlar için biçilmiş kaftan.
  • carraro fiyat/performans bakımından piyasadaki en uygun bisiklet markalarından biridir. kadro yapıları genel itibari ile dayanıklı fakat azıcık (çok değil) hantal ve ağır olabilmektedir. şehir/tur bisikletleri bir çok markaya göre fiyat bakımından daha uygun ve ekipman bakımından daha donanımlıdır.
    (bkz: carraro sportive 224)
    (bkz: carraro sportive 225)
    (bkz: carraro sportive 227)
  • ülkenin geldiği içler acısı durumu bir kez daha yüzüme çarpmış bisiklet markası.

    56 kadro mtb almak için araştırma yapıyordum. aslında hiç araştırma yapmamam lazım. bildiğim kullandığım marka var. girerim ghost'un sitesine bakarım modellere. kafama yatan neyse seçerim. ararım bayiyi. bana şu şu modelin xl kadrosunu getir derim, olay biter. bitmeli de zaten. daha önce iki kez yaptım bunu. 3-4 sene önce öğrenciyken ghost marka fiyatı 700€ (o zamanlar 2800 tl) olan bir bisikleti 10 taksitle almıştım. harçlıklarımdan arttırıp taksit ödedim. zerre zorlanmadım. taş gibi alman malı bisikletti. hatırladığım özellikler şöyle: michelin country race lastik, full deore set, 190-200 cm için özel geometrili xl kadro, sr sountur orta seviye kilitli maşa, ön arka hidrolik disk, aynakol ve ruble üst seviyeydi (modelini hatırlayamadım),alüminyum pedal; yani gayet de orta-üst seviyelerde, jilet gibi makineydi. bisiklet sevgisi ve bisiklet kültürü kazanmıştım onunla. zaman geçti. şimdilerde babam da özendi bana. benimkinin markasından bir bisiklet istiyor. istiyor da, yok ki amına koyayım. ghost'lar olmuş 15 bin lira. 20 bin 30 bin gidiyor. aynı ayarda, aynı geometride (baba 190 boyunda) başka marka mtb yok. ara allah ara. yok.

    carraro'da buldum bir tane. nasıl bir markaysa artık, onlarca mtb'si var ama 55 kadro üstü bir tanecik model üretiyorlar. 4500 civarı fiyatı var. bisikletin üzerindeki takımlara siteden baktım fena değildi. sipariş verdim bugün elime ulaştı tek kelimeyle özetliyorum: bok.
    hayatımda gördüğüm en rezil lastik, en dandik pedal, en boktan çalışan hidrolik fren, langur lungur boşluk dolu bir maşa. tek işe yarar tarafı büyük kadro.
    yemin ediyorum sabah kargo geldiğinden beri keyfim kaçık. tamam beklentim düşüktü ama bu paraya böyle bir alet gelmemeliydi be. kurdum, ayarlarını yaptım. bisikleti kurarken uzun uzun düşündüm. 2 asgari ücrete yakın paraya satılan bisiklet bu olmamalıydı. 4 yıl önce aldığım bisiklet babamın o zamanlarki maaşının yarısından daha azdı ve bisiklet canavar gibiydi.
    4 yıl sonra aldığım bisiklet babamın maaşına yaklaşıyor ve kalitesi yarrak gibi. 4 yıl önce aldığım bisikletten şimdi alsam bisiklete o kadar para verdiğim için çevremdekiler akıl sağlığımdan şüphe edecek. vicdanım sızlayacak. zaten bisiklete verecek o kadar param da yok.

    lan karbon kadrolu cannondale mi alıyoruz anasını avradını şeettiklerim. bu fiyatlar ne böyle lan? millet 10k birim paraya vw golf alıyor lan. biz 10k paraya anca adam gibi bisiklet bulabiliyoruz. iğreniyorum sözlük. vallahi iğreniyorum billahi iğreniyorum. bir eşyayı severek kullanabilmek için gereken minimum kalite seviyesi vardır. bu minimum kaliteyi sağlayamayan eşyalar amacına hizmet etmediği gibi yaşam kalitemizden de çalar. anlatabildim mi? köpek gibi de anladınız biliyorum. bak bir örnek vereyim. canım koşmak istiyor. koşu ayakkabısı alacağım. runrepeat'tan 85 üzeri puan alan bir ayakkabı alayım bari diyorum. kaç lira olsa iyi sözlük? :))) 1000 tl'den başlıyor :)))
    diyorum ki çüş. bari marka bakmayayım, sağlam tabanlı ergonomik bir şey olsun yeter diyorum. lescon'dan idare etsin diye 250 liraya (ecnebiler 250 birim paraya mizuno alıyor ühühühü) ayakkabı alıyorum. 10 gün sonra ayakkabıların tabanı asimetrik şekilde içe basmaya başlıyor. ergonomi sıfır. ortopedi sıfır. sıfır/sıfır belirsizliğinde boğuluyorum. yüksek matematik çaresiz, l'hospital abinin gözleri yaşlı.

    bu ülkede yaşamak zor. hele ki zorluğa karşı savaşı çoktan beyninde kaybetmiş bizim genç nesil için daha da zor.

    senin o langur lungur maşalı, senin o plastik pedallı, senin o dönüştürülmüş lastik kokulu bisikletine 4500 lira vermeye mecbur bırakanlar utansın. senin suçun yok. sen üstüne alınma carraro.

    edit: merak edenler oldu.
    iki adet maxxis crossmark ii lastik aldım. rulmanlı alimünyum pedal aldım. hidrolik yağı değiştirdim. yavaş yavaş adam oluyor. ama maşa (ön amartisör) dünya üzerindeki en berbat maşa. kesinlikle değişmesi lazım. langur lungur oynuyor. kilitliyken bile gacur gucur ses çıkarıyor. her frende bisiklet öne doğru yamuluyor. ah nerede benim zımba gibi bisikletim...
    lastik, pedal, fren şimdilik halloldu. kaliteli bir maşa ve sele de alınca keyifle sürülecek seviyeye gelir.

    edit 2: 70€'ya güzel bir sele aldık. gidon yükseltici aldık, maşaya bakım yaptım. antiseize'leri sürdüm güzel bir balata aldım.
    makine güzelleşti. 2k para harcamak zorunda kaldım çünkü fabrikadan iğrenç sele, plastik pedal, dönüştürülmüş plastikten dandik lastik, maymun çükü kadar furç ile geliyordu.
    lastik olarak, maxxis crossmark 2'den başkası yalanmış. yağ gibi akıyor vantuz gibi tutuyor. bisiklet şimdi bisiklete benzedi.
  • carraro e-gravel modelini aldım birkaç ay önce.

    bisikletle ilgili görüşlerimi açtığım başlığında paylaşmıştım. batarya kapağında bir vida eksikmiş sonradan fark ettim. öyle piyasada kolayca bulunabilecek bir vida değil. bisikleti aldığım bike and outdoor mağazasında toz toprak dolmasın diye idareten bir vida taktılar.

    sorunu carraro’ya yazdığımda bisikleti satın aldığınız mağaza ile halledin dediler. onlar da 3 aydır oyalıyor.

    3000 dolara bisiklet satıyorsun ama eksik olan bir vidayı kargoyla müşteriye gönderip mağduriyetini gidermiyorsun. bunlardan büyük marka falan olmaz.

    edit: bike and outdoor’a vidalar gelmiş. eksik vidayı tamamladılar, hatta 1 vida düşmüş onu da taktılar. tabi batarya kapağını tutan vida nasıl düşüyor onu da anlamadım ama yoktan iyidir deyip kabul ettim.
  • dün gece carraro 629 big modeli ile 42 km hız ile küçük bir çukura ön tekeri takıp yuvarlandığım bisikletin üreticisi. üzerine düştüğüm sol el bileğimdeki ağrı, çeşitli deri sıyrıkları dışında bir şeyim yok.

    bisiklete değineceğim bu entryde. ben bu bisikleti aldığımdan beri insan gibi kullanmıyorum. oldukça sağlam bir bisiklet üretmişler buna eminim. bu kazada da gidon eğrildi, yani lastik ile t şeklini alır ya hani, bu kazada lastikle paralel oldu:) bir de ön vites attırıcının ayarı bozuldu. bunun dışında bir problemi yok, evime geri dönebildim. kazadan sonra kendisinden halen memnunum.
  • bugüne kadar hep çıkmak isteyip de çıkamadığım yokuşları bir çırpıda çıkaran bisiklet markası.
  • 2013 yazında sportive serisi modelleri, fiyat/performans açısından öne çıkmış markadır.
  • yakın zamanda carraro 476 z race 30v modelini denediğim bisiklet markası. fiyat performans açısından hakkını veriyorlar ve donanımı epey üst seviyede tutuyorlar. böyle devam ederlerse türkiye piyasasında epey tutulacak bir marka bence.
hesabın var mı? giriş yap