• kariyerin bir aşamasında takılıp kalma korkusu.
    daha çok aile şirketinde çalışan, aileden olmayan kişilerde görünür.
    kariyerinizde hızla ükselirsiniz, şirketin üst düzeylerine kadar gelirsiniz, ama bir üst aşamaya geçemezsiniz. ne halt ederseniz edin o aşamada takılır kalırsınız. ortada net bir sebep de göremezsiniz. işte kariyerinizin önündeki engel cam tavandır. bu genelde sizin amiriniz olan patronun sevgilisi ya da sizin kadar .başarılı olmasa da şirkette sizden daha kıdemli olduğu için geçemediğiniz bir başka eleman olabilir.
    bir gün, iki gün, üç ay, 1 yıl derken bir bakarsınız ki o noktada takılıp kalmışsınız. "ağa bu şirkette daha fazla ilerlenmez." der ve kapıyı çarpıp çıkarsanız genelde bir başka şirkette tekrar sıfırdan başlamanız gerekebilir. genel eğilim kariyerin cam tavanına çarpıp orada durmaya yöneliktir. bir gün önünüzü kapatan kişyinin gideceğini, camın çatlayacağını beklersiniz. ama tecrübeyle sabittir. daha çok beklersiniz.
  • (bkz: glass ceiling)
  • kişisel gelişim kitaplarında (aslansın, koçsun, yaparsın sen kitapları) sıklıkla anlatılan bir deneyin sonucudur:

    bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiğini görür. birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. metal zemin ısıtılır. sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama kafalarını tavandaki cama çarparak düşerler. zemin sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda zeminden 30 cm den fazla zıplamamayı öğrenir.
    deneyin ikinci aşamasında cam tavan kaldırılır. zemin tekrar ısıtılır ve gözleme devam edilir: tüm pireler eşit yüseklikte, 30 cm zıplamaktadır!..
  • ''bir seyin imkânsiz olduguna inanirsaniz, akliniz bunun neden imkânsiz
    oldugunu size ispatlamak üzere çalismaya baslar.
    ama bir seyi yapabileceginize inandiginizda, gerçekten inandiginizda,
    akliniz yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardim etmek için
    çalismaya baslar"

    dr. david j. schwartz
  • bir çin atasözü derki;

    sınırlarınızı bilin ama sınırlarınıza esir olmayın...
  • bazı çok bilmiş adamların, türkiye'de önemli pozisyonlarda ve yönetimin tepe noktalarında neden bayanların daha az olduğunu açıklamada kullandıkları bir argüman. nasıl hevesle anlatırlar bu deneyi. deneyin sonunu duyunca nasıl kahkaha krizlerine girerler. sonrasında aldıkları ayarla heveslerinin kursaklarında kalması da cabası.
  • yılmaz özdil'in 11 kasım 2009 tarihli köşe yazısında pireleri örnek vererek çok güzel açıkladığı olgudur.

    http://www.hurriyet.com.tr/….asp?yazarid=249&gid=61
  • sözlük camiasında çaylaklarda görülenn sendromdur.
    şöyle ki; çaylak 10 entry girdikten sonra moderasyon tarafından yazarlığa kabul edilinceye kadar entry girememektedir. 10 entry sonrası ilk dönemlerde çaylak kişisi "umut fakirin ekmeğidir" söyleminden hareketle yeni entry girmek için girişimlerde bulunur, ama her seferinde çaylak olduğu için 10. entryden başka entry giremeyeceği acı gerçeğiyle yüzleşir. bir süre sonra artık yeni entry girme teşebbüsünde bulunmaz.
    aradan zaman geçer ve çaylaklıktan yazarlığa terfi eder. ancak bu durumdan haberi olmadığı ve çaylaklık döneminde başarısız entry girme teşebbüslerinin bünyede yarattığı psikolojik tahribat sonucu yazar olarak entry girmeye çalışmaz.
    ey sözlük ahalisi, işte budur cam tavan sendromu.
  • her kademeden tüm memurlarda daha ilk günden beri var olan doğal sendrom.

    ne yaparsanız yapın, yükselmek için karşınıza o doğal engel, kendi cam tavanınız her daim çıkar durur:

    (bkz: torpil)
    (bkz: adam kayırmaca)
hesabın var mı? giriş yap