• sabah sabah sırayla çoğu google servisi (analytics, adsense, youtube vb.) cevap vermemeye başladıktan sonra sözlük de cevap vermeyince beni interneti bozmakla itham eden insan evladı.

    byron: tarihi bir ana $ahit oluyo olabiliriz gokhan
    gkhn: internetin bozuluşuna şahit oluyoruz hahahah
    gkhn: ben de onu diyorum :)
    byron: ve sen bozdun hahahjkfsdl
    gkhn: ahahah
  • bir defa daha kafama vurursa mnıgtnü eline vereceğim, seyrek saçlı kamil kişi.

    (bkz: ibneye bak ya!)
  • sonunda askerliğini bitirerek sevindirmiştir. bekle bekle sıkılmıştık; birası ısınıyordu az daha askerliği yaparken.
  • az önce "ben kayak yapan adamım" diye açıklama yaptı..

    (bkz: adam burjuva beyler)
  • ölmeden önce mutlaka bir kere birlikte alkol alınması gereken kişilik. $15.000.000 'lık şirket yönetiyorum tribine girmez, fakir arkadaşlarıyla da oturur sabaha kadar sahilde bira içer. öyle de sevmem kendisini.
  • kullandigi arac icerisinde, sag koltuktan zipposuna kesik atma girisiminde bulunursaniz, e5'in ortasinda el freni cekip zipposunu geri almaya calisabilir. tecrube ile sabit.
    zipposuna dokunmayin.
  • kullanim kilavuzundan:

    "windows yazilimini degistirmeye kalkismayin aksi takdirde sisteminize oldukca ciddi zararlar verebilirsiniz."

    oha!
  • beni üzmüş kişidir. bekliyoruz bakalım.
  • kompile bir san'atçı.

    yıl: 2009 - ekim
    popüler bir erkek dergisine verdiği röportajdan alıntıdır:

    muhabir: mösyö bayrın, sen'at hayatınıza nasıl başladınız?
    byron: ööhhmm, daha çok küçükken pastel boyalarla sadece odamın duvarlarını değil, tüm apartmanı, sokak taşlarını boyuyormuşum...... ancak o zamanlar yaptığım, çağımın ilerisindeki çalışmaların değeri anlaşılamadığı için boyayı elime almak yasaklanmış bana.
    muhabir: hımmm, peki bu mecburi aradan sonra, içinizdeki yetenek yeniden ne zaman canlandı?
    byron: ekşi sözlük zirvelerinde organizatörlük kariyerimdeki en önemli adımdır. tabii o zamanlar bunu henüz idrak edememiştim.
    muhabir: biraz açabilir misiniz?
    byron: nerden bulaştığımızı ikimiz de bilmiyoruz amma birlikte organizasyonlara imza attığımız sevgili arkadaşım pyro c. f. kompiter kazması olduğu için, zirve afişlerini tasarlamak görevini üstlenmek zorunda kaldım.. eee tabii, kıramıyorum da insanları, hele cahilleri! ahahah
    çocukluğumdan beri bastırdığım tüm yeteneklerim, afiş tasarlamaya başlamamla şahlandı adeta... işte sonrasında, reklam kampanyaları tasarımları, resim sergilerim vesaire çor'ap söküğü gibi geldi...
    muhabir: ıııııı peki ya
    byron: bi saniye, bi saniye. üzgünüm ama süremiz doldu. acilen bir zirve afişi hazırlamam gerekiyor, bu pyro c. f. kazması yıllar geçti hala öğrenemedi şu işi de...
  • aynı sebepten alkolün sigaranın dibine vurduğum adam; ellerimle elmalı un kurabiyesi yedirmek de varmış kaderde...
hesabın var mı? giriş yap