• geçenlerde* bir arkadaşım a.b.d.'de bir "acı biber yarışması"na katıldığını anlattı. tahmin edeceğinizin aksine bu bir "kim daha fazla acı biber yiyecek" yarışması değil. bu bir "bhut jolokia" adı verilen ve dünya'nın en acı biberi olarak tasdiklenmiş biberi "kim daha uzun süre elinde tutabilecek" yarışması.
    bahsi geçen biber o kadar acı ki elinizde yaklaşık 5 saniyeden daha fazla tutamıyorsunuz.
    hal böyle olunca her biberin tadına bakılamayacağına göre insanların nasıl olup da hangi biberin hangisinden daha acı olduğunu bildiklerini merak ettim ve bununla ilgili bir araştırma yaptım.*
    biberlerin acılıkları "scoville ölçeği" denilen bir birimle ölçülüyor.

    işte bilinen biberlerin scoville değerleri:

    anneannelerimizin, bababaannelerimizin dolma yapımında kullandığı genelde yeşil olan tatlı çan biberleri haliyle "0 scoville" değerinde.

    güneydoğu anadolu bölgesi'nde bolca tüketilen "isot" dediğimiz kırmızı/kara biber yaklaşık "250 scoville" değerinde ki kendisi epey acıdır.

    pepperoncini, denilen bizim adana'da iştah açıcı olarak da kullandığımız yeşil biber turşusu "1500 scoville" değerine sahip.

    acı sos yapımında bolca kullanılan jalapeno biberi "8.000 scoville".

    cayenne biberi olarak da bilinen güney amerika baharatı "50.000 scoville".

    jalapeno ile yapılmış, pizzacılarda üzerinde "dikkat!" uyarısıyla gelen acı soslarımız yaklaşık "100.000 scoville" değerinde.

    tai biberi olarak da bilinen yeşil cin biberin değeri ise "200.000 scoville"e kadar ulaşmaktadır.

    habanero olarak bilinen, iskoç bonesi isimli biber "350.000 scoville" değerine sahip.

    yukarıdakinin bir değişiği olan, aynı zamanda "uslu durmazsan ağzına biber sürerim" lafının çıkmasına sebep olan kırmızı habanero biberi dilimizi "557.000 scoville" güçünde yakıyor.

    bazı insanların işkence yöntemi olarak da kullandığı meşhur japon biberi* wasabi "650.000 scoville" değerinde.

    ve... en başta bahsettiğim yarışmada kullanılan bhut jolokia* biberi tam tamına "1.041.000 scoville" değerinde. bu yüzden elle tutulması bile imkansıza yakın. peki dünya'nın en acı biberi bu mu? pek değil. dünya'nın en acı "doğal" biberi bu. kimyasal olarak elde edilen biberlerin değerlerinin "40.000.000 scoville"e kadar çıktığı biliniyor. onlarla ilgili daha kısa bir araştırma yaptım ve bu araştırma sayesinde türkiye'de yaşayan bazı vatandaşlarımızın a.b.d.'deki "buhut jolokia tutma" yarışmasında rahatlıkla birinci olabilecekleri sonucuna vardım.

    hazır mısınız?

    dünya'nın en acı doğal biberi olan ve elle tutulması bile çok zor olan bhut jolokia'nın scoville değerinin "1.000.000"u aştığını söyledik. ama polislerimizin her eylemde hiç sıkılmadan fışıt fışıt, gözümüze gözümüze sıktığı biber spreyinin değeri "3.000.000 scoville"den daha fazla!

    bu bilgilerden sonra yarışmaya katılmak isteyen aktivist arkadaşlar bana ulaşabilirler.

    saygılar..

    edit: imla.

    edit 2: birkaç ufak ek yapıldı.

    edit 3: aldığım özel mesajlara bakılırsa ufak bir terim karmaşası yaşanmış. anladığım kadarıyla wasabiye biber demek balinaya balık demek gibi birşey oluyor. kendisi bir çeşit turpgil imiş.* ve evet, türkçe'si de vasabi diye yazılıyor.

    edit 4: (bkz: #29820268)
  • ebay'den 10 tohuma 5 dolar verip ısmarladım. büyüyüp yetiştireceğim. belki benim patronun lens kabına sürerim biraz.
  • anami siktin biber
    bu aci nasil gecer
    sanki oldum bir ejder
    eyledi beni derbeder

    aci severim derdim ben
    gectim amk kendimden
    yok boyle bir aci
    sakin yemeyin haci

    bana siirler yazdirmis biberdir.
  • hintçe'de [ya da artik neceyse] ruh biberi anlamına geliyormuş..bi anlık gafletle habanero ebat ve gorunumundeki bu biberi yiyenin ruhu yavaş yavaş yükseliyormuş..merak ettim şimdi niçin tehlikeli enler hep hindistan'dan çıkar?? en zehirli yılan, en acı biber, en pis nehir [yok bu alakasız oldu]
  • aldığım tohumlardan sadece birini büyütebildiğim biber. üzerinde 6-7 tane ürün var ama hala yeşiller. bir tanesini rakun dişlemiş, dişini soktuğu gibi de çıkarmış :-)
    ekim ayı gelmesine rağmen kızarmadılar, malum güneydoğu asya kökenli bir biber, günde 15 saatten 300 gün güneş görecek ki o enerjiyi üretebilsin. haftaya don var, koca biberi kürekle saksıya aktarıp içeri almayı düşünüyorum.
  • her ay pizza ayinimize alet olan meret. boyle hafif tutsulenmis tadi var. hani normal bir biberin(habanero,serrano vsnin) bir 5 dkdan sonra etkisini kaybetmesini beklersiniz ya iste bunda o yok. dogulu kurt bir adamla gittik yedik. adam isten eve gitmek zorunda kaldi. ben ne acilar yedim vs diye nutuk ceken adami bitirdi. o kadar aci ki poponuzdan cikarken yakiyor, millet tuvalete gittiginizde size kan geldi mi diye soruyor. zaten hayatinizda habanero fln yememisseniz pek denemeyin derim. anliyorsunuz aslinda bizim biber aci degil.

    pizzada yedim ben bu mereti. habanero serrano karisik sosla pizzanin ustunde. ilk bes saniye hayatimda hissetmedigim seyleri hissettim. kafamda sinapslar arasi elektrik iletimine sahit oldum. sonra aci basladi. hani aci basladiginda bir duzluge ulasir ya, bunda o yok. artiyor artiyor durduramiyorsunuz. karsimda yiyen arakadas kipkirmizi oldu terlemeye basladi. gozunden yaslar geldi. buzlu cay fn kesmiyor. 15 dk boyunca acisi artti. sonra bir 10-15 dk boyunca duzlukte durdu ve mide safhasina gecildi. ve en sonunda cikisinda guzel yakici bir opucuk birakti vcikista arka tarafta. hala yakiyor essoglusu. ama pizza guzeldi be...
  • eveeet, hamburger ustunde pizzadan sonra ilk defa denedim. ben boyle serefsiz biber gormedim. kimyasal silah gibi mubarek. sadece ceyregini bitirebildim bu hamburgerin. icine habenoradan serranoya tatli cocuk jalapenoya kadar koymus herif. yerken yine kafamdaki tum elektriksel sinapslarin birbiriyle baglanmasini hissettim. boyle bir his yok! istemsiz olarak hamburgeri tutan elim titredi; korktum.ceyreginde biraktim. aci gitgide artti. buzlu suyun buzunu cigneyerek gecirdim. sonra ise geri dondum. her sey normalimsi. resmen "high" durumuna geciyorsun. kafan iyi oluyor ve iyi konsntre olarak calismaya basliyorsun. kafandaki tum algi merkezleri aciliyor. neyse aglamadigim icin gururluyum falan filan. millet tebrik ediyor.
    sonra isten eve geldim... iste olay burda koptu. yatagimda laptopla ugrasiyorken bir baktim ki bir kutle ben hareket ettikce o da ediyor migdemde! bir agri girdi olucegimi zannettim. cikarsan bir dert cikarmasan bir dert!
    neyse iki defa kustum. her kususumda ic organlarimi oyle bir yakti ki (8.5/10)10=olum. neyse ozet gec piccilere kissadan hissem su:

    yeme bu illeti! bir daha asla yemem bu illeti!

    ayrica pizza deneyimim icin:
    (bkz: #33760651)
  • 2 sene sonra sonunda yetiştirdiğim biberdir. çok zor oldu çok meşakatli oldu ama sonunda bu iş tamamdır. artık seneye seri üretim ve bol bol acı biber sosu.

    kızarmadan önceki hali

    kızarma sonrası da editlerim.

    çok zevkli bir hadise bu acı biber olayı. en güzel tarafı da bhut jolokia cinsi çok yıllık. 5 yıl deli gibi ürün verir. bu sene biraz acemilik diyelim de seneye mis gibi üretirim.

    not: kendisi en acı doğal biberdir. tohumundan üreyebilir. tohumunuz sağlamsa. bu sene değilde sonraki senelerde isteyene verebilirim.
  • bir biberi 4 sene yaşatabileceğimi düşünmezdim. bahsi geçen biberi (bkz: #30453566) tam 4 senedir yazın dışarı kışın içeri taşıyorum. içeride afid saldırısına uğruyor, dışarıda uğur böcekleri afidleri yiyorlar. afid gelince küvette yıkıyorum. yani yıkıyordum. son bir yıldır meyve vermiyordu yaşlılık. son banyosu ardından kaybettik. kurudu.
hesabın var mı? giriş yap