• kamp bünyesinde izlettikleri buchenwaldi tanıtan belgeselde der ki buchenwald de ölenlerin sadece yüzde 5'i almanlardan oluşmaktaydı. ve ölenleri çoğunluğu 21 yaş altı.. aman allahım...
    gepgeniş ve karlarla kaplı bir düzlüğün tam ortasındaki kamp onu gezmeye gelenlere bile inanılmaz bir çaresizlik veriyorsa o zamanları yaşayan insanların hislerini tahmin edebilmek cok da zor olmasa gerek. mahkumların yakıldığı kazanları gördüğünüz anda kanınız donuyor. tıbbı deneylerin yapıldığı kalebodurumsu masaları gördüğünüzde sanki etiniz koparılıyor gibi oluyor. ayrıca gerçekten çok geniş bir kamp ama çok kısıtlı bir bölümünü gezdiriyorlar.
  • weimar'a 9km mesafede olan, almanya sınırları içerisindeki en büyük toplama kampıdır. üzerinde jedem das seine yazan giriş kapısından adımınızı atmanızla bir ürperti kaplıyor insanın içini.
  • bu kampta bulunan esirler bir sabah kalktıklarında bir hayvanat bahçesi bulurlar karşılarında.. kendilerine ayrılan alan ikiye bölünmüş bir tarafına hayvanat bahçesi yapılmıştır. her gün kaplarca yiyecek ve su verilen veteriner kontrolünden geçen hayvanların olduğu bölümün üstüne ise şöyle yazılmıştır; "herkese layık olduğu.."
  • 90 dakikada enerjinizi sömürebilecek yer. bastığınız toprak, 55000'den fazla insanın, 5 yıl boyunca eziyet altında inlediğini, bunların 25'den fazlasının hayatını kaybettiğini hissettiriyor size sanki. hele krematoryum; son olarak girdiğiniz bu bölüm "tamam, artık yeter." dedirtiyor zaten, tüm enerjinizi çekiyor.

    8000'den fazla (kayıt dışı rakam) sovyet mahkumun başka kampa götürülme bahanesiyle, muayeneden geçerken boğazlarından vurularak öldürüldüğü neckshot bölümünü, ölü insanların üst üste yığıldığı avluları, insanların boyunlarından ip geçirilip giysi gibi çengellere asılarak ölüme terkedildiği odaları, köpeklerin insanların üstüne salınıp koşmaya zorlandıkları hızlı yolu, aslen işkence odası olan hapishane bölümünü... kısaca koskoca bir kitlenin aklının nasıl tutulduğunu, nasıl insanlığa dair tüm hislerini kaybettiğini görmek istiyorsanız; gidin, gezin.
  • vakti zamanında mahkumların bulundugu tellerle cevrili alanın hemen karşısında ufak da bir hayvanat bahçesinin bulunduğu, hayvanlara yem verilmesinin ac mahkumlara izletildiği, boylece mahkumlara hayvan kadar bile değerlerinin olmadığı mesajının verildiği hem fiziksel hem de psikolojik eziyet mekanı.
  • bizzat gidip gördügüm, krematoryumu ve insanlar üzerinde deneylerin yapıldığı laboratuvarını görünce tüylerimin diken diken olduğu 2'nci dünya savaşı kabuslarından biri. inanılmaz bir de müze var, fotoğraflar, o dönemde kullanılan bütün alet edevat... inanılmaz bir yer doğrusu, insan ister istemez lili marlen türküsünü mırıldanmaya başlıyor, tümüyle istem dışı. bir buchenwald'e bakıyor insan önce, sonra filistin'e. kimseye reva değil bütün bu olanlar.
  • naziler döneminde binden fazla toplama kampı kurulmuştur. bunların içerisinde almanya'da bulunan en büyük toplama kampı buchenwald'da bulunmaktadır. naziler tarafından yahudilerin işkence gördüğü en kasvetli yerlerden birisi olarak biliniyor. on binlerce insanın acımasızca ve zalimce katledildiği bir yer. kampın içerisinde sadece yahudiler değil, avrupanın her bölgesinden insanlar bulunuyordu.

    buchenwald, weimar yakınlarında bir bölge. işin trajik tarafı ise weimar bölgesi wolfgang von goethe'nin doğum yeri ve alman anayasal demokrasisinin, weimar cumhuriyeti’nin doğum yeri olarak bilinirdi. bu şekilde bilinen bir yerken naziler döneminde weimar, buchenwald toplama kampıyla ilişkilendirilmeye başlanmıştır.

    bu kampın ilk esirleri siyasilerdi. kamp bölgesinde belli bir süreden sonra esirlerin üzerinde tıbbi deneyler yapıldı. yazarken bile insan bir yutkunuyor. nazilerin almanya dönemi insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden biriydi. bu toplama kampında toplam ölü sayısı tam olarak bilinmiyor. çünkü esirlerin büyük bir kısmının kaydı yapılmamıştı. sadece tahmin edilebiliyor.

    bugün eski kampın olduğu yerde almanya hükümeti 1958 yılında buchenwald ulusal uyarı ve anma merkezi'ni açtı. 1991 yılında düzenlenen buchenwald'da toplama kampı tarihine ilişkin bir çok sergi bulunmaktadır. sonuç olarak buchenwald dünya tarihinde kara bir leke olarak anılmaya devam edilecektir.
  • buchenwald kampı'nda çok fazla sovyet vatandaşı ve komünist katledilmiş. ve burayı diğer kamplardan ayıran bir özellik var: örgütlülüğü. kamp kurulduğundan beri bir yeraltı örgütü varmış. 1943 yılında da alman komünist walter bartel tarafından uluslararası kamp komitesi kuruluyor. buchenwald yeraltı örgütü bu komiteyle beraber direniş örgütlüyor ve 1945'de mahkumların isyanı sonucunda kampın yönetimi örgüte geçiyor. müttefik kuvvetleri kampı özgürleştirmeye geldiklerinde zaten kamp örgütün elindeymiş.
    bu anlamda kampın öyküsü beni derinden etikledi zira hep vahşete dair edilgen ve yürek yaralayan bir tarih okuyoruz. bu umutsuz anda bilinçli, katılım gösterme yüreğini gösterebilen, başarabilen kişiler olduğunu bilmek bugüne bile umut taşıyor.
    henüz okumadım ama bruno apitz adında bir komünist "kurtlar arasında çıplak" adında bir roman yazmış burada mahkum olarak geçirdiği yılları anlattığı. öte yandan bir sovyet şarkısı var, buchenwald isyanına selam söyleyen: "bukhenvaldskiy nabat". bu şarkıyı azeri opera sanatçısı müslim magomayev'den dinleyince tüm insanlığınız ayağa kalkıyor. o nasıl bir yorumlama! şarkının serüveni de şair aleksandr sobolev'in aynı isimli bir şiir yazması ile başlıyor. toplama kampına yapılan bir ziyarette sobolev çok etkileniyor ve şiirini yazıyor. şiir yayınlanınca gürcü kompozitör vano muradeli şairi telefonla arayıp "müziğini yapacağım, ağlıyorum" demiş. bunun üzerine şarkı ortaya çıkmış. ve haliyle şarkıyı ilk okuyan kişi de sovyetlerin sevgilisi müslim bey olmuş. bir de etkileyici klibi var şarkının. letonya'daki "salaspils memorials" adlı anıtta çekilmiş.

    müslim magomayev
  • (bkz: dachau)
    (bkz: auschwitz)
    (bkz: treblinka)
  • weimar tren istasyonu önünden kalkan otobüsle buchenwald toplama kampına 2 euro karşılığında gidip gelebilirsiniz.

    demir kapıda yazan jedem das seine sözüne takılırsınız önce. kapıdan girince sol tarafta ss subaylarının mahkumları tuttukları hücreler bulunur. tek kişilik ve oldukça küçük bu hücrelerin en başında subayın kaldığı belli olan bir oda da vardır. buradan çıkınca sol tarafta gözetleme kulesi vardır. fazla uzaklaşmadan sağa gidelim. sağ tarafta mahkum kontrollerinin yapıldığı bölüm var. oradan çıkınca bir oda karşılıyor sizi. boş bir oda gibi durabilir ama hiç de değil.

    https://resmim.net/f/7ly2cc.jpg buradan bakabilirsiniz.

    buradan sonra kampın güney tarafına yürünüyor. orada eşyalar ve detaylı bilgiler yer almaktadır. kampın orta alanında zamanında yer alan barakaların hiç biri şu an ayakta değil ama resimlerle anlatılmış. güneyde yer alan büyük binada ingilizce anlatımlar yer alırken diğer alanların hepsi almanca. alman bir tanıdıkla gidilirse daha çok bilgi sahibi olunur ama tek de gitseniz içinize işleyen bir şeyler olacaktır. midenizin bulanmaması içten bile değil.

    not 1:tüm kampı tam anlamıyla gezmek isterseniz en az üç saat ayırmanız gerek.

    not 2:otobüsle geldiyseniz dönüş için otobüs saatlerine duraktan bakın. hafta sonu 21 geçe de bir geliyordu.

    not 3:giriş ücretsiz
hesabın var mı? giriş yap