• 28 temmuz 1992 tarihi türkiye'de müzik tarihine büyük harflerle yazılmıştı.

    bu konser sonrası stadyum konserlerinin yolu açılmış ve metallica’dan sting’e, guns n roses’dan elton john’a, scorpions’tan madonna’ya ve michael jackson’dan bon jovi’ye kadar müzik tarihinin kalburüstü isimleri stadyum atmosferinde, on binlerin tanıklığı ve alkışları arasında unutulmaz konserlere imza atmışlardı.

    27 yıl sonra istanbul'da konser verdiğinde kendisi de o günleri özlediğini söylemişti.

    bryan guy adams ismi ile bugün kingston, ontario'da doğdu kanadalı rock müzisyeni.

    adams erken yaşlarda müzikal açıdan yetenekliydi ve gitar çalmayı kendi kendine öğrendi. babası kanada ordusunda görev yapmış, bm barışı koruma gözlemcisi olmuş ve diplomat olarak çalışmış, bu da ailenin birçok kez yer değiştirmesini gerektirmiştir. ebeveynleri boşandığında, annesiyle birlikte vancouver, british columbia'nın hemen kuzeyinde yaşadı. 16 yaşında, kanadalı glam-rock grubu sweeney todd'un baş vokalisti olarak sahne aldıktan sonra, müzisyen olarak tam zamanlı bir kariyer yapmaya hazır bir şekilde liseyi bıraktı.

    zamanını bir kayıt stüdyosunda çalışarak, turnelerde sahne alarak ve sweeney todd'un if wishes were horses (1977) albümü için müzik kaydederek geçirdi.

    albümün yayınlanmasından kısa bir süre sonra adams, kanadalı müzisyen, söz yazarı ve yapımcı jim vallance ile tanıştı. vallance, adams'ın yeteneğini fark etti ama aynı zamanda daha fazla vokal eğitimi alması gerektiğini de gördü. vallance'ın yardımıyla adams'ın rod stewart, paul rodgers ve steve marriott'unkiyle kıyaslanabilecek güçlü ve farklı bir sese kavuşması uzun sürmedi.

    adams 1980 yılında kendi adını taşıyan ilk albümünü yayınladı ve dört aylık bir kanada turnesine çıktı.

    bir sonraki albümü you want ıt, you got ıt'in (1981) ardından altı aylık bir amerika turnesine çıktı.

    üçüncü albümü cuts like a knife (1983) hot 100 listesinde ilk 10'a girdi.

    hit single'ları "straight from the heart", "cuts like a knife" ve "this time" ile bu çalışma onu yıldızlığa taşıdı.

    adams ayrıca 1983 yılında amerikalı rock grubu journey'nin amerika birleşik devletleri turnesi sırasında açılış gruplarından biri oldu.

    dördüncü albümü reckless (1984) en başarılı albümü oldu. daha sonraki kayıtları arasında ınto the fire (1987), waking up the neighbours (1991), so far so good (1993), 11 (2008), bare bones (2010), tracks of my years (2014), get up (2015) ve shine a light (2019) yer aldı.

    ayrıca adams ve vallance, pretty woman'ın müziklerini yazdı: mart 2018'de chicago'da prömiyeri yapılan ve aynı yıl broadway'e taşınan 1990 yapımı filmin sahne versiyonu olan pretty woman*'ın müziklerini yazdı; 2020'de londra west end'de açıldı.

    adams'ın şarkıları 100'den fazla film ve televizyon müziğinde yer aldı ve "(everything ı do) ı do ıt for you" (1991) hitiyle bir grammy ödülü, bir mtv video müzik ödülü ve bir amerikan müzik ödülü kazandı.

    aynı zamanda moda çekimlerinden giyim ve otomobil markalarının reklam kampanyalarına kadar geniş bir yelpazede çalışmaları olan başarılı bir fotoğrafçıydı.

    gazeteci caroline froggatt ile birlikte yayımladığı wounded adlı fotoğraf koleksiyonu 2013 yılında, soyut görüntülerden oluşan untitled adlı koleksiyonu ise 2016 yılında yayımlandı. adams, kanada nişanı subayı ve british columbia nişanı üyesi seçildi.

    anton corbijn imzalı istanbul'da 28 temmuz 1992'da çektiği video klip
  • kadınların bryan adams sevgisini anlamayan erkekler "bu yamuk adamda ne buluyosun anlamıyorum?" diye sorarlar sıklıkla. bilmezler ki kısık ses seksidir, deli eder.. üstelik bu adam, o kısık sesle please forgive me diyor, let's make a night to remember diyor, run to you diyor, rescue me diyor, the only thing that looks good on me is you diyor (böyle hafif sapık bi tarafı da vardır ayrıca). ben de i'm ready diyorum burdan kendisine.
  • ne diyim ki arşivimdeki tek yabancı kaset ona ait
  • duyduğum en "beni bırakın siz devam edin..." diyen yaralı asker sesli adam.
  • kanada'nın ilhan irem'i.
  • adamın tarzında basit ve huzur verici bir şeyler var.özelikle kasmaktan sıkıldığınız zamanlarda ilaç gibi gelir lay lay lom bak hayat ne güzel fikrini aşılar bünyenize...thought i'd died and gone to heaven favorimdir...
  • dediklerinde zerre ırkçılık yoktur. adam vegan bir aktivist amk. muhtemelen aynı düşüncelere virüsten önce de sahipti.

    ota boka ırkçılık yakıştırması yapmak da moda oldu. fare, yarasa yiyen kim varsa az bile demiştir. tüm dünyanın tahtasını siktiler 5 aydır. ırkçı olmayan birkaç kişi kaldık yahu. herkes herkese ırkçı diyor.
  • 90'lı yıllar.. ankara'da yaşayan new ottoman, henüz ilkokul sıralarında bir ufaklıktır. yaz tatilinde, aileyle balıkesire gidilecektir. bursa'da özdilek mağazası yeni açılmış ve havluları da çok ünlüdür. büyükler, yolda mola verek mağazanın gezileceğini konuşur. bizim ufaklığın canı bu duruma sıklır tabi. bir an önce tatile gitmek varken nereden de çıkmıştır şimdi market dolaşmak. bunu da bi hayli dillendirip, aile üyelerinin başının etini yer. tatil yolcusu aile can sıkmamak adına ufaklığa 3-5 kuruş verip "hadi sen de istediğin bişeyi alırsın" der.

    bu duruma mutlu olur ufaklık. dalar mağazaya, fakat ne oyuncak vardır mağazada, ne de ilgisini çekecek başka bişey. abur cubur desen arabada yeterince var zaten. kapağında tekerlek olan bir kaset dikkatini çeker. kim olduğu değildir önemli olan, kapaktaki tekerleğe sarar. kim bilir ne geçer kafasından da hoşuna gider o kapak. tırcılık hayali mi, yoksa amerikan arabalarına düşkünlüğü mü? çocuk işte kim bilir ne...

    sonunda karar verir ufaklık ve alır tekerlek kapaklı kasedi. ailede baba yabancı müzik dinler ama... shirley bassey, tom jones. anne dinler halk müziği.. bu yeni kaset nedir kimdir bilinmez. ufaklık yeni kaset almanın heyecanıyla o kasedi dinleyecektir. aile de mecburen katlanacaktır tabi ki buna. yola çıklır sonra, ilk şarkı, ikinci şarkı derken o kaset hiç çıkmaz teypten. kimse de çıkartmayı teklif etmez. öyle ki tatile gidişte dinlendiği gibi, dönüşte ve sonrasında hep dinlenir o kaset. ailenin ortak noktası olmuştur artık.

    zamanla tekerlek kaplı kasetin bryan adams!a ait olduğu anlaşılır. diğer kasetleri de alınır. yıllar yıllar bu aile vazgeçemez artık bu adamın müziğinden. çocuk içinse bir kaçamak olur artık bu adam. ne zaman hayat sıksa onu çocukluğunu özlese o zaman sığınacağı dal olur. ya da ne zaman dinlemek istese bu müziği, bilir ki yolunda gitmeyen bişeyler vardır. bir müzikten fazlasıdır. en güzel anıları, en mutlu zamanlarıdır.
  • abi kafadan yazayım da, sonra öldüğünde bir takım dallamalar çıkıp da " ölmeden önce bilmem ne küsür entry girilmiş. badem gözlü oldu." yazmasın amk.
    o 90'larımın badem gözlüsü. ölmediği halde üstelik.
  • ses catal catal olsa da, pavarotti'yle bile $arki soylemi$ $irin insan. hastasiyim.
hesabın var mı? giriş yap