• internet cafede apaçiler dale don dale dinlerken bizim gibi ekşici piçler bunu dinlerdi.
  • amy lee'nin virgin radio'daki dj'e anlattigi hikayeden araktir :
    amy, bir gun pek de samimi olmadigi bir arkadasi ile bir coffe shop'a gider. erkek arkadasindan yeni ayrilmistir. ici cok ezilse de disariya hic belli etmemeye calismakta, eski eglenceli amy gibi davranmaya devam etmektedir. kahvesinin sekerini karistirirken arkadasi ile goz goze gelir ve cocuk, " are you happy?" diye sorar. amy sok olmustur, lakin disariya hic belli etmedigini dusunur duygularini. ve o an bring me to life'in ilk sozleri kafasinda belirir. "how can you see into my eyes, like open doors " bir ayrilik sarkisi oldugunu zaten tahmin ettigimiz "bring me to life"in iste boylece tohumlari atilmis olur. bu hikayeyi eger trt rock programi spikerleri agzi ile okursaniz cok daha dramatiklesmektedir.
  • tarihe not düşülsün, bu şarkının klibinde amy lee şeffaf askılı sütyen giymektedir.
  • alkollüyken şebnem ferah linking park la düet yapior sanılabilecek şarkı...
  • geçen gün televizyonda denk gelince beni ergenlik yıllarıma götürmüş evanescence şarkısı. duygulanıp klibini izleyeyim dedim. oda da babaannem vardı. şarkıya tamamen farklı bir bakış açısı kazandırdı resmen.

    +wake me up inside, wake me up inside
    - düşersin kızım oradan. ne işin var?
    +call my name and save me from the dark
    - a a! oğlum. hıh. tut. ama yook. çekemez onu. düşer.
    +bid my blood to run, before i come undone
    - bak o kız ağır çekiyor. oğlan taşıyamaz. düşecek, görürsün.
    +save me from the nothing i've become
    - hııh. ben demedim mi düşer diye? hadi geçmiş olsuuunn..
  • dört dörtlük diyebileceğim fallen albümünde,en çok öne çıkmış olan evanscence şarkısı."sen yoksan herşey eksik,sen varsan herşey tamam" demektedir özünde.şarkının türkçesi ise :

    beni hayata getir
    gözlerimin içine açık kapılar gibi nasıl bakabiliyorsun
    özüme o kadar nasıl gidiyorsun
    tamamen uyuşuk olduğum ruhumun uyuduğu soğuk yere
    orada bulana kadar ve eve götürene kadar

    uyandır benii
    içimi uyandır
    uyanamıyorum
    içimi uyandır
    kurtar beni
    ismimi söyle ve beni karanlıktan kurtar
    uyandır beni
    kanımın akmasını dile
    uyanamıyorum

    çözülmeden önce kurtar beni
    dönüştüğüm hiçlikten kurtar beni
    şimdi hayatımda neyin eksik olduğunu biliyorum
    beni öylece terkedemezsin
    bana nefes ver ve beni gerçek kıl
    beni hayata getir

    senin dokunuşun senin sevgin olmadan
    sevgilim içim dondu
    sen ölüler arasındaki hayatsın
    tüm bu zaman boyunca
    göremediğime inanamıyorum

    sen önümde dururken ben karanlıkta tutulmuşum
    bin yıldır uyuyor gibiyim
    herşeye gözümü açmam gerekiyor
    düşünce olmadan,ses olmadan,ruh olmadan
    burada ölmeme izin verme
    bundan daha fazlası olmalı
    beni hayata getir
  • bir zamanların popüler nickname i. aynı anda 10 tane bring me to life online olarak görmüşlüğüm var.
    (bkz: şahitlerim var onları da getiricem size)
  • zamanında amy lee fanı iken onun gibi şarkı söylemeye çalışıyoruz filan.. resmen hayvanlar gibi güzel söylediğim şarkı idi. my immortal filan vardı bir de bak.. zamanında youtube'a koysak bugün ünlüydüm be pampalar.

    edit: açıp dinleyeyim dedim, tüm albümleri hala ezbere biliyorum lan. öyle sadece my immortal'lar değil hani. my last breath'ler, imaginary'ler havada uçuştu. adele'in a'sı ortada yokken evanescence'den hello dinlerdik biz olum. ruh hastası gibi fanlık, fanlık gibi fanlık.
  • bir linkin park delisi olduğum ergenlik dönemimde, siteye yükleyen kişinin "feat linkin park" yazması yüzünden paul mccoy'u bir süre mike shinoda sanarak dinlediğim evanescence şarkısı.
  • amy lee bu şarkıyı eskiden pek samimi olmadığı bir arkadaşı, şimdi ise kocası olan josh hartzler'dan esinlenerek yazmıştır.

    olay kısaca şöyle; bir kafede oturulurken amy mutsuzdur ama bunu dışarıya belli etmez josh ise amy'nin içten içte mutsuz olduğunu hissetmiş gibi ona "mutlu musun?" diye sorar, bu da amy'yi çok etkiler böylece bring me to life'ın tohumları "how can you see into my eyes, like open doors?" sözleri ile atılmış olur.

    ilk yazıldığında şarkıda paul mccoy'un söylediği rap kısımları yoktur.

    şarkının son haline evrilmesinin hikayesi de şöyledir; grup albümü plak şirketi*ne sunar plak şirketi de albümü çıkarmak için çıkış şarkısında o zamanlar popüler olduğu için bir rap kısmı olmasını zorunlu kılar. amy başlarda bunu müziğine bir hakaret olur görür ve kabul etmek istemez ancak albümü piyasaya sürmek için bu şartı kabul etmekten başka şansı yoktur dolayısıyla bu dayatma kabul edilir ve erkek vokal kısımları şarkıya eklenir.
hesabın var mı? giriş yap