• android cihazların ıncığı cıncığıyla çok oynayarak bir adet edinebilirsiniz.

    brick'in sözlük anlamı tuğla, ve teknoloji camiasında bir aleti brick etmek, o aleti tuğladan farksız bir hale getirmek demek. yani düşünün ki samsung galaxy s3'ünüz var, ama ancak bir tuğla kadar işlev görüyor.

    bir aleti gerçekten brick yapmak çok kolay değildir, yani her "allaah telefonumu brick ettim, ne yapacağım" diyen 100 kişiden 97'sinin sorunu için çözüm vardır.
  • bir aletin yazılımsal ve/veya donanımsal bir hata sonucu çöpe dönmesidir. en meşhuru xbox 360'ta görünen red ring of death 'tir. yazılımsal olarak brick olmuş alet elde şans eseri var olan bir back-up ile kurtarılabilir. eğer hiç bir şey fayda etmez ise alet evin bir köşesine brick olarack yerleştirilip üzerine bir sıva çekilebilir.
  • filmin can alıcı son sahnesi bir amerikan futbol sahasında geçer. saha oldukça bakımsız, hatta biraz çamurludur. bütün çekimler yapılır, toparlanılır, fakat sonradan farkedilir ki sesler berbattır, neredeyse hiçbir şey duyulmamaktadır. filmin galasundance film festivali'nde yapılacaktır ve yetişmesi gerekmektedir. en sonunda sahneyi yeniden çekmeye karar verirler, ama o da ne! mekana gittiklerinde yanlış geldik diye düşünürler, ama köşedeki bakkala sorarlar ki maalesef değildir. sorun şu ki, çekim yapılacak olan futbol sahası cillop gibidir. geçen zamanda saha için büyük bir yatırım yapılmıştır ve saha artık yemyeşikdir, yard uzaklıkları bile bembeyaz yazılmıştır. bu koşullarda filmin sonu yalan olmak üzeredir. en sonunda bir çözüm bulunur: yakın çekimler kullanılmak suretiyle saha tüm bu son sahne boyunca gösterilmez. filmin son sahnesindeki çekimler bu şekilde pek olmamıştır ama gün kurtarılmış, film sundance'e yetişmiş ve hatta ödül bile kazanmıştır.
  • ing. ar. dertsiz kişi, rahat insan.
  • kiss kiss bang bang gibi modern zamanlarda geçen ve kendi türüyle eğlenen film noir'lardan sonra, eğlence kısmını daha çok absürtlüğüyle veren yeni bir çeşit olmuş bence bu. sert lise öğrencilerine horozlu sürahiden süt servisi yapan itaatkar anne absürtlüğü.

    film için yaratılan dil, film noir argosuyla modern gençlik argosunun karışımı. deyimleri "gelişinden anlamak" yöntemine başvurmak en iyisi.
  • bir inek* ve artık büyümüş, serpilmiş, hayallerden arınmış depresif harry potter*'ın neler yapabileceğine dair muazzam bir yapım.

    film sürekli oldukça az insanın göründüğü, otopark ya da terk edilmiş betonarme binalardan oluşan sisli bir ortamda geçiyor ve insanı adeta bu karanlıkta çekip çevirip içine alıyor. bu atmosferde gençler okuyor mu, ne yapıyor belli değilken şiddet ve suç öğeleri ile bir nevi teenage lord of the flies ına bürünüyor . belirtmeden geçemeyeceğim, film boyunca brendan'ın ellerini ceplerine sokup kamburunu çıkartıp yürümesi süper oturmuş.
  • costum rom yükleme sevdalısı arkadaşların korkulu rüyasıdır.
  • modern çağ film noir'ı denilebilir bu film için. hardcore bir film noir değil ancak film noir ögeleri barındıran bir film. küçük bir kasabada bile ne kadar karmaşık suç ilişkileri olabileceğini göstermesi bakımından güzel fakat yer yer gerçeklikten uzaklaşıp karikatürize sahnelere başvurulmuş. bu da chinatown gibi film noir klasiklerindeki insanın yüzüne tokat gibi inen dünyanın karanlık yüzünün alaya alınmasına, bir çizgi film gibi izlenip geçilmesine neden olmuş. bu film de tiksindirici ilişkileri ele almasına rağmen bu alaycı hava yüzünden chinatown'daki gibi insanların ne kadar iğrenç olabilecekleri karşısında irkilmiyorsunuz. filmin diğer bir eksisi ise sonunu tahmin etmenin kolay olması. şu bir gerçek ki, l.a. confidential'dan sonra iyi bir film noir çekilmedi. bu 14 yıl önceydi.

    7/10.
  • günümüz cep telefonlarının hiç açılmama, sadece recovery modda açılma durumudur. genellikle acemi telefon hackerlarının başına gelen durumdur. internette telefonu brick' ten kurtarmak için tonla yöntem bulunmaktadır. bu yöntemler telefonların marka/modeline hatta yazılım versiyonuna göre de değişebilir. bazı durumlarda bu yöntemler çözüme ulaşamamış olup, ancak box gibi pahalı cihazlarla çözüm bulunabilmektedir.
  • basketbolda sert şekilde panyaya yahut çembere çarpıp seken, dağlara taşlara giden dengesiz şut. bunları atanlara da "stone hand/taş elli" denir. shaquille o neal çok güzel bir stone hand örneğidir. bu dengesizliği futbolda yapanlara ise takoz denir. ataları recep çetin'dir. (bkz: takoz recep in penaltıyı taca atması)
hesabın var mı? giriş yap