• her maçta 80.645 kapasiteli stadlarını tamamen dolduran taraftara sahip kulüp. hiçbirinin mi bir hafta işi çıkmıyor lan, başkasının yerine kesin imza atıyor bu gavatlar. sikerim böyle istatistiği ben.
  • bir spor müsabakasını takip etmek için oynayan takımın şehrinde mi yaşanması gerekiyor?

    bundesliga dünyanın en büyük 5 liginden birisi. 10 yıldır süren bayern hegomonyasına karşın bugün dortmund lider girmişti. bu maç sadece türkiye'de değil dünya'da milyonlarca kişi tarafınadan izlendi.

    sporla alakan yoktur, ilgini çekmez izlemeyebilirsin anlarım da dünya çapında izlenen bir maça "yaşadığım şehrin maçını ben bile izlemiyorum size noluyor" demek komedi. ha amaç "dortmunda" yaşadığını duyurmaksa bravo yazar kardeş, dortmunda yaşayan milyonlarca insandan birisin.

    edit: dortmund nüfusu milyonlar değil 500-600 binlermiş.
  • almanya'da yediğimiz 4 golden sonra doğrudan toplantı odasının yolunu tuttum, en ön sıraya oturdum. üzerimde hem günün yorgunluğu hem tek satırlık futbol oynamayışımızın üzüntüsü hem de barbar gurbetçilerimizin bitmek tükenmek bilmeyen ses bombası patlatma rezilliğinin bıraktığı bir kırgınlık vardı. sol elimle masanın üzerindeki telefonuma spin attırırken, başımı sağ yumruğuma dayamış kederli bir şekilde oturuyordum.

    bir süre sonra bir hareket oldu. hoca sınıfa girerken ayağa kalkan öğrencilerin sıralarından gelen sese benzer bir hareket. jürgen klopp geldi, yerine oturmak üzere eğildiği sırada göz göze geldik, göz kırptı, gülümseyerek başını iki yana salladı, "bu ne hal bir sorun mu var" gibisinden bir mimikti. sanki 40 yıllık arkadaşımmış gibi kendimi toparlayarak ben de gülümsedim, başımı iki yana sallayıp ellerimi açtım, "yoo dostum, dalmışım" der gibi.

    işte o andan sonra hakikaten daldım. klopp'a ne sordular, o ne cevap verdi, hiç hatırlamıyorum. yine başımı yumruğuma dayayıp düşüncelere daldım. sadece aralarda alman gazetecilerle karşılıklı kahkahalarını duyuyordum. içimden geçenlerse sanırım tek bir kelimeyle ifade edilebilirdi; o da kıskançlık olurdu.

    o güzel, o zeki, o medeni insanların yanından ayrılacak olmayı kıskanıyordum. abartılı bir ruh haline de girince, ne güzel memlekette yaşıyorlar, trafik yok, lüzumsuz kalabalıklar yok, x-ray cihazları yok, yeşillik var, huzur var, düzen var, insana insan olduğu için saygı var, eğlence var, insanların yüzü gülüyor, yağmur bile kaosa değil, romantizm getirmeye yağıyor, yuvadan binlerce kilometre ötede bir güven duygusu kaplıyor ki, tarifsiz.

    ta ki geri dönüşü düşünene kadar. memlekette olan biten her şey film şeridi gibi geçiyor aklımdan. lanetler ediyorum, doluyorum bir anda kızarıyorum. klopp gülüyor, anlatıyor, suyundan bir damla daha içiyor, yan taraftan kasa kasa bira soyunma odasına doğru yola çıkmış, kalkıp bir tanesini klopp kapıyor.

    adamlar ne şanslı diyorum, dünyanın en iyi hocasıyla aynı memlekette nefes alıyorlar. takımları müthiş, bize de koymuşlar 4 tane, keyifleri yerinde. klopp gülüyor yine, nasılsa bu takım düşmez diyor, ben de içimden onaylıyorum, evet düşmez diye. ama türk'üm işte, damarlarım kabarıyor. kötü bir şey olsun istiyorum.

    ve bugün bakıyorum ki, borussia dortmund 18. düşsünler mi istiyorum? hayır aslında. ama biraz acı çeksinler be kardeşim. biraz da onlar üzülsün, buna üzülsünler ya da korksunlar sadece ve kurtulsunlar. hasetliğimden dolayı onların yaşadığı acıyla biraz kendimi tatmin edeceğim. ama yine de düşmesinler. bizim acımız da derdimiz de bitmez. acıya diyet ödetmeye kalksak, adamları haritadan silmek bile yetmez ki, ne klopp'u, ne dortmund'u.

    çekilecek çilemiz varmış dedim, yürüdüm gittim toplantı odasının çıkışındaki mutlu kupalarla dolu müzenin arasından, romantizm dolu yağmur damlalarının arasına doğru. ertesi sabah yolculuk vardı.
  • icinde bulundugu durumu jürgen klopp soyle ozetlemisti;

    "bizim dortmund olarak okumuz ve yayimiz var, eger iyi nisan alabilirsek hedefi vurabiliriz, fakat problem su ki, bayern'in bazukasi var"
  • yarın şampiyon olacak.

    bazı bilgiler :

    - bayern münih'in 10 yıllık şampiyonluk serisine son verecek, bayern serisi öncesi son şampiyonluk yine dortmund'a aitti.
    - türk milli futbolcu salih özcan'ın ilk şampiyonluğu olacak, gurur verici.
    - sebastian haller kanseri atlatıp şampiyonlukta büyük pay sahibi oldu.
    - teknik direktör edin terzic'in ilk teknik direktörlük yılında ,ilk şampiyonluğu olacak.
    - edin terzic, slaven bilic'in yardımcısı olarak beşiktaş'ta çalışmıştı.

    edit : bayern münih’li kingsley coman , profesyonel kariyerinde ilk defa şampiyon olamayacakmış, bilgi için carradine’ye teşekkürler.

    edit 2: marco reus’un da ilk şampiyonluğu olacakmış. bilgi için ceeeeyyyyyyyyyaaahh’a teşekkürler.

    debe editi: (bkz: ben kemal geliyorum)
  • arsenal ve fenerle beraber üçlü turnuva yapsalar şampiyon çıkmaz.
  • werder bremen karşısında zorlanmadan rahat bir yenilgi almış takım. hafta içindeki wolfsburg maçında zorlanmışlar, bir türlü yenilmeyi başaramamışlardı.
  • geçen sezon kombine almış olan 55.000 taraftarından sadece 93 tanesi yeni sezon için kombinelerini yenilememiş.
  • 20. hafta itibariyle gizli liderdir.

    1. bayern münih
    2. vfl wolfsburg
    3. borussia mönchengladbach
  • “dortmund mallığı ne şampiyonluk mallığı ne kupa mallığıdır. onun mallığı başka bir mallıktır işte, adı konamaz.” hristiyan çupi
hesabın var mı? giriş yap