• stephen king'in, çocukken kafasına aldığı darbe nedeniyle zeka geriliği yaşayan "blaze" adlı suçlunun biraz heycanlı,biraz eğlenceli ama çoğunlukla hüzünlü olan hikayesini anlattığı kitabı.
    ayrıca kitabın sonunda stephen king'in duma key kitabının ilk versiyonu olan "anı" adında bir öyküsü vardır.
  • argoda ot icmek manasinda kullanilir
  • ing. alev, yangın, parlaklık marlaklık.
    (bkz: blaze of glory)
  • neyse, blaze'i ilk dinlediğimde derin bir çöküntü yaşadığımı saklamayacağım. evimde sekiz yüze yakın cd var ve önem sırasına göre iki ayrı coğrafyada hapis olmaktalar. yeni gelen albümler genelde anfinin yanındaki storage de bekletilir; lagwagon'un blaze'i ilk dinleme sonrası kendini ikinci bölge de bulmak üzereydi ki kapı çaldı; bu kesinti iki gece sonra hayatımı değiştiren yüzlerce örümcekten sadece bir tanesi olarak kayıtlara geçti. kendimi tekrar kendimde bulduğumda "blaze" yerdeydi. eh o zaman bir daha dinleyelim/oldum ve çok şey değişti' yıllar önce crypti' writin' albümüyle megadeth kendini yatağımın sol derinliğindeki karanlığa gömülmüş şekilde; kırık bulmuş- sonsuzluğu bulanıklaştırıyordu elinin ayasıyla ki; geçmiş? geçmişte kalmıştı. neyse,-temizlikçinin albümü bulması iki yılını aldı-acemiydi kuşkusuz. bu gün blaze'i yeniden dinlediğimde-satın alınmış bir ruhtan çok; kendimin bu saf ve basit halimle bölünen gerçekliği-tüm belirsizlikten daha taze ve şanslı artık.
  • hayatımın en uzun iki saatini yaşamama vesile olan festivallerde gösterilsin diye yapılmış bir festival filmi. hayatımda izlerken bu kadar sıkıldığım başka bir film olmuş mudur, bilmiyorum. filmin üç buçuk saat sürdüğünü sanıyordum, izlerken öyle hissettim. korkunç bir deneyimdi.
  • bana güzellik yapmış harikuleyt bir yazar. zombilerle arası bundan sonra baya sıkı fıkı olacak sanırsam.
  • iron maiden'in eski vokalisti blaze bayley'in solo projesi..
    silicon messiah adinda bir album cikardilar, tek parcalarini dinleme sansim oldu ve oldukca hos bi parcaydi buda..
    (bkz: blaze bayley)
  • ikinci albumu icin su an studyoda olan grup..
  • büyük bir hevesle başlayıp, bitse de gitsek modunda tamamladığım film. senaryo ile ilgili eleştirilere katılıyorum, biraz fazla oyunculuğa ve müziğe bırakılmış film. bu ikisi çok daha iyi bir kompozisyon oluşturabilirdi.

    bu nedenle benim için atanamamış the broken circle breakdown olarak hatırlanacak film
  • kibarliktan 6/10 verebilecegim film.

    senaryo yok, goruntu yok, muzik yok... yalnizca dogal oyunculuklar ile ilerliyor. bu da hos, ama bu filmin bir muzik filmi olmasi lazimdi. basaramamis.

    inside llewyn davis ile karsilastirmak imkansiz, 2-3 beden altinda olmus.

    gommeyi bir kenara birakacak olursam, ethan hawke iyi bir oyuncu, iyi bir gozlemci. bazen bazi yonetmenler var, ornegin peter greenaway bir ressam ayni zamanda. onun filmlerine baktigimizda mukemmele yakin kompozisyonlar, neredeyse her karesi uzunca dusunulmus fotograflar goruruz. tabii ethan hawke ile peter greenaway'i karsilastirmamiz imkansiz. ama ethan hawke esasen bir oyuncu oldugu icin, filmin daha cok oyunculuk kismina yogunlasmis olsa gerek diye dusunuyorum. bu yuzden oyunculugu oldukca guzel, ama baska hicbir numarasi olmayan blaze ortaya cikmis.
hesabın var mı? giriş yap