• yıllardır ara ara, ama sürekli şu çerçevede mesajlar gelir: "üniversite bitirdim, hatta yüksek lisans yaptım, ama ne mantık biliyorum, ne bilimsel yöntem, ne bilim felsefesi. hatta bu konularda hiçbir fikrim yok. güvenilir türkçe kaynak da bulamıyorum. ne okuyayım?"

    bu durumdaki insanlara yardımcı olabilecek birkaç kitap:

    (1) okasha, samir. 2002. philosophy of science: a very short introduction. oxford: oxford university press.

    - oxford university press'in "very short introductions" serisinden gayet kısa bir başlangıç kitabı.

    (2) marsh, david; gerry stoker (ed.). 2010. theory and methods in political science [third edition]. new york: palgrave macmillan.

    - çok yazarlı bir çalışma. siyaset bilimi alanındaki temel yaklaşımları ve bu yaklaşımların ontolojik ve epistemolojik temellerini inceleyen gayet iyi yazılmış bölümleri var.

    (3) kellstedt, paul; guy whitten. 2013. the fundamentals of political science research [second edition]. cambridge: cambridge university press.

    - kantitatif metodolojiyi izah eden en iyi kitaplardan biri.

    (4) george alexander l.; andrew bennett. 2005. case studies and theory development in the social sciences. cambridge, massachusetts: belfer center studies in ınternational security.

    - kalitatif metodolojiyi izah eden önemli bir kitap.

    (5) copi, irving m.; carl cohen; kenneth mcmahon. 2010. introduction to logic [14th edition]. pearson.

    - temel mantık bilgisi edinmek için okunabilecek kitaplardan biri.

    not: bu kitaplar daha çok siyaset bilimi tandanslı olsa da, bilgiden ve bilgi üretiminden kast edilenin ne olduğu konusunda epey bir fikir verir. bunların üzerine, designing social inquiry ve ona cevaben yazılan rethinking social inquiry gibi yöntem konusundaki tartışmalar hakkında bi fikir verebilecek kitaplar da okunabilir.

    [sıklıkla sorulduğu için, en azından ingilizce bilenlere yardımcı olabilecek birkaç önemli eser yazmak istedim. ancak, formal bir eğitim almadan bu konularda ne kadar otodidakt olunabilir, emin değilim. yine de, bu konulara ilgi duyan ve en azından bir parça aşina olan insanların (şayet iyi derecede ingilizce biliyorlarsa) bu eserleri tercihen birkaç kez karşılaştırmalı olarak okumaları ve içeriği hazmetmeleri durumunda epey sağlam bir alt yapı edinebileceklerini söyleyebilirim.]

    tema:
    (bkz: bilim felsefesi /@derinsular)
  • bu isimle felsefenin bir alt dalı haline gelmesi yirminci yüzyıla rastlar, ancak bugünün bilim felsefecilerinin ilgilendiği sorular felsefe tarihi boyunca tartışılmıştır. kısaca bilimi, bilimsel etkinliği anlama çabası diyebiliriz belki. bilim tarihi, bilim felsefesinin olmazsa olmazıdır.

    bilim felsefecileri zaman zaman bilim hakkında çok genel sorularla uğraşırlar. bu uğraşıda öne çıkan konulardan bazıları:

    - açıklama, gözlem, kanıt, olasılık, teori, kanun gibi kavramların sorgulanması,

    - bilimsel değişim (değişim nasıl olmaktadır? bu değişim bir ilerlemeye karşılık gelir mi?),

    - gerçekçilik (bilim gerçekliğin bir temsilini mi verir yoksa etkili, kullanışlı bir pratik midir?),

    - yöntem (bilimsel yöntem nedir? ortada gerçekten bir yöntem var mıdır? doğa bilimlerinin yöntemleriyle sosyal bilimlerin yöntemleri hangi açılardan farklıdır?).

    bilim felsefesi bu gibi genel sorular dışında belirli bilimlerle de ilgilenir. tarihsel olarak en fazla fizikle ilgilenilmiştir ancak son zamanlarda diğer bilimler (özellikle biyoloji) ön plana gelmeye başladı. bu şekliyle bilim felsefesi, belirli bilimlerin kullandığı kavramları ve yöntemleri sorgular:

    - fizik felsefesi (bkz: kuantum fiziği felsefesi),

    - biyoloji felsefesi (uyarlanım*, seçilim değeri*, evrim teorisi ile ilgili her şey. bu tayfa ateist, materyalist, darwinist),

    - psikoloji felsefesi (zihinsel süreçler, durumlar, olaylar ve özellikler ile ilgili her şey. zihin felsefesi ve bilişsel bilimle yakından ilişkili).

    bunların dışında kimya, iktisat, genetik, sosyoloji, antropoloji, bilişsel bilim gibi alanlarda da çalışmalar yapılıyor.

    türkiye'de bilim felsefesinin bir şekilde yayılması gerekiyor. nasıl olur, olur mu bilemiyorum. ortaöğretimde temel bilim derslerinin içerikleri hafifletilip bilim tarihi ve bilim felsefesi anlatılabilir mesela. bu şekilde bilimci olacak olan da olmayacak olan da bilimi daha iyi anlamış olur. bu önemli, çünkü bilim önemli. yapmak yetmiyor, anlamak da gerekiyor.
  • ilgilenen bir uzman ismini örnek olarak verebiliriz:
    şakir kocabaş ve ilgili iki kitabı,
    fizik ve gerçeklik (bilim felsefesine kavramsal bir yaklaşım / küre yay. 2001)
    ifadelerin gramatik ayrimi (küre yay. 2002)
  • felsefeye özgü düşünme ve çözümleme yönteminden yararlanarak bilimin kavramsal yapı ve işleyişini aydınlatma amacı taşıyan etkinliğe bilim felsefesi denir. doğa bilimlerini temel alan, kullandığı önermelerin kuruluşunu ve yapısını inceleyen felsefedir. klasik felsefe anlayışlarından farklıdır. bilimlerin herbirinin kendi alanlarına giren olayları, bilimsel yöntemlerle inceleyerek sonuca ulaşması, bazı düşünürlerin dikkatinin bilim üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuştur. bunun sonucunda, felsefenin yalnız bilimlerle ilgili alanları konu almasının yeterli olabileceği düşüncesi oluşmuştur.
    ele aldığı konular şunlardır ;
    -bilim nedir ?
    -bilimi, diğer alandanlar ayıranlar nelerdir ?
    -bilimsel yöntem nedir ?
    bilimsel düşüncenin yapısı ve işlevi nedir ?
    -bilimsel varsayım, teori ve yasa nedir ? vesaire, örnekler çoğaltılabilir. konuşulacak konu kalmadığından değil gerekli olduğu için vardır. ayrıca her şey ama her şey felsefenin alanı içine girebilir.
  • (bkz: bilimcilik /@derinsular)
    (bkz: black swan /@derinsular)
    (bkz: boşlukların tanrısı /@derinsular)
    (bkz: ekonomizm /@derinsular)
    (bkz: epifenomen /@derinsular)
    (bkz: episteme /@derinsular)
    (bkz: epistemik /@derinsular)
    (bkz: epistemoloji /@derinsular)
    (bkz: mantık hataları /@derinsular)
    (bkz: ontoloji /@derinsular)
    (bkz: occam'ın usturası /@derinsular)
    (bkz: pozitif bilim /@derinsular)
    (bkz: problem tanımı /@derinsular)
    (bkz: value-neutral /@derinsular)
    (bkz: yanlışlanabilirlik ilkesi /@derinsular)

    metodoloji konulu girdiler:
    (bkz: aracı değişken /@derinsular)
    (bkz: dahili geçerlilik /@derinsular)
    (bkz: deneysel tasarım /@derinsular)
    (bkz: doğal deney /@derinsular)
    (bkz: family resemblance categories /@derinsular)
    (bkz: gözlemsel çalışmalar /@derinsular)
    (bkz: harici geçerlilik /@derinsular)
    (bkz: inus /@derinsular)
    (bkz: machine learning /@derinsular)
    (bkz: metodoloji /@derinsular)
    (bkz: multicausality /@derinsular)
    (bkz: nedensellik /@derinsular)
    (bkz: nedensel çıkarsamanın temel problemi /@derinsular)
    (bkz: okutulan siğilin iyileşmesi /@derinsular)
    (bkz: selection bias /@derinsular)
    (bkz: stokastik süreçler /@derinsular)
    (bkz: yusuf hakan erdem /#31402597)

    istatistik ve modelleme konulu girdiler:
    (bkz: bayes teoremi /@derinsular)
    (bkz: hiyerarşik regresyon /@derinsular)
    (bkz: hlm /@derinsular)
    (bkz: interaction /@derinsular)
    (bkz: korelasyon /@derinsular)
    (bkz: kukla değişken/@derinsular)
    (bkz: marginal effects /@derinsular)
    (bkz: moderating variable /@derinsular)
    (bkz: r /@derinsular)

    diğer girdiler:
    (bkz: celal şengör/@derinsular)

    diğer temalardaki ilgili girdiler:
    (bkz: evrim teorisi /@derinsular)
    (bkz: ölmeden önce incelenilmesi gereken teoriler /@derinsular)
    (bkz: ölmeden önce okunması gereken sosyal bilimciler /@derinsular)
    (bkz: ölmeden önce öğrenilmesi gereken kavramlar /@derinsular)
    (bkz: türk solu/#27661155)
    (bkz: türk sosyal bilimciler /@derinsular)

    diğer ilgili temalar:
    (bkz: siyaset bilimi /@derinsular)
    (bkz: tarih /@derinsular)
  • son sözünü söylediği sanılan felsefenin sıradan bir avuntusu olmaktan daha fazlası...

    insanı ilgilendiren ve insan ürünü olan her şey felsefenin etki alanındadır. bu bağlamda insanlığın en büyük başarılarından bilim de, felsefenin yeni konumunu belirlemek ve tavır aldırmaktan ziyade, fikir alanına girecektir.

    bilim felsefesi, haylaz bir çocuk gibi merak güdüsüyle hareket eden bilimin etik sınırlarını çizecek, dilini oluşturacak, onun için yeni sorular üretecektir. türlü yaklaşımlar geliştirerek tanımlamakla başlar işe. çözülmesi gerekenlere el feneriyle bakan ve sınırlı alanı aydınlatan bilime projektör tutmak, bilim felsefesinin işidir bir nevi.
  • bilimin branşlarına, disiplinler arası kollara, tekniğe veya teknolojiye evrilen yolda... aslında bilimin çıkış noktasını hatırlatan günümüzün bilgi birikiminden bağımsız ele alınmasını sağlayan bir yaklaşımdır.

    1954 mayıs ayı herhangi bir gün - pozantı yakınları (alpu)

    dağda dolaşmanın bu kadar zor olacağını bilmezdim, tahmin ettiğim huzur veren doğa, temiz hava ve sıkıntısız bir hayattı ancak şimdi ter, baharın getirdiği envayi çeşit böcek ve sürekli kaşınan bir derinin aslında şehir sıkıntısında daha kötü olduğunu düşünerek 2 köylü ve arkadaşlarım ile birlikte yürüyüşüme devam ediyorum. tepenin zirvesine yakın köyden aşağı doğru eğim ile yürümemiz dikkatimi çekti halbuki gitmemiz gereken hancılar mevkisi ters taraftaydı.

    bedi: dayı hancılar mevkiine gitmek için şu taraftan gitmemiz gerekmez mi?
    kılavuz: yok oğlum aşağı taraftan ineceğiz.

    hancılar bulunduğumuz tepenin arkasıydı tepenin zirvesine daha yakındık, haritadan baktığım kadarıyla tepeyi aşıp aşağı doğru yürüyüp karınca dağın eteklerinden ulaşmamız daha kestirme olacaktı, tepe bu tepe idi kuzey batıdaki dağ ise kesinlikle karınca dağıydı sabah sabah yönümü karıştırmamın imkanı yoktu ancak kılavuz bizi bariz aşağıya doğru götürüyordu tahminlerime göre yol baya uzayacaktı. acaba tepenin öbür tarafında yürümemizi engelleyici haritada çizilmemiş bir şey mi vardı? biraz mesleki merak ile kılavuza sordum.
    bedi:dayı şu yönden tepenin arkasına geçsek ya aşağı doğru yürüsek daha kestirme olmaz mı?
    kılavuz:olmaz.
    bedi: niye tepenin ardında gitmemizi engelleyecek bir şey mi var.
    kılavuz:oranın daha kestirme olacağını biliyon ama tepenin arkasını bilmiyon.
    bedi:haritadan baktım bana yolu uzatıyoruz gibi geldi acaba haritada çizilmeyen dere uçurum gibi bir şey var mı diye merak ettim.
    kılavuz:yok bir şey yok.
    bedi:niye tepenin etrafını dolaşıyoruz o zaman dayı.
    kılavuz:mühendis bey neyin büyük, küçük, kolay, zor veya kestirme olduğunu bilmek için hem her yeri hem de her şeyi bilmek gerek.

    her şey çok iddalı idi hiçbir adem oğlu her şeyi bilemezdi ama dayı ile felsefi bir tartışma anlamsızdı daha somut şeylerden bahsetmek için yine lafa girdim.

    bedi:bu gittiğimiz yol daha kestirme öyle mi?
    kılavuz:(tepesi atmış gibi bana döndü şapkayı yukarı kaldırdı.) bak mühendis eskiden büyüklerimiz ormana gidip çam kesmek için tepeyi aşar dağın yükseklerinden daha geçilebilir bir yerden dağın arkasına inerlermiş, hatta oraya katırlar için yalak bile yapmışlar hala durur bizim bildiğimiz kadar en kestirme yol orası imiş zamanında, sonra bir gün gavurlar gelmiş ve dağı delmişler trenler eşeklerden daha hızlı dağın arkasının da arkasına ulaşır o yüzden şimdilik bildiğimiz en kestirme yol tren tüneli… tünele gireceğiz ucu hancılar mevkiinin az aşağısına çıkıyor böylece karınca dağının eteklerine tırmanmak veya çevresini dönmek durumunda kalmıyacaz.

    o an adamın yüzüne baktım kendimi rahatsız hissetmiştim evet orada tren yolu vardı, tünel vardı ama ben tünelden geçmeyi akıl edememiştim. beni rahatsız hissettiren o değildi. tünele girene kadar bu rahatsızlık hali devam etti.

    tünele girdiğimizde yavaş yavaş yürümeye başladık. az ışıkta tünelin duvarındaki taşlara bakarak ilerlerken dizilimleri, büyüklükleri yansımaları ve sıralamaları beni başka diyarlara götürmüştü, dağlarda böyle idi sıralamaları dizilimleri ve evrende buna benzerdi. bu sıra iki kelime aklımda sürekli yankılanıyordu, “neyin büyük, küçük, kolay, zor veya kestirme olduğunu bilmek için her yeri ve her şeyi bilmek gerek” ve “şimdilik bildiğimiz en kestirme yol tren tüneli” bir an şimşekler çaktı kafamda ve rahatsızlığımın nedenini anladım.

    adamın bütün cümleleri akademide bana öğretilmek istenen bir gerçeği yansıtıyordu ama hayat bu, bir ormancı bunu babasının hatıralarından çıkartıp yüzüme vurmuştu. en kestirme yolu bilmek için deneyim lazım diye düşünürsün ama adam gelir dağı deler ve duvarlara taşları dizer yeni bir kestirme yol açar veya keşfeder. yol coğrafya demek ancak coğrafya dünya demek, dünya doğa, doğa ise fen bilimleri demek fen ise matematiği temel alan yaşamın yansıması, matematik felsefe ile paralel, müzik ile kardeş… neyin en büyük, en küçük, en kolay veya en zor olduğunu bilmek imkansız çünkü hiç kimse her şeyi bilemez ancak “şimdilik bildiğimiz en kestirme yol tren tüneli”
  • ülkemizde bilimin gelismemesinde ana nedendir cunku cagimizin bilim adamlari oncelikle bu isin felsefi yönüyle baslarlar bizde de cok mukemmel zekalar tabiki de var ama bunlari sistematik olarak kullanamamaktayiz isin felsefesine hakim değiliz tabi ben cok kaba baktim olaya ama felsefe şart ne de olsa
  • akıl yürütme yöntemleri çıkmaz sokağa saptığında, kullanılan bilimsel bilgi işlevselliğini yitirdiğinde, boşluğu hissedilen bilim dalı. pozitivizme birebirdir.
hesabın var mı? giriş yap