• 1922 itibariyle vienna'ya gelen martin schlick'in etrafinda toplanan filozoflarin olusturdugu aralarinda rudolf carnap, h. feigl, p. frank, kurt gödel, h. hahn, v. kraft, o. neurath, f. waismann olan bir gruptur. bu filozoflar logical positivism denilen akimi formule etmislerdir. manifestolari "wissenschaftliche weltauffassung. der wiener kreis" (bilimsel bir dunya-gorusu: vienna cemberi) 1929'da yayimlanmistir. vienna circle ile gorusmesine ragmen kurt godel daha sonra teolojiye yakin platonist felsefesiyle gruptan ayrilmistir, aslinda kendi ifadelerine gore hicbir zaman kendisini bu grubun bir parcasi hissetmemistir. (http://www.iep.utm.edu/v/viennaci.htm)
  • amaçları bilimsel bir felsefe yaratmak veya felsefe yapma alışkanlıklarını değiştirmek değildir. hatta rudolf carnap'ın kaleme aldığı "bilimin evrensel dili olarak fizik dili" başlıklı bildirinin alt başlığı "viyana çevresi felsefe yapmaz"dır.
    on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükselen teknolojist tavrın ulaştığı doruk noktası, doğa bilimlerinin evrende araştırılabilecek ne varsa araştırabileceğini, bunu da şimdiye dek kullandığı (francis bacon'dan itibaren gelişen tümevarım) yöntemle yapableceği iddiasıdır. buna meşru zemin hazırlamak için de 'felsefe' uygun bir araçtı. bu koşullar altında viyana üniversitesi felsefe bölümünde toplanan ve hepsi doğa bilimlerinin çeşitli alanlarında uzman olan akademisyenler tarafından bir "bilimsellik ölçütü" ortaya koyuldu. viyana çevresi'ni n ayırıcı özelliği ölçüt sorununu gündeme getirmiş olmasıdır. yirminci yüzyıl boyunca bilim felsefesi, gerek destekleme, gerekse karşı çıkışlarla olsun hep bu ölçüt sorunu çerçevesinde yapılacaktır.
    viyana çevresi düşünürleri bilimin "genel yasalı açıklama modeli" ile iş gördüğünü söyler. buna göre bilim, yalnızca o anki duyu verilerine dayanarak (gözlem) yapılan deney ve bu deneyin sonuçlarını derleyip toparlayan kuram düzeylerinden oluşur. bu "kuram düzeyi" klasik deneyci felsefe geleneğinin (locke, hume) bütün bilginin deneyden geldiği ancak bilgiyi ortaya koymak için deneyden başka bir şeye (locke'da iç deney, hume'da idea gibi) de ihtiyaç olduğu noktasındaki ittifakının bir sonucudur. bu yönleriyle comte pozitivizminden ayrıldıkları halde kendilerine ısrarla neo pozitivist denir, ki bu hiç de benimsedikleri bir adlandırma değildir.
  • dilimize viyana çemberi olarak değil de viyana çevresi olarak çevrilmesinin daha uygun olacağı oluşumdur. bilimin kesin tanımı, özelliklerini vs. verme çabalarının arkasında yatan en temel güdüleri siyasi olarak yorumlanabilir. çoğu yahudi olan bu oluşum, aslında bilimi tanımlarken giderek daha fazla tehlikeli olmaya başlayan alman egemenliğinin bilimi kullanarak propaganda yapmasından duyulan rahatsızlığı engellemeye çalışmıştır. teknolojiyi kullanmadaki üstünlükleri sayesinde insanların gözünde almanların bilimle olan bağlarının farklı bir yer alması ve ideolojileri bağlamında da bilimselliği öne sürmeleri o dönem için gerçekten rahatsız edici bir durumdu. bilimi kesin ayrımlara tabi tutmada, mantık ve matematiği kullanmadaki ısrarları bilim üzerine hiç bir tartışmaya açık kapı bırakmayarak alman ideolojisinin elini kolunu bağlamak istemelerinden kaynaklanmaktadır. bence bu açılardan takdir edilesi oluşumdur. ancak eleştirilecek de çok noktaları olduğu aşikardır; nitekim tarihsel süreçte bilim felsefesi ile uğraşanlar özellikle 60lardan sonra bunları ortaya koymuşlardır.
    kendi adıma diyebilirim ki en büyük hataları bilim ve metafiziği ayırmaya çalışırken kantarın topuzunu kaçırarak metafiziği anlamsızlığa mahkum etmeleridir. bu durum özellikle poppera bakıldığında daha da netleşmekte. popper amcamız da bilim ve metafiziği ayırır ancak onları anlamlı ve anlamsız olarak ayırmaz. metafiziğin de bir değeri olduğu olgusunun hakkını verir. benim için önemli olan diğer hata çok daha temeldir: bilime karşı felsefi yaklaşımlarından kaynaklı olarak bilimi tanımlanabilecek bir disiplin olarak görüp onu sınırlandırmalarıdır. ancak daha önce de belirttiğim gibi ideolojik olarak özellikle tam da o tarihte buna ihtiyaç duyulmaktaydı.
    özetle iyidirler, hoşturlar ve çoğu da ciddi anlamda solcudur...
  • düsüncelerine göre, felsefe bilimin kölesidir.cambridge ögretisine göre ise viyana cevresi nam-ı diger der wiener kreis felsefeyi hor görmektedir.
  • 1930'ların sonuna doğru birçok üyesinin viyana'dan ayrılışı, moritz schlick'in suikaste kurban gitmesi ve hitler'in avusturya'yı işgalinden ötürü bir daha toparlanmamak üzere dağılmışlardır.
  • ser yuvasidir.

    mantiksal pozitivizm denilen gudubet bir fikre takilip felsefeyi kucumsemislerdir. analitik felsefeyle kol kola olan bu kreis'in icinden bir tane adam cikmamistir. godel zaman zaman bu harici bedhahlarin yaninda anilsa da kesinlikle bu ekipten degildir.

    russell tarafindan zehirlenen wittgenstein da gediklilerindendir. ancak yas kemale erince hatasini anlamis, tevbe etmis ve hak yoluna donmustur.

    hala cesitli cevrelerce devam eden insan dogayi tamamen anlayacak metodu cozmustur, bundan sonra yola sadece bilimle devam edecegiz diyen acinasi bir fikirdir. gunumuzde ciddi cevrelerde prim vereni kalmadi ancak hala gunumuzun felsefeden uzak yekun kitlesi bunlarin fikirlerinin pesinde gider. ornegin reddit'te bir bilim kanalina girerseniz bunlarin artiklarindan gecilmez.
hesabın var mı? giriş yap