beyazıt

• hayat orada sanki bir tarihte durmuştur ve zaman ilerlemez..ne zaman gitseniz, kaldığınız yerden devam edebilirsiniz..hangi yöne giderseniz gidin, yolunuz tarihe çıkar..öyle bir semt.
• her köşesi tarih kokan semt.
• (bkz: istanbul üniversitesi)
• yururken surekli yere bakmak zorunda oldugunuz semt cunku iddia ediyorum istanbulda en cok tukurugun ve balgamın oldugu yollara sahip.
• her türlü yamyamın barındığı tarihi semt, trafiği ayrı çile abazaları ayrı. sadece esnaf hastanesine çıkan iletişim ile eğitim fakültelerinin bulunduğu ve süleymaniye tarafındaki sokaklarını seviyorum
  
  bahsi geçen sokak
  (bkz: hatırla sevgili banka soygunu sahnesi)
• istanbul'da ilk senemi geçirdiğim aslında göründüğü gibi olmayan semt. sabahın erken saatlerinden akşam 9'a kadar kalabalıktır ama öyle böyle değil hakikaten kalabalıktır. ancak akşam saat 9'u geçtikten sonra kimsecikler kalmaz sokakta. orada yurtlarda kalan öğrenciler ve sokakta kalanlar dışında yoktur kimse.
• bugün yangın sonrası kapalıçarşı girişinde tadilat olan semt. kapalı çarşının beyazıt girişi kapatıldı. yangının nasıl zarar verdiğini görünce boğazıma bir şeyler düğümlendi, tarihi bir semt tarihi bir mekanın böyle sahipsiz bir yetim gibi görmek içimi burktu. polis etrafı sarmış. enkazları kaldırmaya uğraşırken etrafta meraklı bir kalabalık olan biteni izliyordu. akşama kadar zihnimde çekilmiş hüzünlü bir beyazıt karesi ile dolaştım durdum.istanbul hiç bir şeyden çekmedi yangından çektiği kadar.
• "ebu yezid"den türemiştir ve "yezid'in babası" anlamındadır.
• ramazanda sokakta yemek yiyen insanlari islami usullere uygun olarak kestiklerine inandiğim semt...
• okul yemekhanelerinden otobüs duraklarına, bankalardan dükkanlara, caddelerden tramvaylara kadar her yerde, sefalet çeken, robotlara özgü eylemlerini kronikleştiren ve muhakkak hiçbiri birbirine benzemeyen insanların çıkmazı.. huzura dair umutların kendi kendini imha ettiği, gülümsemelerin hazmedilerek durmadan koşturan bacaklarla, akmış saç boyalarıyla yer değiştirdiği, balık kokan, kalabalıktan arınamayan, içerdiği tonlarca binanın bir teki bile ticaret denen maddi arzular girdabından korunamayan, a-z-a-b-i-s-t-a-n..