• isimleri köken olarak yunanların kendi milliyetlerinden olmayanlar için kullandığı barbarus veya barbaros kelimesinden gelmektedir. sonra bu kelime bi şekilde latinceye geçer ve romalılar kuzey afrikayı ele geçirdiklerinde orda gördükleri kavimlere bunu yapıştırırlar. gel zaman git zaman ordaki adamların ismi berberi olur çıkar.

    denilir ki bu kelimeyi yunanlar konuşmasını anlamadıkları adam için "bar bar konuşuyor" diyerek falan türetmişler ve sonra bu bar bar konuşan yabancı tiplerin üzerine isim olarak kalmış. tabi ki vahşi anlamındaki barbar kelimesi de aynı kökten geliyor. araplar da arapçayı iyi konuşamayanlara acemi derlermiş. bu kelime de gitmiş iranlıların üzerine yapışmış kalmış. biz de kullanıyoz zaman zaman acem halısı acemistan falan diyerekten. bi de bildiğimiz acemi kelimesi var tabi. yaa bi yazıda da nerden nereye geldik.
  • adana'nın kozan ilçesinde bir berberi nüfus mevcuttur, ki bunlar aslında mondros mütarekesi'nden sonra adana, mersin ve osmaniye'yi işgal eden dallama fransızlar tarafından anadolu'ya getirilmişlerdir. zamanında trablusgarp savaşı'nı da yaşamış olan bu berberiler, karşılarında türkleri görünce fransızlardan kaçarak kuva-yı milliye saflarına katılmışlar, yerel halk ile beraber işgalcilere karşı direnmişlerdir. işgal sona erip fransızlar çekilince yurtlarına da dönmemişler, önce tarsus'a, oraya uyum sağlayamayınca da kozan civarına yerleştirilmişlerdir.

    konuyla ilgili bir de şöyle bir araştırma yazısı da buldum:

    "8 ekim 1908'de ve 8 aralık 1911'de ikinci kez trablusgarp’a giden kolağası mustafa kemal, yanında yine bir valiz kitap götürür. özellikle, kuzey afrika'da yaşayan berberiler ve öteki yerli arap halklarının kültürlerini anlatan kitaplar okur. arkadaşı kurmay binbaşı enver bey ile birlikte, savaşkan ve bağımsızlıktan yana özellikleri bulunan berberileri örgütleyerek, 22 aralık 1911'de tobruk savaşı'nı kazandı ve ardından da gözünden yaralandığı 17 ocak 1912'deki derne savaşı'nı kazanarak trablusgarp zaferini getirmişlerdi. (la depeche tunısıenne gazetesi, 21 eylül 1913)

    kolağası mustafa kemal, şeyh mansur'un baskısından yılmış olan trablusgarp yakınlarında kara kıl çadırlarda yaşayan yerli savaşkan berberilerle bir düğün sırasında, davul zurna eşliğinde kobra yılanlarının arasında imazighen dansı yapar. halkın sempati ve desteğini kazanır. cuma namazından sonra halkı cami avlusunda toplayarak şu konuşmayı yapar. (tunus, tozeur müzesi - osmanlı arşivi. atatürk ansiklopedisi, cilt:2, sayfa:56):

    "ey ahali! ey din kardeşlerimiz! oturduğunuz memleket mahfuz ve siz emin olabilmeniz için, hepinizin büyüğü olan bir kuvvet ve kudretin bulunması lazımdır. kuvvetlerimizi birleştirelim. emeklerimizi birleştirelim. eskiden beri aramızda müşterek olan ahlak ve tabiata dayanarak adam olalım. italyanlar, kendi yarattıkları bu deli adamı (mussolini), kendileri yok edecek. fransızların jan dark'ı varsa, berberilerin de el kahine'si var… birlikten güç doğar." (el kaine: kuzey afrika'da at üstünde savaşan öncü ve yiğit bir berberi kadın kahraman). bu ajitasyon dolu konuşmanın ardından berberiler zılgıt çekip coşarak, örgütlendiler ve kolağası mustafa kemal'in önderliğinde gerilla savaşına başladılar ve kazandılar.

    aradan yıllar geçti. birinci paylaşım savaşı sonunda, 1918'de çukurova bölgesini işgal eden fransız ordusunda paralı asker olarak savaşan tunuslu ve libyalı berberiler, fransızların desteği ile adana şehitlik, sayimbeyli, kozan ve maraş - zeytinli'de katliamlar yapan ermenilere karşı, türk halkının yanında yer aldılar. ayrıca toros dağları tünellerini geçerek, adana - pozantı'dan niğde - ulukışla'ya (çukurova'dan anadolu'ya) çıkmak isteyen fransız trenine pusu kuran ve çiftehan yakınlarında demiryolu köprüsünü havaya uçuran ulukışlalı köylü kuvayı milliyecilere destek veren (mayıs 1919) fransız ordusunda paralı askerlik yapan ve ölümü göze alan tunuslu yiğit berberileri, türk halkı asla unutmamıştır." http://www.dursunozden.com.tr/…rim/76-sdfsdfsd.html
  • trablusgarp savasında italya akdeniz’i, ingilizler de mısır’ı kapattıkları için, osmanlı ordusu trablusgarp’ın işgaline müdahale edemez. fakat bir grup osmanlı askeri (aralarında m.kemal de vardır) buraya gelip berberileri örgütler ve onların yardımıyla savaş kazanılır.
  • kuzey afrikada yaşayan ve sanıldığının aksine arap olmayan, tamamı ile farklı bir dilde* konuşan halk.
    (bkz: cezayir)
  • kendilerine (bkz: amazigh) diyen bu halk, kuzey batı afrikanın yerlileridir. araplardan çok önce bu bölgeye yerleşmişlerdir. tamazigh adlı bir dil konuşurlar. fas nüfusunun tahminen % 50 ila 60 ını, cezayir'in ise % 25 ini berberberiler oluşturur. kuzey afrikanın tüm bölgelerinde de berberilere rastlanır. tuaregler de bir berberi kabilesidir.
  • kuzey afrika’da yaşarlar. kendilerine ait bi dilleri olmakla birlikte unlu edebiyatcıları bile bu dili benimsememiştir. bi cok devletin hakimiyeti altında yaşamalarına rağmen sürekli istilalarıyla en kotu etkiyi araplar bırakmışlardır.
  • sadece tunus'un yüzde üçünü oluşturan , libya fas ve cezayir gibi kuzey afrika ülkelerinin çöl ve dağlık bölgelerinde yaşayan berberilerin, toplam nüfusu sekiz milyon civarındadır.kendilerine özgü giyinişleri,geleneksel dansları,teamülleri ,yaşayış biçimleri ile sanıldığının aksine arap olmayan ve farklı bir dille konuşan berberiler kendi kültür kimliklerini oluşturmuşlarsa da, çoğu berberi aydınları, edebiyatçıları, eserlerini arapça ve fransızca'nın etkisinde kalarak yazmışlardır.tarihte türklerlede münasebetleri bulunan berberiler, trablusgarp'ın işgali sırasında içlerinde mustafa kemal'in de bulunduğu bir grup osmanlı askeri tarafından örgütlenip,beraber işgalcilere karşı büyük bir direniş göstermişlerdir.
  • esrarengiz amcalar.

    kimi çayırlıkta bi kaya bulmuş, oturup manasızca geçen arabaları izliyor, kimi de okyanusa karşı gözünü dikmiş dakikalarca aynı yere kafasını çevirmeden bakıyor. çarşıda pazarda yürürken de görürsünüz, tüm dikkatinizi kendisine çeker. bunlardaki karizma brad pitt'de yok lan..
  • mağripte yaşayan bir halk. ibni haldun tarik bin ziyad ve en son zinedine zidane ın dahil olduğu bu halk ile ilgili ibni haldun mukaddimeadlı eserinde * şöyle bir şey anlatır;

    hz. musa ya yakın bir dönemde tubba hükümdarlarından birisi mağribe akın düzenleyip burayı istila eder. burda dolaşırken insanların anlamadığı farklı bir dilde konuştuğunu görünce yanındakilere "bu berbere de nedir" diye bir soru sorar. "berber" keçi melemesi anlamına geliyormuş ve bunun ardında de halkın adı berber olarak kalmış[tabii bugünkü teoriler biraz daha farklı].

    anlaşılan kart kurt teorisinin örnekleri umulmadığı kadar eskiymiş.
hesabın var mı? giriş yap