• a) karda (ozellikle su siralar) yürürken cikan ses.
    b) kocamis*, yaslanmis ve belki disleri dokulmus kurt.
  • efendim bu sesler dağ türklerinin yürürken çıkardıkları, bu nedenle kendilerine kürt ismini vermelerine neden olan ses birleşkesidir...ancak kürtlerin kendilerine neden kürt dedikleri neden kart demedikleri henüz çözülememiş, konu ile ilgili güneş dil teorisi uzmanlarınca yapılan araştırmalar devam etmektedir...
  • 12 eylül döneminde kürtlerle ilgili olarak ortaya atılan komik bile denemeyecek teoriyi hazırlayanlara ilham kaynağı olmuş sesler.
  • tahtakurularinin ah$ap yerken alcak sesle cikarttiklari ses..
    bu sesin bazi tahtakurusu - ah$ap 1le$imlerinde kirt kurt diye ciktigi da tesbit edilmi$tir..
  • uyduruk plastik posetlere konulmamak suretiyle havayla temasi kesilmemis pogaca, kurabiye benzeri bilimum yiyeceklerin bir-iki gun durduktan sonra yenmeye calisildiginda verecegi sesler butunu
  • fikret başkaya'nın genelkurmay tarafından hazırlanan bir beyaz kitaptan aktardığına göre "kart kurt" değil "kırt kürt" şeklinde çıkan seslerdir bunlar. alıntı şöyle: "dağların yüksek kısımlarında, tepelerde yaz kış erimeyen karlar vardı. güneş açınca üzerleri buzlaşan camsı parlak bir tabaka ile örtülürdü karın yüzü. üstü sert altı yumuşak olurdu. bu karın üstünde yürüyünce, ayağın bastığı yer içeriye çöker, 'kırt-kürt' diye ses çıkarırdı. doğulu türkmenlere kürt denmesinin nedeni buydu. bölücülerin kürt dedikleri, yüksek yaylalarda, karlık bölgelerde yaşayan türklerin karda yürürken ayaklarından çıksan sesin adıydı aslında."
  • benzer bir mantıkla şöyle bir rivayet de vardır:
    dağda yaşayan türkler zamanında, ormanda yaşayan türkler de aynı oranda mevcuttur. bu türklere de ormani denmektedir. ormani ormani zamanla ermeni olmuş çıkmıştır.
    (bkz: dünya türk olsun)
  • murat belge'nin, kara kuvvetleri komutanlığı tarafından hazırlanan "türkiye’de yıkıcı ve bölücü akımlar" (1982) isimli hizmete özel kitaptan aktardığına göre;

    "kürt:
    dağların yüksek kısımlarında, tepelerde yaz ve kış aylarında erimeyen karlar vardır. bu karların üzeri, güneş açınca hafif eriyerek buzlaşır, camsı parlak ve sert bir tabaka ile kaplanır. üst kısmı sert, altı yumuşak kardır.

    bu karın üzerinde yürüyünce, ayağın bastığı yer içeriye çöker ve kart-kürt diye bir ses çıkarır. işte bu sese izafeten sıkışmış kara-yatkın kara kürt kar veya kürtün denmektedir.

    bu gün hâlâ anadolunun bir çok yerinde ve azerbaycanda fırtına ve rüzgârın sürükleyip getirdiği ve çukur yerlere doldurduğu sıkışmış kara kurtuk-kürtük veya kürtün denmektedir.

    yüksek yaylalarda ve karlı bölgelerde yaşıyan türk’lere kürdak’lar denmiştir."

    kaynak: murat belge, 'kart-kurt teorisi'nin tarihçesi, taraf, 13 eylül 2009
hesabın var mı? giriş yap