hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi gördüğüm bir videoda, sabiha gökçen havalimanında gerçekleşmiş olay. malum bugünlerde rüzgar fazla ve pist de ıslak. bütün ekibe ve yolculara geçmiş olsun. daha fazla bilgi geldiğinde editleyeceğim..

    edit: video linki geldi. ekşiup'ı kaldırdım. yeni linki koydum.

    https://streamable.com/qbz3w

    edit2: olm nasıl insanlarsınız lan. bi sakin olun, bi tane video'dan giydirmediğiniz insan kalmadı. yok pegasus, yok ali sabancı, yok low cost. allahtan yeni havalimanında olmadı.

    sabiha'da şu an rüzgar hızı hem çok fazla hem de hamleli (gust) (27 kt g37kt)hamleli olması ne demek? rüzgar normal bir şekilde eserken aniden rüzgar hızının çok kısa bir süre için fazlasıyla artması demek. denizde dalganın çarpması gibi düşünün. zaten o hızda esen rüzgara bir de gust eklenince iniş esnasında profili bozmuş olabilir. hiç bir şey bilmiyoruz, benimki sadece hava şartlarına göre bir akıl yürütme. ama şirketi low costu falan bi karıştırmayın, ne çok biliyorsunuz her bişeyi birader.

    edit 3: bu ülkenin çivisi çıkmış yemin ediyorum :) bilgi verme amaçlı başlık açıyorum, adamdan gelen mesaja bak "bi dahaki sefere youtubedan düzgün video koy. yer hizmetlerinde çalışman şaşırtmadı" oğlum niye bu kadar kötü niyetlisiniz siz yahu?

  • bir anlık gaza gelen bir adamın yer aldığı videodur. sokakta dans edince ooo çok modern, röveşata çekince sığır demek iki yüzlülük gibi sanki. balon kimseye çarpıp zarar veremeyeceğine göre bence problem yok. ayrıca pozisyon alış ve senkron süper de balonun yavaş ineceğini tahmin edememiş sanki.

    not: ayakkabının çıkacağını tahmin edemediğini varsayıyorum. ayakkabı birine denk gelse elbet zararlı olabilirdi.*

    edit: zeka ile ne alakası var arkadaş? türkiye'nin en iyi üniversitelerinden mezun, aylık geliri 7-8 bin bandında olan ve bir iddia uğruna şunu yapacak en az iki tane arkadaşım var.

    geç edit: bu entry adama sığır ve zeka seviyesi düşük diyen iki yazara itafen yazılmıştı. ikisi de yazdığını silmiş. bu arada düşündüm de ben bunu iddia olmadan da yaparım.

  • arkadaşlar ciddi anlamda ben böyle depremi nadir yaşadım diyebilirim. tahmini büyüklük 5.2 falan.

    edit: lan benim gibi jeoloji mühendisine kurban olun. deprem büyüklüğünü hissiyatımla ondalıklı bildim anasını satayım.

  • bir çevirmen olarak şunu söyleyebilirim, ingilizceye çevrilen metinde bir yanlışlık olduğunu düşünmüyorum çünkü bu tarz bir metnin önceden belli olduğu konuşmalarda, metin böylesi yerlere mevcut çevrili vaziyette gider ki zaten okuyan kişinin takilmadigindan da bunu anlayabilirsiniz, simultane çeviri böylesi akıcı olmaz.

    en akla yatkın açıklama, türkçe açıklama türk insanının algısını değiştirmek maksatlı hazırlandı, ingilizce metin ise abd'ye aslında söylemek istedikleri/söyleyebilecekleriydi.

    edit: genel çeşitli yanlış algılardan dolayı ekleme yapma ihtiyacı hissettim. bu çeviri, efektif olarak bir yazılı çeviridir ama görünüşte uygulanış itibarıyla insanlarda ardıl çeviri intibası bırakmaktadır. yani bu konuşma türkçe olarak hazırlandıktan sonra bir de çeviri sürecine giriyor ki devlet kademesinde bu önemde yapılan çeviriler genellikle çeviri yapıldıktan sonra başka biri tarafından tekrar kontrol edilir ki hata olmasın. bir de çeviri türleri hakkında sizleri aydınlatmak istiyorum. iki türü vardır, sözlü ve yazılı. sözlü çeviride de iki tür vardır ve bunun ilki ardıl çeviridir, konuşucu duraksadıktan sonra sözlü olarak yapılır ve hiçbir zaman rte trump görüşmesi esnasındaki gibi akıcı değildir. örnek olarak yabancı futbolcuların, basketçilerin yaptıkları basın toplantılarından görebilirsiniz. bir diğeri ise simultane çeviridir. bu türün ardıldan farkı, bekleme olmamasıdır. tümce geldikçe çevrilir ve gene bu derece akıcı değildir, zaman zaman doğal olarak teklenir çünkü tümceler farklı bir insana aittir ve arada çeviriyle ilgili düşünme süreci vardır. bu tarz aniden yapılan çevirilerde de kaynak metni bilerek ve isteyerek farklı aktarma durumu çok güçtür çünkü zamanınız kısıtlı. son bir bilgi daha vereyim, tercüman sözlü çeviri yapana, mütercim ise yazılı çeviri yapana denir. çevirmen ise her ikisini kapsamaktadır ve görece daha modern bir terimdir.

    velhasıl, ortada kesinlikle bir hata yoktur, bilerek ve istenerek yapılmıştır. ingilizce metin ya rte'den habersiz bir şekilde çeşitli kaygılar göz önünde bulundurularak yapıldı ya da rte'nin de bilgisi dâhilinde biz türk halkının algısını yönetmek için yapıldı. ancak şu noktadan sonra her iki şekilde de bok, çevirmene atılacaktır ve olayın üzeri kapatılacaktır.

  • 2014 yılında personality and individual differences dergisinde yayımlanan çalışma internet troll'lerinin yüksek karanlık dörtlü (dark tetrad) puanlarına sahip olduğunu ve tipik birer sadist olduklarını ortaya koymuştur.

    öncelikle internet troll'ü nedir (twitter ve ekşi sözlük'ten aşina olsak da tanımımızı yapalım) onun ile başlayalım:

    internet troll'ü bir tartışmaya müdahil olan ve tartışma ortamını bozmak, manipüle etmek ve çarpıtmak için tasarlanmış yorumlar yayınlayan kişidir. yaptıkları paylaşımların kişilerin moralini bozmak ve umutsuzluğa sürüklemekten başka bir amacı yoktur. troll'ler etkileşim almak için yalan söyler ve abartılı bir dil kullanırlar.

    kanadalı araştırmacılar, ne tür kişiliğe sahip insanların tamamen olumsuzluğu yaymak üzere internet troll'lüğü yapacağını merak ettiler ve araştırdır.

    araştırmacılar, 1.200'den fazla kişi ile çevrimiçi yürütülen çalışmada katılımcılara kişilik testleri yapıp, internetteki yorum yapma eğilimlerine dair bir anket doldurmalarını istediler. troll'lüğün, kişilik özelliklerinin karanlık dörtlüsü (dark tetrad) olan psikopati, narsisizm, makyavelizm ve sadizmile ilişkisine dair kanıt aradılar.

    trollük yapmanın en sevdikleri internet aktivitesi olduğunu söyleyenlerin katılımcılar arasında en yüksek dark tetrad puanı sahip olduğunu gördüler. internet ortamında yapılan diğer aktiviteleri sevenlerin sonuçları ile trollüğü sevenlerin arasındaki fark aşağıdaki tabloda açıkça ortaya konmaktadır. görsel

    aratırmada trollük ile dark tetrad arasındaki ilişki çok kuvvetli görüldüğü için makalenin yazarları yazıya şunu belirttiler:

    "sadizm ve gait (internet trollüğünün küresel değerlendirmesi) puanları arasındaki ilişki o kadar güçlüydü ki, çevrimiçi trollerin prototipik (bariz) sadistler olduğu söylenebilir."

    troller sizi kötü hissettirmekten gerçekten zevk alırlar. yazarlardan bir kez daha alıntı yapmak gerekirse "hem troller hem de sadistler başkalarının sıkıntılarına karşı sadistçe bir neşe duyarlar. sadistler sadece eğlenmek isterler... ve internet onların oyun alanıdır!"

    kaynak: psychologytoday.com, 10.1016/j.paid.2014.01.016

    bu burada dursun, buralarda bol bol bkz olarak kullanırız...

  • "normalde seni siklemezler ama beni görürlerse seni ciddiye alırlar" anlamında kullanılan yönetici ifadesi.

  • yıllardır deprem vergisi toplayıp, o vergiyle "önlem almadığı bir deprem sonrası" yıkılan evlerin yerine yenisini yaparak hak iddia eden troll saçmalaması.

    he buydu amk. yalnız ne türkçe bilmez bir kitlesi varmış arkadaş. 10 yorum okudum, beynim yandı.

    debe editi: devleti reislerinin toprağı, kendilerini de reisin marabası olarak görmeyen bir türkiye için, her türlü sosyal mecrada, meclisin açıldığı günden itibaren, insanlara beklenti veren tüm sorumlu partilerin yaptıklarının takibini yapıp, söz verip de yapmadıkları için hesap sormamız dileğiyle.

  • pek mümkün değil. çünkü lastik çizme giyip çamura bastı. üzerine düşeni yaptı yani.

    yine de insan sormadan edemiyor: "daha kaç vücut gerekli, benim seni unutmama?" taner bey.

  • --- spoiler ---
    17.bölümde; metin'i gören emrah, elindeki tesisat borusunu açarak naber santino demiştir, bilindiği üzere godfather'daki santionun malafatı normalden çok büyüktür, santino'nun malafatı hakkındaki durum ise filmde değil, kitapta net olarak ifade edilmektedir.

    --- spoiler ---
    bu sahneyi kim yazdıysa, kendisine hürmet ve selam ediyorum, büyüksün reyiz!
    edit: twit attım, durgun onay, çağlar yurt'u işaret etti, çağlar da çok efendi çocukmuş, ben yazdım falan demedi.
    (bkz: durgun onay)
    (bkz: çağlar yurt)

  • polisin ne görevinden ne kişisel haklardan en ufak bir haberi yok umrunda da değil, mafyanın üniformalı hali gibiler.