ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
balkon demirinin tadını bilmek
-
seneler geçtikte balkon demiri gurmesi olunmasından dolayı paslı demir ile boyanmış demir arasındaki tadı kolayca ayırt edebilir bünye.
(bkz: balkon demiri gurmesi)
üniversite bölümlerinin koku olarak karşılıkları
-
ilahiyat- gül suyu
eczacılık- ecza (ilaç)
tıp- kadavra
hukuk- eski kağıt
güzel sanatlar- alçı&boya
besyo- ter
mimarlık- yapıştırıcı
iktisat&işletme- çay&kahve
reklam&halkla ilişkiler- parfüm
kum yığını altında kalan işçinin otopsi raporu
-
15 yıl önce soruları çalanlar şu an hakim, savcı, adli tıp uzmanı, emniyet amiri, kaymakam ve devletin kilit noktalarında bürokrat. bunların verdikleri raporlara ve kararlara şaşırmamak lazım. tek bir talimatla istenen karar çıkıyor, istenen kişi ceza alıyor ya da beraat ediyor, istenen festival iptal ediliyor, istenen kişi gözaltına alınıyor.
isveç'i babam da yönetir
corona ile 3 ay önce enfekte olduğumu düşünüyorum
-
bu virüs bulaştığında iki hafta içinde italya'daki ölüm rakamlarına ve yayılım hızına bakın sonra saçmalayın derim.
beylikdüzünde bir gencin kafasını taşla ezen afgan
-
5-10 milyar euro gibi kimin cebine gittiği belli olmayan bir para için vatanın onurunu, namusunu, bağımsızlığını, huzurunu, can ve mal güvenliğini, çocuklarının ve kadınlarının istikbalini ve selametini satanların iftihar etmesi gereken tablodur.
bu daha ne ki?
bunlar logaritmik hızla çoğalıp, yayılacak ve mafyalaşmaya başlayacaklar. seyredin bakın.
yani bu adamlar taliban'dan kaçmış güya. öyle mi? lan bunlar taliban’ın ta kendisi. türk ordusunun asker sayısı kadar genç afgan erkek getiriliyor. hepsi de eli silah tutan, askeri eğitim görmüş, gerilla savaşında uzmanlaşmış tipler. sedat peker, çalınan ve kaybolan taktik silahlardan bahsediyor. amerikan ordusu ise yunanistan'a yığınak yapıyor.
bu neyin hazırlığı böyle? buyrun siz düşünün..
türkiye cumhuriyeti yıkılıyor..seyredenler utansın.
türkiye'nin tüm ünlüleriyle fotoğraf çekilen çocuk
-
aklıma şu fıkrayı getiren durum
carlo italya'da bi fabrikada iscidir bi gun charles de gaulle fabrikayi ziyarete gelir. carlo'yu gorunce "carlo bu sen misin inanmiyorum!" der sarilirlar. degaulle beraber guzel anilarini anlatir gider. mudur cok sasirir "vay be" falan. bir kac ay sonra nixon ziyarete gelir carlo'yu gorunce "oo carlo!" der kucaklasirlar. fabrika muduru "yok artik carlo utanmasan papayi da taniyacaksin" der. carlo "taniyorum tabi" der. mudur inanmaz. "bu hafta sonu ayinde halkin arasinda bekleyin ben balkonda papanin yanina cikicam der". mudur gider halkin arasinda bekler. carlo papanin yaninda cikar. kalabaliga bir bakar mudur bayilmis yerde yatiyor. kosarak balkondan iner yanina gider etraftaiklere sorar "beni balkonda gorunce mi bayildi?" diye. ordan biri yanit verir: "yok arkadaki iki japon "bu bizim carlo da yanindaki takkeli kim?" deyince bayildi".
asgari ücretin 100 dolar altı olduğu dönem
-
aynı zamanda pek kimsenin asgari ücret almadığı,
örneğin bir işçiye asgari ücret veririm dediğiniz zaman gülerek uzaklaştığı,
insanların gerçekten 'maaş' aldığı,
inanmazsınız belki ama maaşla kahvaltılık bile alınabildiği,
ve şaka değil bak gerçekten emekli ikramiyesiyle ev alınabildiği dönemdir.
emekli ikramiyesi ve ev.
@malibudur ve @kasmayagerekyok nickli arkadaşların hatırlatması üzerine;
dolarda da bir enflasyon olduğunun ve doların alım gücünün de seneler içinde azaldığının, o günün 100 doları ile bugünün 100 dolarının da aynı şeyi ifade etmediğinin altını çizmek gerekir.
buradan
artan dolar miktarını ve haliyle doların değerinin düşüşünü görebilir,
buradan da
yıllara göre aşağı yukarı bir hesaplama yapabilirsiniz ki asgari ücretin dolar bazında da değer kaybettiği çok net görünüyor.
edit: ekleme
18+'yı +18 yazan değişik insan
-
türkçe yazmasından kaynaklanan bir durum. tıpkı yüzde işareti gibi. biz yüzde elli deriz, %50 yazarız. gavurlar fifty percent der 50% yazar.
18+ da gavurcadır, türkçesi de artı onsekizdir.
bu kadar basit.