hesabın var mı? giriş yap

  • --- sıkça sorulan sorular ---

    - bunla uğraşmasak da öğrenci olarak gelsek, sonra pr alsak?

    + almanların dediği gibi, "warum nicht?". elbette bu yolu tercih eden birçok genç arkadaş var. özellikle yeni mezun, fransızcası, iş tecrübesi ya da yüksek lisansı olmayan fakat bir an önce bu yola girmek isteyenler iiçn uygun bir yol. okurken haftada 20 saat kadar çalışma izniniz oluyor. kanada'nın tüm şehirlerinin toronto ya da vancouver gibi pahalı olmadığını düşünürseniz güzel seçenekler illa mevcuttur. bu iş biraz sizin araştırmanıza bağlı.

    öğrencilikten sonra da yanılmıyorsam öğrenci olarak geçirdiğiniz süre kadar çalışma izniniz oluyor. zaten bu esnada pr için başvurunuzu başlatmanız mantıklı. çünkü kanada'da eğitim almış olmak büyük puan getiriyor.

    - pr'ı aldık, hemen gelip kalmak zorunda mıyız?

    + size "confirmation of permanent residency" ve pasaportunuza basılı olarak tek girişlik bir vize veriliyor. bu tek girişlik vize sizin sağlık muayenenizin tarihinden itibaren 1 sene kadar geçerli. ülkeye girdikten sonra bir süre kalıp, bu hakkınızı alıp nereye isterseniz gidebilirsiniz. bu hakkınız sizinle yaşamaya devam edecektir.
    burayı düzeltelim*: 5 yılı içinde 2 sene kanada'da yaşadığınız sürece bu hak sizinle kalacaktır. ahanda link:

    - ne kadar süre sonra vatandaşlık alabiliyoruz? türkiye vatandaşlığımız uçuyor mu?

    + 5 senelik bir dilim içinde 3 yıl burada yaşadıktan sonra vatandaşlığa başvurabiliyorsunuz. bunun en büyük avantajı birçok ülkeye vizesiz seyahat edebilmek. ha bir de oy kullanabiliyorsunuz.

    - tavsiye ettiğiniz avukat/danışman var mı?

    + elbette var, bizzat burada çalışıyorlar. hem göçmenlik hem öğrenci olarak buraya gelme konusunda fikir verebilirler. özelden ulaşanlara iletişim bilgilerini verebilirim.

    --- sıkça sorulan sorular ---

  • sporcu kimliğinin yanında şov adamıdır. maçlarından önce ve sonraki söylemleriyle, mimikleri ve vücut dili ile muazzam şovlar yapmıştır.

    ernie terrell'ın maçtan önce kendisi ile taşşak geçip "cassius clay" demesi ve muhammed ali'nin maçta terrell'a her yumruk atışında "what's my name?" demesi unutulmazlar arasındadır.

    muhammad ali'nin, yerde yatan sonny liston'un tepesinde bütün heybeti ile durup spor tarihinin en iyi karelerinden birini vermesi.

    benim en sevdiğim şov'u ise; george w. bush'un, muhammed ali karşısında yumruklarını havaya kaldırıp "ehehehe" tribinde takılması, muhammed ali'nin bu şaklabanlığa cevabı, hastalığı nedeniyle titreyen elini şakağına kaldırıp "delirdin herhalde" der gibi oynatması.

    muhammed ali gelmiş geçmiş en iyi sporcu olmasının yanı sıra, çok iyi bir şov adamıdır.

  • her yeni yıla girişte, nedense aklıma hep faruk nafiz çamlıbelin

    "içlenme,tabiattaki yekpare kederden
    yas tutma,dağılmış diye kuşlarla çiçekler;
    onlar dönecektir yine gittikleri yerden,
    onlarla giden günlerimiz dönmeyecekler..."

    mısraları gelir.

  • geçen sene arabamı satacağım zaman "ulan ilana 1200 kişi bakmış bir kişi bile aramaz mı" demiştim. o aramayan ibneleri buldum. herkese selam.

  • fiyatlardan daha cok dellendiren "zorla genis kapsamli hizmet dayatmasi". örnegin, bir cay icmek istiyorsunuz "efendim, cayin yaninda kurabiye servisimiz var". istemiyorum deyince "mecbur servis ediyoruz efendim, yemeseniz de getiriyoruz. hangi kurabiyelerden koyalim?"

    bakiyorsun mönüye, siyah cay 35 tl yazmis, aklinca iki unlu kurabiye ile masayi dolu göstermeye calisiyor. ben bir cay bir parca da ispanakli börek alayim diyorsun. on dakika sonra masana kocaman kurabiye tabagi, kocaman yogurtlu salata tabagi, havyvana verilecek kadar büyük bir börek parcasi ve corba tasi gibi bir cay bardagi geliyor. kalkarken "85tl efendim". aferin size.

    tek basina börek alamiyorsunz, "efendim, müsteriler genelde yogurt ve salata da istedikleri icin servisi öyle aciyoruz". oglum, siz manyak misiniz? cay ve börek isteyen adama kurabiye ve yogurtlu salata getirilip zorla parasi istenir mi?

    türkiye'de cok acaip seyler oluyor, battigini kabullenemeyen irrasyonel esnaf isi cakalliga vuruyor. köpek gibi batacaksiniz, zevkle izleyecegim. kis aylarinda kiyi seridine giden insanlari neredeyse silah cekip soyacaklar. ac köpekler.

  • türkiye'de futbolu en iyi bilen adamların başında gelir. gaziantepli futbolcuların bu adama numara yapma gibi bir durumu olamaz. çünkü sergen futbolda puştluğun en büyük profesyonelidir. sergen'e numara işlemez.

  • o’nunla 18 ay kadar birlikte çalistik. gürün’de savci yardimcisiydi.demek ki 1981-1982 yillari imis.

    bir polis komiseri,adam öldürmege tesebbüs suçundan yargilaniyordu.sanik komiser durusmada bu savci arkadasimizi reddetti.hakim ve heyet’in reddi cmuk’a göre mümkündür.ancak savci taraf oldugundan reddedilemez.buna ragmen arkadasimiz durusmadan çekildi.ilk defa niçin bu kadar çekingen davrandigini anliyamadim.sordum açik bir cevap alamadim..

    ilçede bir sehir kulubü vardi.genelde her ilçede olur.kisin isten sonra ugruyoruz.kimi oyun oynuyor (briç,konken vs.) kimileri de seyrediyor.içerde soba yaniyor.gelen paltosunu vestiyer ve duvarlardaki askilara asiyor.bizim savci, paltoyla oturup saatlerce oyun oynuyor.bir yandan da terliyor.dedim ki ”bu kadar terliyecegine paltonu çikarip vestiyere filan versen.. “ suratima bir seyden haberin yok der gibi bakti “ yav ..asmasina asayim da ya biri cebime esrar filan koyarsa” dedi.sasirdim….bütün kis o klupte paltoyla oturup oyun oynadi.

    iskilli oldugunu herkes biliyormus meger.ara sira inceden alaya aldiklari da oluyordu.bir gün jandarma bölük komutani yüzbasi,bana ugramisti.tesadüfen savci arkadasim da geldi.yüzbasi birden konuyu degistirip “sayin savcim cezaevinde tünel kazanlar topragi nereye koyuyormus biliyor musunuz ?” sorusuna ” yoo..” deyince “saksilarda biriktiriyorlarmis…” bu laf üzerine,izin isteyip odamdaki telefondan cezaevi müdürüne “ ne kadar saksi varsa hepsini attir” emrini verdi.akabinde de cezaevine gitti.

    izne ayrilirken masasinin üzerindeki takvimin tüm yazili sahifelerini yirtar,bos sayfalari birakirdi.

    bilirsiniz uzun araçlar ,bu niteliklerini belirtmek için araçlarin arkasina sagli sollu flama koyarlar.
    bizim savci böyle bir araci arkadan görünce “kizil bayrak asmis” diye sürücüsü hakkinda (o dönemde daha kaldirilmamis olan ) tck 141-142 den sorusturma yapmisti.(komünizm propagandasi)

    ama en önemlisi simdi anlatacagim.bir , adam öldürme suçu nedeniyle x köyü yaylasinda “geceleyin kesif” yapmamiz gerekmisti.kesif günü araziyi çiplak gözle görüp gerekli tespitleri yaptiktan sonra saatinde de kesfi yapmamiz daha saglikli oluyordu.bu yüzden gündüzün,güvenlik için jandarmayi sevk edip,biz de bir binek araci ile köye hareket edecegiz ,savci yok.baktim jandarmalarin ortasinda oturuyor.”gel bu arabaya bin” dedim.”böyle iyi” dedi.üstelemedim.köy yaylasina vardik.tespitlerimizi yaptik.kesif saatine daha epey zaman var.muhtar köy odasina davet etti.köy odasinda biraz vakit geçirdik.ayran ikram ettiler.herkes içti.savci reddetti.köy odasinin kapisinda ugurluyorlar.birisi gögsünü kasiyor.olabilir insanlik hali.savci hemen irkildi; “sen niye öyle yapiyorsun,tabanca mi çikaracaksin,aç bakayim belini” müdahale ettim.adami aramaktan vazgeçti.yaylaya dogru yürürken “ben niye ayran içmedim biliyor musun ?” diye sordu.” yoo..” dedim.”ya zehir varsa “ demez mi…
    neyse,saat geldi kesfe basladik.bu arada tanik dinledim.cmuk geregince ,tanik beyanina karsi,taraflara ve vekillerine ne diyeceklerini sordum.savci uzaktan “diyecegim yok”.dedi döndüm göremedim.yerde yatan adamlar var.niye yatmislar ? anlasilmaz bir sey… savci da yatmis yere.sebebini sordum.”kesfi seyredenler bir hadise çikarir diye yere yatirdim” dedi.jandarmalar da yatanlarin üzerine silah dogrultmuslar…pes dogrusu dedim ve yine o jandarmalarin arasinda,diger kesif heyeti kendi arabamizla ilçeye döndük.

    çok yasamadi savci arkadas.oysa benden gençti.bitlis’e tayin olmus,sonra galiba amasya’ya en son
    lüleburgaz’a .yaklasik bes yil sonra öldü…yok vesveseden ölmedi.

    söylemeyi unuttum.kibrit kullanmazdi.sigaranin birini söndürmeden ötekini yakardi.akciger kanserinden öldü…

  • - 5 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
    - mezarda..
    - anlayamadım?
    - neyini anlayamadın mına ğoyim, siyanürle altın aramıyo mu bu şirket?

  • suriye iç savaşına taraf olup, kafa kesen teröristlere silah göndermenin ülkemize menfaati ne onu da bir söyler misiniz?