ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın en ince kitapları
-
kentimizin bar ve disko rehberi (yozgat belediyesi kultur mudurlugu
yayini)
ankara'da gece ulaşımının kaldırılması
-
gece ulaşımının sadece gece hayatı için gerekli olduğunu düşünen dangalakları göstermiştir.
gecenin bir yarısı hastaneye gitmesi gereken, eczaneye ulaşması icab eden, şehir dışından gelmiş kalacağı yere ulaşması gerekebilecek birilerinin olma ihtimalini aklına getiremeyenleri de göstermiştir.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
bir bar kapısının önünde içeri girmeyi bekleyen genç insanlar, sırası gelen bayana kimlik soran bodyguard;
-kimlik lütfen..
-ne kimliği? kaç yaşındayım bir de büyük olduğumu mu ispatlayacam?
-kimlik lütfen...
-bak ben buraya her cumartesi geliyorum, biraz adam olsanız devamlı müşterilerinizi tanırsınız...
-belki de sandığınız kadar dikkat çekici birisi değilsinizdir küçük hanım...kimlik lütfen...
(bkz: ayarin hayirli olsun kinali kuzum)
teoman'ın tükenmişlik açıklaması
-
şu adamın şovundan ben bile sıkıldım. her albümünü ezbere bilirim. o kadar da fanıyım. ama yok "kadınlar ık mık" yok "müzikten sıkıldım" yok "tükendim" eeee.
(bkz: amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar)
zenginlerin derdi cidden çekilmiyor. utanmıyorlar da açıklama yaparken. az iç manyak herif. hay allah'ım ya.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''yıllardır trt1'de yayınlanan, adını kimsenin bilmediği ama herkesin günde on saniye izlediği çin dizisinin konusu ne acaba?''
ördüğü şeyi hediye diye kakalayan kız
-
hediyeyi kakalamak olarak görenlerin hak etmediği kızdır. böylelerin ağzına sıçmak gerekir. it yerine koymak gerekir.
monte karlo yanlışı
-
kumarbazın düştüğü bir yanılgıdır. bir zar atışı düşünelim. oyunda masa zar atsın oyuncular da üst yüze gelecek sayıya bahis yatırsın. oyuncu doğru zarı bilirse yatırdığı paranın 5 katını kazansın. oyunu iki yarıdan oluşacak şekilde hayal edelim. ilk yarıda 6 kez zar atılmış olsun ve 2 kez 1, 2 kez 5 ve 2 kez de 6 gelmiş olsun. şimdi bu durumu gözlemleyen kumarbaz ikinci yarıdaki zar atışlarını tahmin etmek için şöyle bir mantık kurgulasın; ilk yarıda 2, 3 ve 4 rakamları hiç gelmedi. ikinci yarıda da 6 zar atışı yapılacak öyleyse daha önce gelmeyen bu rakamlar ikişer sefer gelmek zorunda. çünkü her birinin gerçekleşme olasılığı 1/6 yani 2/12. toplamda 12 kez zar atılacağına göre 2, 3 ve 4'ün iki kez atılacağına, 1, 5 ve 6 rakamlarının ise hiç çıkmayacağına dair bahse girer. masanın ilk ayağında 2'şer kere çıkan bu rakamlar daha fazla gerçekleşemez bu olasılığa aykırı.
oysaki bu olaylar tamamen bağımsız olaylardır. ikinci yarıda da tüm rakamların gelme olasılığı aynıdır. çünkü evren veya matematik (adına ne derseniz artık) akıllı bir sistem gibi kurgulamaz işleri. bir hafızaya sahip değildir. bir adalet duygusu da yoktur "aa bak 2 rakamı hiç gelmedi durumu eşitleyeyim vb." geçmişte meydana gelen olaylardan etkilenerek tahmin yapacak olursak kumarbazın yanılgısına düşeriz.
istisnai durum; yeteri sayıda tekrardan bahsediyorsak (bkz: büyük sayılar kanunu).
4 bira ve çerez alıp eve girmek
-
(bkz: 17 gün boyunca alkol satışının yasaklanması)
4x7+5=33tl
6.4.2017
4×10+10=50tl
14.10.2018
4×12+14=62tl
20.09.2019
4×12+16=64tl
21.04.2020
4x13.75+20=75tl
13.01.2021
4x15+20=80tl
04.04.2021
4x22.25+22.5=111.5tl
04.01.2022
4x30+30=150tl
01.06.2022
4x40+40=200tl
05.01.2023
edit: bira tabi ki kutu carlsberg olarak alınmıştır.
19 aralık 2018 istanbul havalimanını su basması
-
o kadar su topluyorsa baraj yapalım.
ölen kişiden geriye kalan en hüzün verici nesne
-
13 yaşındaydım. yaz tatili için anneannem ve dedemle köyde kalıyordum. bir sabah dedem erkenden kalkmış, güzelce giyinmiş kokulanmış beni uyandırdı. "ben şehre iniyorum kızım bir şey istiyor musun" diye sordu. ben de sabahın köründe beni uyandırdığı için sinirlenip dünyanın en gereksiz atarını yaptım. aşırı huysuz bir şekilde "falım sakız al, buranın bakkalındaki sakızları beğenmiyorum" deyip kıçımı dönüp geri yattım.
dedem şehre gittiğinde karşıdan karşıya geçerken bir dolmuşun kendisine çarpması yüzünden birkaç gün hastanede yatıp sonra da öldü. şehir merkezinde işleri olduğunda hep elinde taşıdığı içine evraklarını koyduğu küçük kahverengi bir çantası vardı. hastane, cenaze vs süreçleri geçtikten sonra annemle çantasını açtık. içinden 10'a yakın falım sakız çıktı. günlerce o sakızlara bakıp bakıp ağladım. şımarıklığıma, domuzluğuma öfkelendim. o sakızlar bana bazen çok basit olarak görebileceğin bir nezaketsizliğin nasıl ömürlük bir pişmanlığa dönüşeceğini öğretti.
hatırladıkça hala burnumun direği sızlar. hiç geçmeyeceğini bildiğim bir hüzne kapılırım.
tayyip erdoğan'dan vatandaşlara altın çağrısı
-
bir yonetim düşünün vatandaşından para kopartma altin kopartma peşinde.
yahu senin gorevin zaten!! o altınları fazlalastirmak ne anlatıyorsun amk,
millet kendi boğazını doldurdu da sıra akp yandaşlarına geldi.
bencil herif bırak şu ülkenin yakasını yeter artik.