hesabın var mı? giriş yap

  • eğer bugün öğrenciye verilen yemek 15-20 lira değilse, zamanında 1.5 lira da para mı lan demeyip tepki gösteren öğrenciler sayesindedir.

    bugün 2.5 lira para mı denir.
    yarın 5 lira olur, o da para değildir.
    öbür sene 7.5 lira olur, olsun gene de dışarıdan ucuzdur.
    diğer sene 10 lira olur, dışarıda da 10 liralık yemek satan yerler vardır ama ne idüğü belli değildir.
    diğer sene 15 lira olur, 15 lirası olmayana adam mı denir denir.
    öteki sene 25 lira olur beğenmeyen yemesin denir.

    ucunu sokturursan kökünü de sokarlar hacu, en baştan hiç sokturmamak lazım.

  • 3 kere baştan sona bitirdiğim, dünyada en çok kıskandığım karakterin dizisi.

    "kim ne der korkusu sıfır bir insan olmak
    mesleğinde en iyisi olmak
    kimseye ileride işime yarar mı diye yalakalık yapmamak"
    bütün bunlar house'un çizilen karakteri ama bunun dışında bir özelliği ise ayrı bir hayranlık konusu

    ilk olarak cameron, "beni neden işe aldın" diye sorar. uzun süre kızı süründürür ve sonunda açıkça söyler "çünkü güzelsin". cameron hemen triplere girse de baktı ki saçmalıyor daha da açıklar. "güzelsin, istesen zengin bir koca bulurdun, vücudunu sergiler dünya para kazanırdın, hayat boyu insanlar peşinde koşabilirdi ama sen bu güzelliğine rağmen okuyup doktor oldun" bu repliği ezberden öyle yazdım ama ana fikir bu.

    bu açıdan bakınca foreman ve chase için de mutlaka benzer bir fikri olduğu açık.

    foreman siyahi, sabıkası olan, okulunu dereceyle bitirmiş bir adam. house, ırkçı değil ancak karşısındaki insanın bir şeyleri başarmış olmasına saygı duymuyor, başarmaması için bir sürü olumlu olumsuz sebep arıyor ve bu sebeplerin onu tatmin etmesi gerekiyor.

    chase, babası çok zengin ve yakışıklı bir doktor. yine onun da doktor olması için bir neden yok. ömür boyu kız peşinde ferrari binecek bir adam. bunun yerine doktor olmayı tercih etmiş ve house, bu sebepleri tatmin edici buluyor.

    bütün insanlık olarak hep şunu hayal ediyoruz "ay inşallah ihtiyacı olana gider". house ise ihtiyacı olana değil ihtiyacı olmadığı halde onu isteyene imkan veriyor. bu fikir kimin fikriyse büyük hayranlık duyuyorum.

  • roma tarihi ile ilgilenenlerin üzerinde çok durmadıkları savaş lordu. oysa getorix tüm kelt kabilelerini tek kılıç altında toplayabilmiş, roma'nın hannibal saldırılarını durdurabilmek amacı ile benimsedikleri her şeyi yak ve düşman ordularının ikmalini akamete uğrat stratejisini tüm galya topraklarında ki savaş beylerine benimsetmeyi başarmış önemli bir generaldir.

    alesia savunmasında kendisini yenilgiye uğratan roma ordusunu hafife alması kesinlikle değildir. ilk gençlik yıllarında roma ordularında lejyoner olarak görev yapmış, ilk elden ordunun neler yapabileceğini deneyimlemiştir. fakat jül sezar'ın imkansızı isteyen cüretini ve cesaretini imkansızlık dairesinde hafife alması sonunu getirmiştir. galya topraklarının fethini tamamlayan, hatta bir yüz yıl geçmeden tüm galya toplumunun roma yaşam tarzını romalılardan daha fazla benimsemesine neden olacak olan getorix teslimiyetinde, sezarın hakkı sezar'a verilmelidir.

    roma ordusunun alesia önlerinde kurduğu hendeğin bir benzerinin çok kısa bir sürede ikincisinin dışarıdan gelebilecek saldırılar için kurulması, hendekler arasında dönem teknolojisi olarak bakılabilecek dikine çok yönlü çivilerin tüm alana dağıtılması dolayısıyla kuşatmayı yarabilecek hızlı bir süvari çıkarmasını imkansız hale getirmiş, bir dönem roma ordularının beslenememesi için güdülen her şeyi yak, yok et stratejisi tersine işlemeye başlamıştır...

    cumhuriyetin ilk yıllarında, isminden yola çıkılarak türk olduğu yönünde saçma sapan araştırmalara konu olmuş bir isimdir ayrıca. müzmin hastalığımız o günlerden hatıra sanırım.

  • 4 gün ve aşağısından bahsedenlerin şov yaptığını düşünüyor ve bir hafta kâfi deyip aranızdan ayrılıyorum,selametle...
    not: pasaklı sensin. kendi diyen,kendi olur. damdan düşen kel olur tşk:)

  • zengin bir kişi.
    tanım kısmını geçelim, şahsına yönelik eleştirilere gelelim.
    15 aylık bir çocuk babası olarak fena hırslandım kendisine.

    şimdi güzel kardeşim, bakıcılık, dadılık diye bir kurum var. bu kurum neden vardır, sana çocuğuna bakarken yardımcı olsun, daha da önemlisi sen işindeyken gücündeyken çocuğunla ilgilensin diye vardır.

    şimdi işin yok, gücün yok o anda. tatildesin. çocuğunla dilediğince beraber zaman geçirme fırsatın var. zaten çocuklu ailelerde tatil de bu işe yarar. kaçırdığın şeylere yeniden kavuş, çocuğunla daha bir zaman geçir diye.

    neyse, benim yazıdan anladığım hanife teyze çocuğunun çorbasını pişiriyor, hanife teyze çocuğunla geziyor, hanife teyze çocuğunla (tam süreyi dolduramasa da) saatlerce oyun oynuyor, sen de bikiniyle güneşleniyorsun. e neden yaptın o çocuğu o zaman? tatilde bile onunla vakit geçirmeyeceksen, onu hanife teyzeye "satacaksan", üstüne hanife teyzeyi de bunun için millete ilan ediyorsan, sen neden o çocuğun annesiyim diye dolaşıyorsun?

    bir de milleti "şekerim doğuruyor, doğuruyor bakmıyorlar. saldım bayıra mevlam kayıra diyorlar" diye eleştirirsin. senin bunu yapanlardan banka hesabın dışında neyin eksik? o çocukla tatilde bile hanife teyze ilgileniyorsa sen kimsin?

  • ikinci dünya savaşı sonrasında başta amerika olmak üzere bir çok dünya ülkesinde, baby boom olarak adlandırılan bir nüfus artış hızı görüldü. bu nüfus artış hızında etkili olan bir çok etmen var. doğum oranlarındaki patlamanın psikolojik, sosyolojik, evrimsel ve ekonomik boyutları mevcut. suriyeli göçmenlerin çocuk sahibi olması da bu açılardan değerlendirmeli.

    evrimsel olarak türler tehlike altındayken üreme içgüdüleri aktive oluyor. bu türün devamı için gerekli. nüfusta çeşitli nedenlerle hızlı azalmalar görülmesi, üreme davranışını arttırıyor. insan türünde de böyle bir eğilim söz konusu.

    ekonomik ve psikolojik açılardan bakarsak, büyük savaşlarda ve çok kötü koşullarda yaşayan insanlar, o dipteki halden sonra biraz feraha çıkınca kendilerini daha güvende hissetmeye başlıyor. insanların hayattan beklentileri savaş yüzünden düşüyor, bu nedenle kötü koşullarda bile yaşasalar rölatif olarak beklentileri karşılanmış oluyor. bu da çocuk sahibi olma davranışını arttırıyor.

    savaşlarda erkeklerin daha çok ölüyor olması, nüfustaki kadın/erkek oranının kadın lehine artması da doğum oranlarını arttıran bir faktör olarak kabul ediliyor.

    'bunlar da savaştan kaçmış hala doğuruyorlar' demek yerine, olaylara biraz daha geniş perspektifle bakmakta fayda var.

    mülteci sorunu artık tüm dünyanın sorunu. dünyanın her yerinde, güç odaklarının çeşitli menfaatler uğruna ateşlediği yangınlar, yani savaşlar var. mülteciler mağdur ve iyilik bize mağdurun yanında olmayı öğütler. bunu her zaman akılda tutmak gerekli.

    dipnot: perişan halde çocuklar ve ebeveynler görmek beni çok üzüyor ancak bu tip meselelerin düzenlenmesi sadece bireylere bırakılmamalı diye düşünüyorum. dünyanın ciddi mülteci politikası düzenlemelerine ihtiyacı var. başta aşılama ve doğum kontrolü olmak üzere sağlık politikaları, istihdam ve barınma düzenlemeleri şart. bm ne yapıyor allahaşkına, çok merak ediyorum.

  • rize belediye başkanı reşat kasap, seçim döneminde '10 numara projeler' başlığı altında kamuoyuna açıkladığı meydan projesi için çalışma başlattı. cumhuriyet meydanı'na yerleştirilen tabelada yer alan proje çiziminde, atatürk anıtının yerine çay bardağı figürü yerleştirilmesi ise anıtın kaldırılacağı tartışmalarına neden oldu. tepkiler üzerine açıklama yapan rize belediye başkanı reşat kasap, meydan projesi inşaatı süresince valilik önündeki tören alanına taşınacağını duyurduğu atatürk heykelinin daha sonra eski yerine konulup konulmayacağına halk oylaması ile karar verileceğini açıkladı.

    kaynak: cnn türk - rize'de atatürk heykeli için referandum kararı

    gün geçmiyor ki akp'li belediyelerden rezil bir haber daha duymayalım.

    orası hangi ülkenin toprakları, siz ne ara bu ülkenin kurucusu atatürk'ün heykelini referanduma taşıyacak kadar araplaştınız.

  • tamamı: "akp diyarbakır milletvekili cuma içten'in izmir'den notlar şeklinde twitter hesabında yaptığı paylaşımlar tepki çekti. içten, "chp'li izmirli gençlerin özgürlükten anladıkları, son derece açık giyinmek, kafa çekmek, sabaha kadar eğlenmek. izmir boşanma oranının en yüksek olduğu il neden acaba ", "haşhaşilerin başkenti izmir, neden acaba?" dedi."

    şimdi de bu arkadaşın özgürlük anlayışına bakalım:

    rahatça hırsızlık yapabilmek,
    para sıfırlamak,
    ırkçılık yapmak,
    ülkeyi bölmek,
    mezhepçilik yapmak,
    geri zekalı geri zekalı demeçler verip beyin yakmak,
    din sömürmek,
    kafa kesmek,
    çocuklara tecavüz etmek, tecavüzcüleri aklamak,
    kadın dövmek,

    ...

    başka bir şey söylemeye gerek yok sanırım.