hesabın var mı? giriş yap

  • vardır efendim. algı kasmanın lüzumu yok.

    mülteci sorununu çözecek olana oy verilir.
    ekonominin düzeltilmesi için adım atacak olana oy verilir.
    hukuk sistemini düzeltecek olana oy verilir.
    bu ülkenin geleceğini çalanlardan hesap soracak olana oy verilir.
    kadın cinayetleri ile ilgili somut adım atacak olana oy verilir.
    parlamenter sisteme dönecek olana oy verilir.

    verilir de verilir ama bu milletin a. koyacağız diyenlere oy verilmez.

  • polise rağmen böyle davranabiliyorlar artık.
    bu ülkede can güvenliğinin kalmadığının çok güzel bir örneği. otobüs durağında beklerken de bu tipler musallat oluyor. para istiyorlar 3 kişi etrafını sarıp. ne yapacaksın amk. ülke ülke değil dağ başına döndü. döl israfı yaratıkların terörüdür. bunları öldürsen insan sayarlar senin başın belaya girer.

    0.

  • ön not: grammy ile ilgili genel bilgilerin verilmediğini fark edince kendi bilgilerimden bir entry toparladım. bu entry grammy'nin ne olduğunu, nasıl işlediğini ve yapısını ele alır.

    the recording academy'nin* organize ettiği ödül töreni.

    grammy ödülleri hem reyting hem de prestij açısından abd'nin en büyük müzik organizasyonudur. yapısına bakmak gerekirse:

    - grammy'nin takvimi oscar ödülleri'nden farklı çalışır. ekimde başlar ve eylülde biter. örneğin 2018'de yapılacak 60. grammy ödülleri'nde 1 ekim 2016 - 30 eylül 2017 tarihleri arasında yayınlanan şarkı ve albümler yarışabilir.

    - 30 eylül'den sonra adaylık süreci başlar. ilk önce aday adayları belirlenir. sonrasında esas adaylar belirlenir ki genellikle her kategoride beş aday olur. oyların eşit çıkması durumunda bu sayı artabilir. adaylar genellikle aralık ayının ilk haftası duyurulur. son oylama yapılarak kazananlar belirlenir. kazananlar ocak ayının son haftası ya da şubat ayının ilk iki haftası içinde yapılan iki ayrı törenle duyurulur.

    - bu süreçte oy kullanan kişiler the recording academy'nin üyeleri arasından seçilir (yaklaşık 12000 kişi). üyeler, oscar üyelerinden farklı olarak olarak şarkıları değerlendirmek için bir yere davet edilmezler ya da şarkılar onlara gönderilmez. online ortamda kişisel olarak dinlerler ve oylarlar.

    - yarışacak şarkıları recording academy üyelerinin kendisi seçmez. yarışacak olan projeler, şarkıcılar (doğal olarak onların şirketleri) tarafından kategorisi belirlenerek gönderilir (bu crossover artistler için önemlidir. bir şarkı "country pop" türündeyse, kategoriyi şarkıcı seçer. ister pop kategorilerine gönderir, isterse country kategorilerine). 150 uzman, şarkının veya albümün doğru kategoride olup olmadığına onay verdikten sonra şarkı ve albümler the recording academy üyelerinin ulaşabildiği online ortama sunulurlar.

    - gönderilen şarkıların bir albüme dahil olması, single olarak yayınlanması ya da stüdyo kaydı olması gerekmez ve şarkıcılar aynı kategoriye birden fazla şarkı/albüm yollayabilirler ancak şarkıcıların %95'i single olarak yayınlanan şarkıları yollarlar ve oyların bölünmemesi için kategorilere genellikle bir proje yollarlar.

    - bir albümün grammy'de yarışma süreci iki yıldır ve albümün yayınlandığı yıl "esas yıl"dır ki bu, aday olma ihtimalinin daha güçlü olması demektir. aday olarak bir kez gönderilen projenin tekrar yarışması mümkün değil. istisnalar ise remix versiyonlar ve live performanslardır.

    yukarıdakileri açıklamak için örnek vermek gerekirse: the weeknd, starboy albümünün ilk single'ı starboy'u 21 eylül 2016'da yayınladı, albümün kendisini ise 25 kasım 2016'da yayınladı. ilk single 30 eylül'den önce yayınlandığı için 2017 grammy ödülleri'ne aday edildi (adaylık çıkaramadı), ancak albüm 2018 töreni için yarışacak. the weeknd'in esas yılı, albümün dahil olduğu 2018 ödül töreni. esas adaylıkları bu törende çıkarması bekleniyor demektir bu. şarkıcı, albümden storboy şarkısı hariç istediği şarkıyı aday edebilir (starboy'un ise canlı performansını gönderebilir). gönderilen şarkı single olmak zorunda değil ama şansı fazla olsun diye single yollaması yüksek ihtimal. the weeknd, müzik dünyasında "crossover" denilen karışık genre şarkılar yapan bir şarkıcı. şarkıları pop ve r&b türünde. diyelim ki i feel it coming şarkısını seçti. bu şarkı pop ve r&b türünde olduğu için kategoriyi kendi seçecek. ya pop kategorisine gönderecek ya da r&b kategorisine. "i feel it coming" şarkısını pop group/duo performans kategorisine gönderdiğini varsayarsak, o kategoriye oylar bölünmesin diye yollama hakkı olmasına başka şarkı yollamayacak. bir diğer şarkısı party monster'ı da r&b kategorileri için gönderebilir. crossover şarkıcıların böyle bir avantajı vardır ama genellikle adaylık çıkarmayı başaramazlar.

    beyonce bir albümden farklı kategorilerde adaylık çıkarmayı başarabilen nadir şarkıcılardandır. örneğin, 2010 ödüllerinde halo şarkısı pop kategorisinde yarışırken, single ladies r&b kategorisinde yarıştı. hatta bir sonraki sene halo şarkısının canlı performansını gönderdi ve şarkı 2011 ödüllerinde bu kez canlı versiyonuyla yarıştı.

    kaldığımız yerden devam edersek;

    - sayıları sürekli değişmekle birlikte bugün 84 kategoride ödül verilir. ancak bu durum akademi üyelerince değiştirebilir. her iki yılda bir kategorilerle ilgili küçük oynamalar olur. son büyük değişiklik 2011 yılında yapıldı. performans kategorilerinde kadın - erkek ayrımı ile grup ve düet farkını kaldırdılar. iki farklı şarkıcının yaptığı düet şarkı da, bir gruba ait olan şarkı da aynı kategoride yarışıyor artık.

    - "genel kategoriler" adı altında dört kategori vardır: yılın albümü (album of the year), yılın kaydı (record of the year), yılın şarkısı (song of the year) ve best new artist (en iyi yeni şarkıcı). yılın albümünde kazanan albümün tüm ekibi kazanmış kabul edilir, düet yapan şarkıcılar dahil. yılın kaydı, şarkıyı seslendiren ve prodüktörlüğünü yapanlara verilir. yılın şarkısı ise şarkıyı söyleyenden ve prodüktörlerden bağımsızdır, şarkıyı yazan kişiye/ekibe verilir. en iyi yeni şarkıcı için piyasaya yeni çıkmış her isim en fazla üç kez başvurabilir.* yeni isim dedim çünkü bir grubun üyelelerinden biri ayrılır ve solo kariyerine başlarsa (zayn malik gibi) uzun bir kariyeri olmasına rağmen bu katgoriye başvurabilir. illa grup üyesi olmak gerekmez. katy perry gibi başka bir sahne ismi seçtiğinde de bu kategoriye başvurma hakkı doğar.

    - çok fazla kategori olduğu için aynı gün iki ayrı tören yapılır. ana törende genel kategorilerin yanı sıra altı ya da sekiz kategori eklenir ve toplam 10 - 12 kategori duyurulur. diğer kategoriler ise ana ödül töreninden dört saat önce başlayan "pre-telecast" denilen küçük törende hızlıca açıklanır.

    - kategoriler sadece performans, en iyi şarkı ve en iyi albüm türünde olmaz. hiç popülaritesi olmayan kategoriler de vardır. daha da ilginç olanı ise akademi, albüm paketlerini, şarkı sözü kitapçıklarındaki notları (booklet), aranjmanı, prodüktörleri ve remixçileri ayrı ayrı ödüllendirir. bir albüm, hem stardart versiyonu hem de deluxe versiyonu için kapağının, notlarının ve kitapçığının tasarımını içeren kategorilere aday olabilir.

    en ilginç kategorilerden biri mesela: best spoken word album. bu kategori şiir ve sesli kitaplara (audio books) ödül verir. bazı abd başkanları ve siyasetçiler bu kategori sayesinde grammy sahibi olmuştur. jimmy carter, bill clinton, barack obama, john kennedy ve franklin roosevelt buna örnektir. hatta hillary clinton bile bu dalda grammy kazandı.

    - kategorilerin tamamı için wikipedia.

    - üyelerin hepsi genel kategoriler için oy kullanabilirken diğer kategorilerde uzman oldukları alanlarda oy kullanırlar ve bu dokuz kategoriyi geçemez.

    - yarışan şarkıların çok büyük bir çoğunluğu ingilizcedir ama yabancı dilde şarkılar da yarışabilir. fakat bunun için oscar'daki gibi "en iyi yabancı dilde şarkı" şekllinde bir kategori yoktur. şarkılar ait oldukları müzik türlerinin kategorilerinde yarışırlar.

    not: eski adı "national academy of recording arts and sciences (naras)" olan the recording academy, abd'de müzik endüstrisinin temel kurumudur.

    not 2: bir sonraki entry, sistemin teoride değil, pratikte nasıl işlediğine yönelik olacaktır.

    not 3: bu en karmaşık kategoridir. aslında tam kural: bir şarkıcı ya da grubun "en iyi yeni artist" kategorisine başvurabilmesi için single olsun olmasın yayınlanmış en az beş şarkısı ya da bir albümü olması gerekir. toplamda 30 şarkı ya da üç albümü aşarsa başvuramaz. üst sınır üç albüm olduğu için uygulamada en fazla üç kez başvurabiliyor.

    edit: recording academy bu yıl "yılın albümü" ile ilgili bir kuralı değiştirdi. artık albümü yapan ekibin tamamı değil, %33 katkıda bulunan kişiler şarkıcı/grup ile birlikte ödülü almış sayılacaklar. düet yapan şarkıcılar ya da sadece bir iki şarkıya yardım eden şarkı yazarları artık ödülü almış sayılmayacak.

  • yalnız yaşayacaksam, mahzenden tüm odalara evin her köşesini tek tuşla tamamen aydınlatacak şekilde ışık sistemi kurdurmak.
    elin hayaleti, iki dünya arasında sıkışmışı, aksak zombisi, vampiri, ip atlayan ölü kızıyla filan uğraşamam.

  • ''erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş. bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. o ölmese ben ölecektim. o size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.

    çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. biraz yan gülmüşüm. belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.
    karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.

    siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.
    oysa namus benimdir hakim bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.
    sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
    o utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur.

    içimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum hakim bey.
    ağlayamamam bundandır.
    ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
    gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır.
    yanında ben olayım.
    can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana.
    kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü?
    hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama?
    öldüyse hepsi benim suçum mu?''

    edit: yanlış bilgi aktarımı olmaması adına düzeltmek istedim. yazı çilem doğan ın karar duruşması sırasında, mahkemeyi takip eden bir arkadaşım tarafından yayınlandığı için çilem'in kendi ifadeleri olarak düşünmüştüm fakat yazı ayşen aksakal tarafından kaleme alınmış. çilem'in yaşadıklarını ve hiç kaybetmediği dik duruşunu çok iyi yansıttığını düşündüğüm için yazıyı bu haliyle editliyorum.

    edit 2: dahili meddah tarafından böyle de güzel bir kampanya başlatılmış; (bkz: çilem doğan'a mektup yolluyoruz)
    ben yazacaklarımı düşünmeye başladım.

  • kanserle mücadelede oldukça etkili olduğuna dair hakkında pek çok çalışma olan, literatürde curcumin ve turmeric anahtar sözcükleri ile hakkında yapılan çalışmalara ulaşılabilen, çok şifalı bir baharat.

    özellikle beyin tümörlerinde, en baba kemoterapi ilaçlarının bile aşıp aşamadığı belirsiz olan beyin kan bariyerini, yapılan hayvan* deneylerinde aştığı ispatlanmış. hastalarla yapılan çalışmalarda da kayda değer sonuçları var. o yüzden şu anda beyin tümorü hücrelerine ulaştığı bilinen tek besin.

    ayrıca kemoterapi sürecinde "chemoresistance" gelişmesini önleyen ve tümor hücrelerinin ilaçlara olan direncini kıran zerdaçal'ın tek kusuru "yağ"da çözünebilir olması.*

    bu özelliği göz önünde bulundurarak zerdeçalketen tohumu yağı, hindistan cevizi yağı, balık yağı, avakado veya yoğurt ile karıştırarak tüketmek gerektiği çeşitli akademik kaynaklarda yazıyor. bunlar hep amerikan araştırmaları olduğu için yağ çeşitleri böyle antin kuntin tabi. bizim halis muhlis zeytinyağımız, ev yoğurdunun kaymağı gibi bir yağ depomuz varken avakado rendelemeye hiç gerek yok bence.

    ayrıca beyin tümörlerinde, çözünen zerdeçal'ın beyne ulaşmasını kolaylaştırmak ve genel olarak çözünürlüğü arttırmak için zerdaçal'a karabiber eklemek, tercihen aç karnına tüketmek ve bir miktar ısıtılmış yağ kullanmak gerekiyor.

    erkan topuz'a da hakkında bu kadar bilgiyle gidince adam da bir şaşırdı zaten. onun verdiği tarif ise, zeytinyağı, karabiber, nar ekşisi ve zerdaçal'la bir karışım hazırlayıp bunu kahvaltıda esmer ekmek kabuğunu bana bana tüketmek yönünde oldu.

    ha bir de şu anda dünyada kanser oranı en düşük ülkelerden biri hindistan. üstelik kanserli hastalar arasında metastaz oranı en düşük, yaşama süresi en uzun ülke sanırım hindistan. yani adamlar kanser olmuyor, olsa da kanser yayılmıyor, yayılsa da öldürmüyor! ve bu konuda yapılan bazı çalışmalar bu durumun hintlilerin aşırı baharatlı mutfağı, özellikle de zerdeçal, zencefil, köri gibi baharatları çok yoğun tüketilmesi ile yakından alakalı olduğunu gösteriyor.

    sözün özü; faydaları saymakla bitmeyen bu baharatı ucundan kıyısından değil, tam ortasından hayatımıza sokmamız lazım. misal bizim evde artık kaynayan her tencereye en az 1 tatlı kaşığı zerdeçal ekleniyor. yemeklerimizin ortama 6 kişilik yapıldığını düşünürsek fark edilir bir tat değişimi olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. fakat gözle görülür bir renk değişimi var tabi. yayla çorbası gibi beyaz çorbaları yaparken tencereye değil, tabağa eklemek daha mantıklı ama bunların dışında dolmadan köfteye, kısırdan böreğe her yemeğin içinde kendine yer bulabilen bu mucize baharatı yiyin yedirin diyor, entryi bağlayamadan noktayı koyuyorum.