ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilim adamlarının 1927 yılında çektirdiği fotoğraf
-
sadece bakarak zeka seviyemi 20 puan yükseltmiş fotoğraftır. yalnız resmi kapatınca tekrar düşüyor.
muhteşem fotoğraf.
prospect theory
-
teori, deneklere 2 soru sorularak ispatlanmıştır. (rakamlar tam gerçeği yansıtmasa da soru aynı doğrultudadır.)
1. soruda iki seçenek var birini tercih ediniz:
a) 50.000 tl kaybeceksin
b) bozuk para atacağız, bozuk para tura gelirse hiçbir şey ödemeyeceksin yazı gelirse 150.000 tl kaybedeceksin.
2. soruda iki seçenek var birini tercih ediniz:
a) 50.000 tl kazanacaksınız
b) bozuk para atacağız, bozuk para tura gelirse hiçbir şey kazanmayacaksın yazı gelirse 150.000 tl kazanacaksın.
1. soruda cevapların çoğu "b" olurken, 2. soruda cevapların çoğu "a" olmakta. aslında finansal olarak ikisi de aynı soru ancak, insanların kaybedecekleri bir olayda risk almaya istekli iken, risk alacakları durumda kazançları orantısız şekilde artacak olsa sabit kazanca razılar.
bu teori daniel kahneman'a nobel ödülü getirmiştir.
market deposunu meyhaneye çeviren yurdum insanı
-
polisin çocuk azarlar gibi koca koca adamları azarlaması , muhabbetin ne ile edileceğinin karar merkezi gibi konuşması.. nereden tutsan elinde kalır . kes cezasını , yap işlemini ne diye işi şova dönüştürüyorsun . bu ülkede az biraz yetkisi olan kendini allah zannediyor ya ona yanıyorum.
annesi temizlikçi olanların yaşadığı burukluk
-
bütün fakirlerin hırsız olduğunu iddia eden tiplerin iddia ettiği burukluktur.
alnının teriyle kazanıp burslu okuduğu okulda, annesinin helal parasıyla yediği yemek burukluk değil gurur kaynağı olabilir mi? hiç böyle düşünmüş müydün?
yıllar sonra gelen edit: başlık sahibi umuyorum ki yazdıklarından utanmış ve kaçmış.
ev arkadaşının uyutarak sevgiliye tecavüz etmesi
-
uydurma bir hikaye değilse gerçekten üzücü ve garip bir hadise. hukuki yollar aklıma geldi direkt, bilemedim ne kadar doğruluk payı var bu hikayenin...
özet geçiyorum*: üniversitede aşk,babasının işleri kötüleştikten sonra evde beslenmeye başlanan bölüm birincisi bir tecavüzcü, 3.sınıfta çocuk haberi, evlilik-iş bulma, seneler geçer, adam video tehditlerini görür, silaha sarınılır, her şey film şeridi gibi geçer, adam bayılır sonra ayılır, kadın yok. üzüntü, üzüntü...
edit: novemba, başka bir entry'si üzerinden (bkz: #48718567) kurgu olduğuna beni inandırdı.
o yüzden hikayeye yorumum: (bkz: yaşından başından utan)(bkz: bre işsiz pezeveng)*
süleymaniye camii'nin her yıl 1 cm göğe yükselmesi
-
cami bile bunlardan kaçıyor amk :)
steve jobs
-
"iyi sanatçılar taklit eder. büyük sanatçılar ise araklar" sözünü pablo picassodan araklamış insan.
iz bırakan kitap cümleleri
-
"insanları genel anlamda seviyorum ama kimseye tahammülüm yok."
(bkz: tutunamayanlar)
ingilizce'de patlıcana eggplant denmesinin sebebi
-
arkadaş, yıllardır ingilizce'yle haşır neşirim, hatta ve hatta yıllardır ingilizce öğretiyorum, ben sadece şekli sanıyordum bunu, "bu ne olum, yumurta bitkisi nedir lan, böyle bitki ismi mi olur anasını satayım?" diye düşünüp duruyordum.. lakin öyle değilmiş işte..
bu patlıcan sebze midir, meyve midir artık ne ise, olgunlaşmadan önce bildiğin yumurta oluyormuş, çok geç fark ettim..
şunlara bak;
bildiğin
yumurta
lan
canım
benim..
artık garip gelen eggplant değil, patlıcan.. hakikaten, patlıcan nedir lan?
debe görevi: şunlara da bakacakmışsınız;
(bkz: kemik kanseri muhammet kardeşimize yardım ediyoruz)
(bkz: minik damla için yardım kampanyası)
hayat kalitesini yükselten alışkanlıklar
-
herkes de bir tutturmuş erken kalkmak erken kalkmak. her sabah 6'da kalkıyorum ve hayat kalitem bok gibi. balık istifi gibi otobüsteyim şu an. yanımdaki dayı entry'mi okuyor. bu mu hayat kalitesi..
3 yaşında tablet pc kullanabilen efsanevi nesil
-
ne sizden üstün ne de efsane olan nesildir. sadece sizin sahip olmadığınız bazı şeylere sahipler. bütün akranları da aynı durumda. muhteşem, olağanüstü ötesi filan olmayacaklar, muhtemelen sadece belli kalıplar içinde düşünebilen bütün gün internette oyun oynayan zavallılar olacaklar. bizim nesil de bilgisayarla büyüdü ne oldu? herkes facebook'ta koyun yetiştiriyordu bir ara.
beylikdüzü
-
duyduğum en iyi tespiti murat cemcir yapmıştır: kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, beylikdüzündeyim.
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
"dünyada akla değer veren yok madem, aklı az olanın parası çok madem, getir şu pizzayı* alsın aklımızı, belki böyle beğenir bizi el alem."* bu not üzerine ekstra ücret istemeksizin pizzayı nefis kenarlı yapmış, birkaç tane de sos göndermişler. mizaha kıymet veren little caesars üsküdar şubesi çalışanlarına selam olsun.