hesabın var mı? giriş yap

  • marmara environmental monitoring - marmara çevresel izleme (marem) projesi yürütücüsü, hidrobiyolog levent artüz,

    “müsilajı temizlemenin olanağı yok
    boş yere emek ve para kaybı. bunu temizlemenin olanağı yok. süpürgeyle sahilde kum süpürmek gibi, sonunu bulamazsınız. bu organik bir madde ve parçalanacak. bunun için de suda çözünmüş oksijene ihtiyaç var o da denizde çok az”

    kevent artüz “bundan sonraki süreci bilmiyoruz ama bundan daha kötü olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. doğa alıcı ortam olarak kullanılamaz nokta. bunun bıraktığı hasarları ne zaman ölçmeye başlayabiliriz noktasındayız. bundan sonra karşılaşacağımız olgu bunu solda bırakacak”

    bundan sonra istanbul da yaşanılmaz. bu hepimizin suçu. güzelim istanbul elimizden kopup gitti.

    link

  • 23 mart 1992 doğumlu avustralya asıllı amerikalı duke oyun kurucusu. ilk kez bu senenin mcdonald's all american maçında izleme fırsatı bulduk, freshman sezonunun ardından da nba oyuncusu olacaktır, dolayısıyla 2011 yılı ile kendisini daha sık görebileceğiz.

    nba için fiziği biraz yetersiz gibi görünse de (1.88 boyunda), çabukluğu ile bu dezavantajını kapatabilir. zaten chris paul'e benzetilmesinin nedeni de bu çabukluğu. özellikle bu sene coach k'in kanatları altında biraz daha mental olgunluk kazanırsa nba'de iyi işlere imza atabilir.

  • az once odasina girdim. yorgani siyrilmis ustunden. ustunu orttum. bi'seyler soyledi. ipod touch'i kenarda ekranda one direction'da harry'nin resmi. tusa basinca cikti.
    orttum ustunu sıkica. kenarlari bastirdim. egildim sivilceli yanaklarini optum..
    "yhaa anne!!"
    diye mizmizlandi..
    "sus kiz!"
    dedim..
    egildim cennet kokan bagrini optum, kokladim..
    "anne ! gidiklaniyorum yhaa!!"
    dedi.
    "sus kiz, 12 saat sanciyla dogurdum seni, azcik keyfini sureyim"
    dedim. uyku arasinda guldu. ben basimi boynuna gomdum.
    "anne.."
    dedi
    "seni cok seviyorum.."
    her seye degdi..

  • bugün itibariyle resmi olarak başlattığım kampanyadır. madem her gün ne kadar denyo, ne kadar öküz bir millet olduğumuzdan dem vurup duruyoruz, bugün ben kendi adıma üzerime düşeni yapmaya başlıyorum daha "insan" gibi bir toplum için. yapacağım şeyler şunlar;

    öncelikle, özellikle sosyal alanlarda - metro, otobüs, bilet gişesi vs - çalışan insanlara mutlaka selam verip kısaca hal hatır soracağım.

    yolda yolakta bekleşen, oturan, bir işle meşgul olmayan insanlara gülümseyerek "merhaba" diyeceğim.

    toplu taşıma araçlarında veya bekleşilen yerlerde dertli gibi görünen insanların yanlarına sokulup "merhaba, iyi misiniz?" diyeceğim.

    gün sonunda aldığım cevapları ve tepkileri paylaşacağım.

    bakarsın destek veren çok olur, "sen de merhaba de!" kampanyası falan başlatır genşler.