ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
9 eylül 2014 thy rezaleti
-
(bkz: gün geçmiyor ki yeni bir rezalet yaşanmasın)
şaka bir yana şirketlerin yaptığı bu türlü rezaletlere karşı, her zaman başlık açılıp, yerin dibine sokulması gerekiyor. onlar bize muhtaç.. bunu anlasak yeter zaten.
yavuz sultan selim'in ihanete cevabı
-
bir gun yavuz sultan selim tebdili kiyafet gole maya caliyormus
bunu goren bir koylu sorar;
- ilahi hoca hic gol maya tutar mi?
bunu duyan yavuz sultan selim, durur mu yapistirmis kilici;
- dogurduguna inaniyorsun da oldugunune mi inanmiyorsun!
sonra adamin kesesindeki 100 altini alip,
- bunu da hazineye koyayim ilerde suluman oglum hurreme hediye alir, demis.*
sağ gösterip sol vuracakmış gibi yapıp sağ vurmak
-
sağ gösterip sağ vurmak ya da kısaca sağ vurmak şeklinde özetlenebilecek vuruş şekli fazla tahmin edilebilir hale gelince sağ gösterip sol vurmak taktiğini geliştiren vurucuların, bu taktiğin de tahmin edilebilir hale gelmesiyle geliştirdikleri taktik. başa dönüş. kulağını tersinin tersinden gösterme.
özellikle sinema, edebiyat alanlarında boy gösteriyor. diyelim bir filmde yönetmen gözümüze katilin uşak olduğu yönünde birçok ipucu sokuyorsa, ilk etapta şöyle düşünüyoruz: "sağ gösterip sol vuracak pezevenk, şüpheler çok fazla uşağa çekiliyor, aslında katil uşak değil oğlum". fakat daha sonra yönetmenin tam olarak biraz önceki şekilde düşünmemizi isteyip istememiş olabileceğine kafa yoruyoruz ve düşüncemiz şu hale evriliyor: "oğlum düşündüm de katil aslında gerçekten uşak. yönetmen özellikle şüpheleri uşağın üzerine çekerse katilin uşak olmadığını düşüneceğimizi biliyor, vay ipne".
fakat anlaşılacağı üzere bokunun çıkarılmasına çok müsait bir denklem bu. sağ gösterip sol vuracakmış gibi yapıp sağ vuracakken birden sol vurmak gibi. bir kademe ilerisi ise resmen terbiyesizlik. örneğin bir futbolcu bu kadar feyk atarsa ya rakibi kafa göz girişir, ya da bir noktadan sonra kontrolünü kaybedip topu kaybeder. yapmayın. yolunuz yol değil.
havaalanına bagaj olarak çuval getiren çomar
-
ya burda "medeniyet çuvalla bavulla olmaz" diye halkçılık kasanlar var ya... üstüne para verseler havaalanında çuvalla görülmek istemezler. neyin eleştirildiğini biliyorlar, eleştirilen şey gibi olmamaktan dolayı mutlular da, ama göstermelik halkçılık yapmış olmak için kendileri bile asla olmak istemeyecekleri birini eleştireni eleştiriyorlar.
medeniyet çuvalla kılık kıyafetle gelmiyor madem, niye bunları diyenleri bavul yerine bohçayla, marka çantalar yerine heybeyle, ayaklarında naykiler yerine takunyayla görmüyoruz hiç?
%60'lık blok bize göre boş laftır
-
olum bi partinin varoluş amacı "bazı kişilere çok sinirlenmek ve bazı duygularını çok yoğun yaşamak" olabilir mi aq. fantezi arabeskçi misiniz siz, hızlı popçu musunuz, nesiniz ya. (bkz: thanks for nothing)
6 ekim 2020 londonphile'ın cevabı
-
hatalı tek bir kelimesi olmayan açıklamadır. bir şu açıklamaya bak bir de sabah kanzuk'un açıklamasına. şimdi bu yazar mı çamur entry giriyor ya da yetersiz?
max headroom olayı
-
he evet, ürküten olay, aydınlatılamamış olay, diken diken eden olay. anladık bu bir olay da insan önce olayın ne olduğunu açıklar değil mi...
öncelikle (bkz: max headroom)
22 kasım 1987 tarihinde abd'nin chicago şehrindeki insanlar wgn-tv adlı yerel kanalın akşam saat 21:00'de yayınlanan ana haber bülteninin spor haberlerini izlemekteyken yayın aniden kesiliyor ve ekranda bu herif beliriyor:
https://upload.wikimedia.org/…incident"_(1987).webm
öncesi ve sonrasıyla birlikte:
https://www.youtube.com/watch?v=dknwhokvgxe
ne olduğuna anlam veremeyen teknik personel canlı yayın frekansını anında farklı bir televizyon vericisine aktararak durumu kurtarıyor.
aradan iki saat geçtikten sonra bu sefer de wttw isimli kanalda doctor who dizisi yayındayken aynı herif yine piyasaya çıkıyor. bu kanalın teknik ekibi de verici değiştirme hamlesini deniyor ancak başarılı olamıyor. bu seferki yayın hem diğerinden daha uzun sürerek kendiliğinden sonlanıyor, hem de diğerinden farklı olarak sesli bir şekilde ekrana geliyor:
https://upload.wikimedia.org/…adcast_intrusion.webm
öncesi ve sonrasıyla birlikte:
https://www.youtube.com/watch?v=cycvtxtm0u0
o günlerde televizyon dediğimiz şey toplum hayatında bugüne kıyasla çok daha önemli olduğu için bu olay da gündemin tepesine oturuyor. üzerinde çok konuşuluyor, yazılıyor çiziliyor, araştırmalar yapılıyor ancak çözülemiyor. halen de gizemini koruyor. tıpkı hugo'da küfreden çocuk gibi...
o değil de, özellikle sessiz olan ilk görüntü gerçekten de korkutucu lan.*
yaran facebook durum güncellemeleri
-
halktan beklenenler:
vergi vermesi
askerlik yapması
darbeyi engellemesi
krizde dolar bozdurması
afetlerde seferber olması
afetzedelere bağış yapması
yatakta 3 çocuk yapması
devletten beklenenler:
akplilere refah ve huzur sağlaması
bunun adı da milli birlik ve beraberlik!
en itici kadın ismi
takip edilesi youtube kanalları
-
the needle drop
harika bir müzik eleştirisi kanalı. anthony fantano adlı abd'li bir müzik geek'i olan arkadaşımız güncel ve klasik popüler albümleri kendi esprili tarzıyla yorumluyor. oldukça geniş bir müzik kulağı olduğunu ve incelediği çok sayıda albüm olduğunu söyleyebilirim. mutlaka sevdiğiniz bir albümün kritiğini yapmıştır.
turgut uyar
-
"evet önümüz bahardır biliyorum
leylaklar açacak biliyorum
kiraz da çıkacak yakında
iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum
sevgilim güzelim bir tanem biliyorum da
şimdilik bağışla."
tüm o umudun içinden tek bir "-da" eki ile mutsuzluk aşılayabilen şair.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: 2000 lerin başıydı yanlış olmasın
1. hani bu cola turka toplarının ilk çıktığı zamanlar. 3 kapağa mı 5 kapağa mı ne veriyorlardı. colaturka da iyi çıkış yapmıştı o dönemler hatırlarsınız, müslüman kolası türklerin kolası diye kertirmişlerdi. neyse. bizim mahallede de bu topu ilk yılmaz bini aldı. hemen kaleleri kurduk tabi deli gibi oynuyoruz. top da baya iyi sağlam bişi. yılmaz bininde de ticari zeka tavandı. bu dedi bana uzaktan bu topla gol atabilene topu veririm, he şayet atamazsa bu topun aynısından isterim. biz tabi fakir fukara kuru ekmek kemiren fasulyeleriz. hiç yanaşmadık bu teklife. ama sonra bizim mahallenin en sert abananı var; adı uğur. dıbına koyduğum bininde nasıl bir ayak varsa füze gibi vuruyordu. adı carlos uğur'a çıkmıştı zaten. uğur dedi tamam lan ben sana bir şut çekicem ama gol olursa bu top mahallenin topu olacak, öyle bacak arası yedin mi alıp eve kaçmayacaksın tamam mı dedi. uğurun, bu olayı herkes oynayacak tarafına çekmesi bizi çok sevindirmişti. helal olsun sana adamsın lan diyerek bunu biraz pohpohladık. sonra yılmaz tabi tek kalınca egosunun hıncıyla tamam diye bağırdı, kaleleri ayarladık yılmaz 30 metre öteye koydu topu dıbına koyduğum gavatı, buradan vuracan dedi. bizim uğur ilkte bi yapabilir miyim diye git gel yaşasa da bizim desteğimiz ve pohpohlamamızla tamam lan oç diyerek geçti topun başına. ben de kalenin dibindeyim gol olduğu an topu alıp uğurun yanına koşucam. bizim uğur gerildi gerildi gerildi gerildi bir yapıştırdı, o top ışık hızıyla meteor gibi geldi benim gibime bi vurdu. ama ne vurma. dünyam karardı amk. kendime geldiğimde sağlık ocağındaydık, ilk cümlem top artık bizim mi lan demek olmuştu...
evet, mahalle bir top kazanmıştı.. belki iki top. ama kazanmıştık ya gerisi önemli değildi.