hesabın var mı? giriş yap

  • cumhurbaşkanı erdoğan, atatürk havalimanı'na yaptığı ziyaretten sonra açıklamalarda bulundu. saldırının yaşandığı alana giden erdoğan, burada yetkililerden bilgi aldı.

    havalimanındaki bir taksicinin sosyal medyada, saldırının ardından şoförlerin yaralılardan ve yolculardan çok fazla para aldığına dair iddiaların hatırlatması üzerine, erdoğan, şu açıklamayı yaptı:

    "biliyorsunuz ben bu sosyal medyaya karşıyım. bundan dolayı da bana çok saldırı da oldu. ben bu twitter'a falan hepsine karşıyım ve bunları paylaşmıyorum. kendim de kullanmıyorum. benim adıma kullananlar var, o ayrı mesele. o ahlaksızlığı yapanların ahlaksızlığı kendi üzerinedir. bunları hiç takmayın" ifadesini kullandı.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…hepsine_karsiyim.html

    sosyal medyaya karşısınız tabi çünkü bütün pislikleriniz sosyal medya sayesinde ortaya çıktı, çıkıyor, çıkacak ve yayılacak. havuz medyası sizin sırtınızı sıvazlayıp, pisliklerinizi sürekli örtbas ettiği için, twitter ve facebook sayesinden haberimiz oluyor her şeyden.

    karşısınız çünkü olumsuz eleştiri duymak, okumak istemiyorsunuz.

    karşısınız çünkü insanların sosyal medya sayesinde nasıl haberleşip birlik olduğunu, size karşı omuz omuza mücadele verdiğini gördünüz.

    karşısınız çünkü yeni bir şeyler okumaya, öğrenmeye, paylaşmaya, yardımlaşmaya tahammül edemiyorsunuz. istiyorsunuz ki herkes bir başına olsun, cahil olsun, kandırmak kolay olsun.

  • doğruysa skandaldır. 30 cmlik rambo bıçağıyla silahsız bir adamı kalbinden bıçaklamanın cezası dünyanın her yerinde en az 20 yıldır.

  • bedeli ödenen bir hizmetin asıl amacına uygun bir şekilde uygulanmamasına karşı haklı bir tepkidir. yarın senin başına da geldiğinde usul usul yarım saat beklersin o zaman arabanı.

  • ülkenin içişleri bakanının (bilinçli ya da bilinçsiz) azmettiricisi olduğu olay.

    edit: adam teröristse ya da teröre desteği varsa, ve delilin de varsa tutuklarsın yoksa mafya gibi sokak ortasında yüzbinlerin oyunu almış (beğen ya da beğenme) milletvekiline saldıramazsın.
    bu yoldan çıkmış saldırganlığınızla, işinize gelmeyene terörist, vatan haini diyerek bu ülkenin başındaki en büyük bela ve teörist sizsiniz.

    yakın dönemde af ile salıverilen mafya pisliklerin ne için salındığı da anlaşılmıştır umarım.

    edit2: pkk terör örgütüdür, apo da terörist, ikisinin de suratına sıçayım.
    ama ortada milyonlarca insan var biz bu ülkede eziliyoruz diyerek hdp'ye oy veren... siz hepsi terörist, hepsine kibrit suyu diyerek neyi çözüyorsunuz? siz insanları böyle döverek ve öldürerek neyi çözeceksiniz? bu kadar insan bir sabah kalkıp tamam la biz ikna olduk hiç derdimiz yok en birinci vatandaş biziz mi diyecek? ne cins bir gerizekalısınız lan siz?

  • abim vardı benim . bu ilaçla sigarayı bıraktı. 2 sene sonra bana tavsiye etti . ben de bıraktım. bıraktığımın 6. ayında abim öldü. halbuki senesi dolunca bana istediğim bir şeyi alacaktı.
    daha duygusal ve şiirsel yazabilirdim de . bu kadarını yazarken bile ağlıyorum. sadece ona söz verdiğim için ölümünün yıkımı bile bana sigara içiremedi. biz kazandık abi.
    not: hayat akıyor su gibi ölümün üzerinden 4 sene geçmiş bitmiş. daha ne sınavlardan geçtim , ne keyifli anlar yaşadım ama sözümden hiç dönmedim .özledim be abi...

  • elindeki en güçlü franchise olan james bond serisi, aslında en büyük zayıflığı da olan film yapım şirketi. daha önce de iflas etti, el değiştirdi, çeşitli yatırım gruplarının ve bankacıların elinden geçti. en son amazon 9 milyar doları çıkarıp masaya koydu. adlı alacak gibi ama özellikle james bond'un hakları ile ilgili kısıtlamalar satış sürecini yavaşlatıyor.

    peki ne sıkıntı var james bond serisinde? sıkıntı şu ki, metro goldwyn mayer james bond filmlerini finanse etme ve dağıtma haklarını elinde bulundurmakla birlikte, bu franchise ile ilgili sanatsal ve teknik haklar ilk filmden beri broccoli ailesi ve onların şirketi olan eon productions'da. taa rahmetli başkan kennedy başta iken jb'nin haklarını mgm'e satan albert broccoli, çok sıkı bir antlaşma imzalıyor mgm ile. bu antlaşmaya göre filmlerin senaryosu, oyuncu seçimleri, teknik detayları ve bir sürü konu ile ilgili nihai karar hakkı broccoli ailesinin elinde. geçen neredeyse 60 seneye, mgm'in onca kez el değiştirmesine rağmen bu antlaşma zamana direndi ve yürürlükte. albert broccoli'nin kızı barbara broccoli ve oğlu michael g. wilson onay vermeden daniel craig'den sonraki bond'u bile belirleyemiyor yani mgm.

    bu noktada amazon james bond serisini muhtemelen amazon prime video'da bir dizi, düzenli olarak 1-2 senede bir çekilen film haline getirmek, sinemada gösterime sokmadan direk stream etmek istiyor. kendi evreni olan bir bond, bu evrende çeşitli zaman dilimlerinde dizi, film, prequel, sequel falan şeklinde sömürmek istiyor amazon bu markayı. broccoli ailesi buna şiddetle karşı çıkıyor. zaten en son film no time to die'i mgm apple tv'ye 600 milyon dolara satacaktı, anlaşma tamamdı yine broccoliler karşı çıkınca iş yattı.

    keza dişi bond, siyahi bond gibi bir tartışma olacak olursa yine son söz broccoli ailesinde olacak. dişi bond'a sıcak bakmıyorlar, bunu da açıkça söylüyor. amazon 9 milyar doları çıkarıp masaya vurmasına, mgm'e ederinin neredeyse iki katını ödemesine rağmen antlaşmanın bir türlü imzalanmamasının nedenlerinden biri, mgm'in altın yumurtlayan tavuğunun horozunun başka kümeste olması yani.

    bir diğer sebepse mgm'in devasa kütüphanesinin adeta yağmalanmış olması. yüzlerce dizi ve filmin hakları zaten çeşitli kablolu kanallara ve streaming servislerine satılmış/kiralanmış durumda ve bu antlaşmaların süresi dolana kadar amazon'un bunları kullanma hakkı olmayacak.

    kaynaklar:

    https://variety.com/…on-james-bond-sale-1234979005/

    https://variety.com/…oli-michael-wilson-1203466601/
    ----------------------------------------------------------

    debe edit: (bkz: sma tip 1 hastası eda'ya yardım kampanyası)

  • sokakta gördüğünde "selam abi naber" diyerek yanına gidilebilen ve sanki kırk yıldır tanışıyormuş gibi muhabbete başlanan ve hatta "ya olmadı böyle ayaküstü" diyerek en yakın çay ocağının taburesine çökmenizi sağlayan büyük insan...

    üniversiteye hazırlanıyordum, izmir pasaportta karşılaşmıştım, bayaa uzun muhabbet etmiştik, ben birkaç soru sormak istediğimde onunla ilgili "boşver beni, bir şekilde öğrenirsin" diyerek lafı hep bana, benim hayallerime getirmişti... ilgiyle dinleyip yol göstermek için fikirlerini söylemişti...

    güzel adamdı, babaydı, abiydi...

    edit: ah be abicim, sen yaşasaydın da ben debe listesine girmeseydim...