ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 eylül 2015 teksas'ta elektriğin bedava olması
-
elektrik ücretinin bedavadan da öte eksiye düşmesine neden olan faktörler haberde açıklanmış özetle şunu söylüyor;
teksas elektrik açısından diğer eyaletlerden bağımsız bir sisteme sahip ve elektriğin hangi üreticiden alınacağı maliyetine göre gerçek zamanlı olarak belirleniyor. bu durumda da üretici elindeki imkanlara göre verebileceği en düşük fiyattan veriyor elektriği.
peki nasıl oluyor da eksi oluyor. yani bir malın maliyeti eksi değerde olamayacağına göre e bir de bunu üreten adam üzerine kar koyacağına göre nasıl eksi fiyatla satış yapılacak.
bunun cevabı devletin rüzgardan üretilen elektriğe destek olması. haberde belirtilene göre federal hükümet temiz kaynaktan üretilen elektriğe kilovat başına 2.3cent destek oluyor. bu da megavat başına 23 dolar ediyor.
yani adamlar üretimin çok talebin az olduğu anlarda (çok rüzgarlı geceler) devletten aldıkları desteğin bir kısmını halka verebilecek kadar düşük üretim maliyetlerine erişebiliyorlar.
ankara'da tarihe karışmış mekanlar
-
(bkz: atatürk orman çiftliği)
toplu taşımada 65 yaş üstünden ücret alınmaması
-
eniştem buna hak kazandı. biniyor belediye otobüsüne, anadolu yakası senin, avrupa yakası benim, dolaşıyor da dolaşıyor. ondan iniyor, berikine biniyor. akşamları yorgun argın geliyor eve. derdin ne enişte diyoruz, bedava değil mi, bineceğim işte diyor. :)
yaran diyaloglar
-
çanakkaleden istanbul'a gelen arkadaşımı, mecidiyeköy metrobüse almaya gitmiştim. aramızda geçen muhabbet;
-nasıl kolay oldu mu yolculuk?
+güzeldi. birde istanbul'da kimseye güvenme derler.metrobüse binmek için istanbul kart alacakken bir adam “gel boşuna kart ücreti ödeme, benim karttan basarız sen bana ödersin” dedi. öyle yaptık. insanlık ölmemiş.
o gün istanbul'un kurtuluş yıldönümü nedeniyle metrobüsün bedava olması dışında her şey normal.
borçlu olunan kişinin ölmesi
-
senin nasıl biri olduğunu kendine göstermen için fırsat yaratır. hırsız mısın, dürüst müsün şıp diye anlarsın.
35 yaşından sonra koşucu olmak
-
45 yaşına kadar yaşayan ölüydüm.
evde spor yapmaya başladım, sigarayı bıraktım, 30 kilo verdim, trekkingle başlayıp, 1-2 yılda dağcılığa geçtim.
o gazla koşmaya karar verdim.
ilk defa 49 yaşımda koşmayı denedim.
çok sevdim, devam ettim.
1.5 yıl içinde 6 yarış koştum.
15 km bursa kent ve avrasya'yı 1. 15 de
darıca ve çayırova yarı maratonlarını 1. 52 civarında koştum.
sonuç: insanın uyum kabiliyeti sandığınızdan çok daha yüksektir.
why muslims don't drink alcohol
-
(bkz: because of the donkey's dick)
torpil mektubunu yanlış yere fakslayan akp'li
-
dusun artik, faks cekmeyi bile duzgun yapamiyor amip, bir de torpille, hak yiyerek hakim olup adalet dagitacak. boyle at sinegi karakterlilere boyle boktan hakimler mustehak.
aileden sorumlu bakan birilerinin önüne yatmış
-
bir sefer tecavüzden bir şey olmaz diyen bakan mı bu?
hımm...
ben bunu anlamıyorum işte bir sefer tecavüzden bir şey olmaz diyen bakan görevine devam edebiliyor ve oyları düşürmüyor ama kemal abinin cümlesi hemen akpnin oylarını arttırıyor.
sizce de bu işte bir gerizekalılık yok mu?
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
dersimiz: hayat bilgisi
konu: insanları takdir etmek.
(annesi 5 yaşındaki ege'ye işini iyi yapan insanları takdir etmek gerektiğini anlatmıştır. ege uygulamada...)
evde, servis saatinde gelen apartman görevlisine:
ege: engin abi tebrik ederim, kimse senin gibi çöp toplayamaz, senin sayende evimizi böcek basmıyor, sen olmasan çöp ev olurduk.
ilaç getiren eczacı kalfasına:
ege: sen olmasan hepimiz ölmüştük, doktor gibisin.
lokantadaki garsona:
ege: hepimiz senin sayende doyuyoruz, sofrayı da çok güzel topladın, aferin.
lokantadaki müşteriye:
ege: aferin, bütün yemeklerini bitirmişsin, göbeğin kocaman olmuş.
lokantanın otoparkçısına:
ege: vay canına, bütün gün arabamızın başında beklemişsin, çok iyi bir polissin sen, kıyafetin de çok havalı.
bütün takdir edilenlerin ortak cevabı: puhahaha teşekkürler.