hesabın var mı? giriş yap

  • bir insan sırtını dönerek neyin işaretini yapmış olabilir ki?

    gün geçtikçe deliriyor, delirdikçe kontrolünü iyice kaybediyor. insanlar sırtlarını dönerek protesto ediyorlar diye insanları ahlaksızlık ile suçluyor.

    valla çok merak ettim kadınları. yaratıcı hakaret yöntemlerini paylaşmalarını isterim.

  • `reisçi almancılarla türkiye'de yaşayan laik türklerin nüfus mübadelesi` şeklinde olacaktı karakter sınırına takıldı.

    almancı dediysem, tanım olarak söyledim. hollanda, fransa, belçika'daki reisçiler de bu tanıma dahil.

    fikir çok basit. adamlar türkiye özlemi ile yanıp tutuşuyor, ee zaten rte hastası bunlar, adam yol yaptı bi kere, ayrıca adam dünya lideri. alıyoruz bu reisçi topluluğu, türkiye'ye getiriyoruz. türkiye'den de kafası çalışan ama bulunduğu sosyal/siyasi ortamdan artık bıkmış ne kadar kişi varsa avrupa'ya taşıyoruz.

    almanya zaten bunu direk kabul eder. reisçi almancıların çoğu almanya'nın istediği entegre topluluk değil, çoğu kalifiye değil. rte de bunu direkt hoş karşılar. milyonlarca sevdalısı geliyor lan, ayrıca pis laiklerden kurtuluyor. türkiye'deki laik-kalifiye kesim de bunu hemen kabul eder.

    ama ortada bir tek tepkisinden emin olamadığım avrupa'daki reisçiler var. lafa gelince hepsi türkiye ve erdoğan sevdalısı ama hepsi avrupa'da yaşamaya devam ediyor. samimiyetsiz bir durum var yani.

    onları da ikna edebilirseniz oldu bu iş.

    mali/ekonomik kısımları ile de başka arkadaş ilgilensin onu da ben mi yapacağım?

    not: almanya'da yaşayan reisçi olmayan bir türk

    debe editi: (bkz: elmalık ortaokulu kitap kampanyası)
    debe editi 2: (bkz: oyuncaklar otostopta)

  • ingiltere'de thatcher, türkiye'de özal ve abd'de de reagan ile 80'lerde başlayan yeni sağ akımının kolluk kuvvetlerine olan etkisini eleştirmek amacıyla çekilmiş film serisi.

    peki nedir bu yeni sağ akımı ? kısacası güçlü kolluk kuvvetlerine sahip devlet ve tamamen özelleştirilmeye meyilli ekonomi. bu akımda devlet, kolluk kuvvetlerini güçlendirmek için liyakate pek fazla dikkat edilmeksizin sürekli asker ve polis alımı yapar, tıpkı günümüzde olduğu gibi ancak bu durum liyakat eksikliğinden dolayı zaman içerisinde kolluk kuvvetlerinde yozlaşma yaşanmasına neden olur hatta filmin başlığı şöyledir: the new police recruits, call them slobs, call them jerks, call them gross just don't call them when you are in trouble. bu film serisinde de hükümetin aldığı karar doğrultusunda eski sabıkalılar da dahil herkes polis olabilmektedir hatta bu film serisinin türk versiyonu ise (bkz: ah polis olsam).
    police academy, serisi her ne kadar komedi filmi olarak kabul edilse de aslında içten içe çürüyen ve liyakatsizleşen polis teşkilatının acınası durumunu anlatmaktadır. (bkz: güldürürken düşündürmek). tıpkı rıfat ılgaz'ın hababam sınıfı'nı komedi için değil de eğitim sistemini eleştirmek amacıyla kaleme alması gibi.

  • üniversiteye geldiğimizde ilk sene kaldığımız yurtta tatar bir arkadaş vardı. o anlatmıştı. çocuk kazanmış üniversiteyi, atlamış gelmiş bir kaç arkadaşıyla kazan'dan istanbul'a. yurda yerleşmek için gittiğinde giriş katta "kazan dairesi" yazısını görmüş. sevinçten havalara uçmuş. bizim için özel oda yapmışlar diye sevindirik olmuş. o sevinçle gitmiş kapısına açmaya çalışmış, bakmış kapı kilitli. hemen yurt müdürünün odasına gidip, girmiş söze:

    - müdür bey şu odanın anahtarını alabilir miyim?
    + napıcaksın oğlum orayı?
    - ee kazan diaresi...

    müdür bu. durur mu basmış kahkahayı. çağırmış personeli. açtırmış odayı. gezdirmiş kazan dairesini. 1 sene o yurtta kaldık beraber, müdür her gördüğünde şöyle derdi:

    "ramis memleketini özlediysen açtırayım senin odayı, buharını içine çekersin"

  • tam adı charles weever cushman olan, 1917'den 1969'a kadar amerika sokaklarını, binalarını ve amerikan yaşamını deliler gibi fotoğraflayan ama hakkında herhangi bir dilde vikipedik bir bilgi kırıntısı dahi bulunmayan amerikalı "amatör" fotoğrafçı.

    bu adam 1896'da doğup, 1972'de 76 yaşındayken ölmüş. bu adam 21 yaşından neredeyse ölene kadar fotoğraf çekmiş ve çektiği onbinlerce fotoğraf bugün internette gezmekte.

    ve bu cushman, görünen o ki, 1965 nisan-mayıs aylarını da istanbul'da geçirmiş. hadi bir de buradan yakın. ara güler'den başka hangi eski fotoğrafçımızın arşivinde vardır böyle kaliteli istanbul fotoğrafları? ben bilmiyorum.

    indiana üniversitesi geçen yıl (2018), dijital kütüphane programı kapsamında cushman'ın yaklaşık 18.000 kodachrome saydam filmini tarayıp internete yüklemeyi planlamış. proje iki hedefle yola çıkmış: birincisi çekilmiş fotoğrafların çoğunun siyah beyaz olduğu bir döneme ait bu şaşırtıcı renkli fotoğraf koleksiyonunu korumak ve dijitalleştirmek. ikincisi de böyle çalışmaların yapılabilmesi için bir model oluşturmak. işte o projenin web sayfası: http://webapp1.dlib.indiana.edu/cushman/index.jsp
    şuradan da fotoğraflara yıllara göre bakabilirsiniz.

    cushman 50 yıldan uzun süre amerikan yaşamının şaşırtıcı bir kesitini fotoğraflamış. indiana tarım arazilerinden new york sokak manzaralarına, chicago'nun meşhur sakinlerinin konaklarından mütevazi dükkan vitrinlerine kadar cushman amerikan yaşamını fotoğraf makinesiyle yakalamış. çalışmaları sosyal hayatı açığa vuran ustaca oluşturulmuş eserler. gerçekten de, cushman’ın ele aldığı konular amerika'daki buhran döneminde çiftlik ailelerinin hallerini fotoğraflayan çiftlik güvenlik idaresi'nin (fsa) çalışmalarıyla pek çok paralellik taşıyor. yoksulluk, endüstri, şehir yaşamı ve amerika'nın sosyal ve ekonomik manzaraları cushman'ın çalışmaları ile tarihe not düşülmüş.

    biraz örnek koyayım: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10

    1936'da piyasaya sunulduktan sadece iki yıl sonra kodachrome'yi kullanmaya başlayan ve bu konuda öncü olan cushman'ın çalışmaları muhtemelen ikinci dünya savaşı sırasındaki sivil hayatı renkli fotoğraflar ile gösteren en geniş arşiv.

    şu sitede aşağı kaydırarak da kullanıcıların seçip koyduklarına hızlıca göz atabilirsiniz.

  • yakında geliyormuş. şu saatten sonra vestel alırsam, yakınımdakilere aldırırsam ne olayım.
    karalamanın tillahını yapacağım vestel için. batarlar inşallah.