hesabın var mı? giriş yap

  • 1967 yılında da ingiliz astronomların "çok güçlü sinyal aldık, büyük ihtimal bunlar uzaylılar. hadi gözümüz aydın" dedikleri sinyalin nötron yıldızı'ndan kaynaklı olduğu ortaya çıkmıştı.
    ki bu da nötron yıldızının keşfi oldu.
    alınan her sinyalin canlıları işaret etmesi gibi bir kaide yok.

  • "su kıtlığı olabileceği 1,5 yıl önceden belliydi ama allah nasip etmedi, yağmur yağmadı. biz nasıl olsa yağmur yağar diye su getirme projelerine önceden başlamadık. şanssızlık, kısmetsizlik oldu. bu yüzden kesintilere başlamak zorundayız" diyerek ankara'nin susuzluk sorunun sucunu allah'a havale eden ve bu bahaneyle kendisini temize cikaran(!) bir belediye baskanina oy vereceklere mal demis yazar.

    ne terslik var ben anlamadim sahsen.

  • ust edit: aslinda bu bir rezalet basligi ancak siz sozluk yazarlarini da bilgilendirmek adina basligi boyle actim.

    sifirlanmistir. evet, 2022 haziran ayi itibariyle yeni sistem baslamis ve ekonomi sinifi icin bagaj hakki ilaveten satin alinmadigi muddetce sifirlanmistir. star alliance uyesi olmasiyla, yolcularina premium hizmet sunmasiyla ovunen, ancak bunu bedavaya yapmayip ortalama 2 kat daha fazla fiyat talep eden thy artik ayni ucus deneyimi icin 3-4-5 kata kadar fazladan fiyat talep edebilecek.

    eskiden yurtdisi ucuslarda destinasyona gore 23 veya 30 kiloluk bagaj hakkini herkese sunan thy bunu artik sadece parasini odeyenlere sunuyor. surekli uctugum bir destinasyon icin konusursak, bagajsiz bilet fiyati eski bagajli olaniyla ayni. kontuardaki thy calisani, bagaj hakki istemeyenlere daha uygun bilet saglamak icin bu sisteme gecti thy dese de boyle birsey yok. yillardir uctugum guzergah. fiyatlarin ne oldugunu biliyorum.

    peki nasil 3-4-5 katina cikiyor bilet fiyati? eger thy ile ucmaya alismis ve bagaj hakkiniz var sanip havalimanina kadar gelmisseniz, ucusunuza 1-2 saat kalmis demektir. kontuarda size bagaj hakkiniz olmadigini soyleyip ekstra ucret talep ediyorlar. kendi durumum icin konusursam, gidis-donus 5700 lira olan bilet icin 9000 lira tek parca bagaj ucreti talep ettiler. ucusunuza az bir zaman kaldigi icin ya bu parayi istemeye istemeye odeyeceksiniz ya da ucusunuzu gerceklestirmeyeceksiniz. utanmadan bir de check-in bagajinizi geri donusume verip el bagajinizla ucabilirsiniz diyor cozum olarak kontuardaki thy calisani. valizin icinde ne oldugunun bir onemi yok!

    diyeceksiniz ki bunun bilgilendirmesi yapilmiyor mu bileti satin alirken? kendi sitelerinde yaziyormus, baktim ben de evet yaziyor. bagaj hakkini onceden alsam daha uyguna gelecekti elbette ki. ama ben telefonla araci bir firmayla aldim bileti ve herhangi bir bilgilendirme yapilmadi bana. o firmanin da sucu var tabi ama en buyuk suc thy denen ici bosaltilmaya baslanan firmada. ne bileyim 10 yildan uzun zamandir ayni kurallarla uctugum firma birden, pegasus'a, ryanair'e donusecek. hatta bu saydigim firmalar thy'den daha iyi. en azindan premium fiyatina 0 kilolu bilet satmiyorlar. koskoca thy'nin bu halde dusmesi hem canimi yakiyor hem de sinirleniyorum.

    size daha sinir bozucu birsey soyleyeyim. bu ucuslari kullanan bazi yabanci uyruklu yolcular bu ucaga neredeyse bedavaya biniyor. gidis-donus bilet ve neredeyse 1 hafta otel konaklamasi icin odedigi para 500-600 euro civarinda oluyor genelde. 30 kiloluk bagaj da dahil. benden ise sadece bagaj icin istenen ucret 486 euro. sunu bilin ki, turk vatandasi olarak asla o paraya ayni paketi yabanci turistler kadar uyguna alamazsiniz. ne kadar erken alirsaniz alin. ozellikle de rus turistlere gecilen torpil hic kimseye gecilmiyor. girip bir rus seyahat acentasinin sitesinden siz de bakabilirsiniz. neyse bu baska konu.

    sonuc olarak siz sozluk yazarlarini da bilgilendirmek istedim. bazi destinasyonlar icin hala thy'ye mecbur olsam da alternatifi olan guzergahlarda artik thy'yi kullanmam icin bir sebep kalmadi. iki kruvasan bir bira verdikleri lounge'larini alip baslarina calabilirler. bunun disinda pek de bi farki kalmadi zaten diger firmalardan.

    kaynak

  • “nemsin be? sevgili, dost, yâr, arkadaş. hepsi. en çok da en ilk de leylâ'sın bana. bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. uçan kuşum, akan
    suyumsun.”

    her yazısında, şiirinde bir kez daha hayran kalıyorum.

  • iki tarafını sık meşe ağaçlarının süslediği taşlı bir yoldan caddebostan plajına doğru gidilince , sağ yanındaki yüksek duvarla deniz arasında kalan 27 dönümlük bahçe ve içinde ki saray yavrusu beyaz köşk ragıp sarıca paşa'ya aitti.paşanın ahvadından olan sarıca paşa kosova savaşlarında beşinci gruba kumanda etmiş, orada 1811 tarihinde ölmüştür.

    ragıp paşa iki metreye yakın uzun boylu , mütenasip vücutlu sivil paşa idi.uzun yıllar sultan hamid sarayının mabeyinciliğini yapmıştı.paşa halen yunan hudutları içerisinde bulunan eğriboz'da 1857 yılında doğmuş ve mülkiye mektebini bitirdikten sonra devlet hizmetine girmişti.1908 yılına kadar yıldız sarayı'nın güvenilir bir mensubu olan ragıp paşa, devlet memuriyeti yanında ticaretle de uğraşmış,beyoğlunda birbirine yakın anadolu,rumeli ve afrika hanlarını yaptırmış,umurca rakı fabrikasını kurmuştu.debdebeli yaşantısı,büyük bir serveti vardı.son derece zevkli ve bilgili olan paşa, yaptırdığı büyük binalarda zevkini ve kültürünü simgelemiştir.

    caddebostan köşkünü 1906 yılında önce kagir olarak inşa ettirmiş, üzerini ahşap kaplatmıştı.köşkün mimarisi çok değişik ve kaliteli olup, o nispette pahalı idi.odaların döşemeleri önce on santim kalınlığında pres edilmiş kömür plakalarıyla kaplanmış, üzeri kalın bir mantar tabakasıyla örtülmüş, üstü de viyana'dan getirilen çok kaliteli bir parke ile döşenmişti.tavanlar ince altın varaklarla süslü idi.ilerki yıllarda bu altın malzemenin satıldığı öğrenildi.bina kırk bin altına malolmuş, dört katlı köşkün adalar tarafına bir de kule yapılmıştı.mehtaplı gecelerde paşa içkisini bu kulede alırdı.bu bilgileri aktaran nahide sarıca, binayı a. jasmund isimli bir mimarın yaptığını söylemişti.

    köşkün geniş salonları, renkli camları, aradan yüzyıl geçtiği halde bütün ihtişamlarını koruyan kapıları vardı.binanın iç ve dışındaki mermerlerin hepsi italya'dan gelmişti.

    bahçedeki arabalıkta birbirinden şık landola ve landon arabaları, ahırlarda ise çok kıymetli ingiliz atları bulunuyordu.bahçedeki tarhlar her mevsim renkli çiçeklerle dolar, taşar, en güzel çam , çınar ve kestane ağaçları tabii bir orman görüntüsü verirdi.buna rağmen göztepe ve erenköy'deki köşk bahçelerinde anane haline gelmiş üzüm bağları ragıp paşa konağı'nda yoktu.

    paşa çiftehavuzlar'a özel istimbotla gelir, bazende arabayı tercih ederdi.

    ragıp paşa özenerek yaptırdığı köşkte yılın pek az ayında sadece ilkbahar ve sonbaharda kalır, daha çok sarıyer'de, halen yanmış olan yalıda ve yıldız'da otururdu.
    köşkün caddebostan yoluna açılan çift kanatlı büyük, oymalı deniz tarafında en şiddetli lodosların bile bozamadığı beyaz mermerden yapılmış sağlam bir rıhtımı vardır.

    bahçe kapısının karşısında birisi hala duran iki güzel bina yaptırmıştı.selamlık olarak kullanılanıson yıllarda yıkılıp, yerine apartmanlar yapıldı.yaverlerin oturmasına mahsus olanı ise durmaktadır.köşkün bitişiğindeki büyük beyaz köşk ise ragıp paşa'nın kızı tevhide hanım'a aittir.bugün hala bakımlıdır.gerek ragıp paşa'ya gerekse tevhide hanım'a ait köşklerin içerlek oluşu, etraflarında yüksek duvarlarla çevrili bulunması nedeniyle caddeden iyi görülmemesine rağmen, denizden bakılınca muhteşem bir manzara arzetmektedir.

    sultan hamid döneminin bu varlıklı ve zevkli paşası 1908 meşrutiyeti!nden sonra padişahın selanik'te alatini köşkü'ne gönderilmesini müteakip rodos'a sürgün edilmiş, orada mide kanserine yakalanmıştı.tedavi için isviçre'ye gitti.dönüşte çok yaşamadı, çiftehavuzlar'daki köşkünde 1920 yılında vefat etti.

    ragıp sarıca paşa'nın ölümünden sonra konak önce avukat ibrahim ali bey'e daha sonra sait çiftçi'ye satıldı.bir süre yacht kulubü bir süre de askeri nekahathane olarak kullanıldı.caddebostan yolu genişletilince, duvarların ve kapının yeri değişti.bahçenin bir bölümü parsellendi, bazı ağaçlar kesildi.buna rağmen ragıp paşa köşkü çiftçi ailesi'nin mülkiyetinde güzelliğini korudu

    kaynak: bizans metropounde ilk türk koyu kadıköy - dr. müfid ekdal
    kadıköy belediye başkanlığı kültür yayınları

    suser notu : birebir olarak kitaptan aktarılmıştır.yazara saygı olarak özetlemektense tamamının aktarılması daha doğru bulunmuştur.migros tarafından yürüyüş yoluna girip denize ulaşırken sağ taraftaki köşktür.ilerdeki diğer köşk için :

    (bkz: caddebostan tevhide hanım kosku)

  • yıllar önce 28 şubat'ta entübe edilmeden önce kızımın söylediği "2 gün sonra bomba gibi uyanıp geleceğim" sözüdür.

    edit: çok soru geldi "bugün nasıl" diye. 2 gün sonra 2 mart günü ebediyete kanat çırptı.
    edit 2: adı efsane idi. hikayesini yakın zamanda yazacağım. onu nazarında tüm kistik fibrosis hastalarına selam olsun.
    edit 3: konuyla ilgili daha önce yazdığım bir anekdot: bkz: #113607723
    edit 4: o kadar çok mesaj aldım ki, inanamadım. bu duyarlılığınız ağlattı beni güzel insanlar, hep böyle kalın, teşekkürlerim gölgenizden ayrılmasın.