kagir
-
yigma tastan yapilmis bina.
-
yıgma tastan yapılmış yapı.
-
(bkz: yığma yapı)
-
izmir alsancakta bir bar.
-
(bkz: kargir)
-
kagir olma durumu strüktürü değil konstrüksiyonu belirtir dolayısıyla kagir yapıların yığma olma mecburiyeti yoktur.
-
dış duvarları beton, taş, tuğla ve madeni levhalardan olup, taban ve tavanları ahşap, çatısı, kiremit, ardavuz, eternit veya madeni levhalar gibi yanmaz maddeler ile örtülü bulunan binalardır.
-
izmir alsancak ikinci kordonda 2002 yılında kapanan bir bar.
-
tuğla, beton vb gibi organik olmayan malzemeyle inşa edilmiş her türlü yapı.
kâgir yapı ilkel insanın az bulunan doğal mağaralar yerine, taş yığınlarından yapay barınaklar yapmaya çabalamasıyla ortaya çıktı.
irlanda’nın aran adalarında tarih öncesinden kalma kısmen toprağa gömülü, daire planlı taş kulübeler bulunmuştur. eski mısır’da iö 4. binyılda geliştirilen karmaşık duvar örme tekniklerinin örneklerine eski strüktürlerin en cüretlisi olan piramitler’de karşılaşılır.
kâgir yapım malzemelerinin seçimini her zaman çevredeki jeolojik oluşumlar ve koşullar belirler. örneğin eski mısır tapmaktan nil boyundaki kireçtaşı, kum taşı, su- mermeri, granit, bazalt ve porfir ocaklann- dan çıkartılan malzemeyle yapılmıştır. bir başka eski uygarlık merkezi olan mezopotamya’da ise taş ocaklarının bulunmamasına karşılık zengin kil kaynakları vardı. bunun sonucu olarak asur ve pers imparatorlukla- nnda kâgir yapılar kerpiçle yapılmış ve bazısının cepheleri fırında pişirilmiş sırlı tuğlalarla kaplanmıştı.
taş ve kil, ortaçağda ve sonrasında da kâgir yapımın temel malzemesi oldu. kâgir yapım alanında önemli bir adım, romalıla- nn betonu bulmalarıyla atıldı. kesme taş bloklarla örülen duvarlarda harç kullanmaya gerek yoktu. ama romalılar gene de, bir tür volkanik kül olan pozolandan yaptıkları çimentonun değerini hemen anladılar. su, kireç ve taş kırıkları ile kanştırılan bu çimento, suyunu kaybedince betona dönüşüyordu. bu betonla yapılan ve yüzeyleri taş ya da pişmiş toprak malzemeyle kaplanan duvarlar hem daha ucuza çıkıyor, hem de daha kısa sürede bitirilebiliyordu.
taşıyıcı sistemleri biçimlendirmede daha özgür davranma olanağı veren beton, romalıların uzun zamandır bildikleri, ama az kullandıkları kemeri, temel strüktür öğelerinden biri olarak geliştirmelerini sağladı. kemerin kullanılmasından önce yapı ustalarının, taşın bir açıklığı geçmek için yatay bir yapı öğesi olarak kullanıldığında, kendi ağırlığından ve üstüne konan herhangi bir cismin ağırlığından doğan çekme kuvvetine karşı dayanamayarak kırılması yüzünden önemli bir kısıtlamayla karşı karşıya idiler. çünkü kırılmayı önleyebilmek için geçilen açıklığı küçük tutmak zorunda kalıyorlardı.
mısırlılar tapınaklarının çatılarını, birbirlerine yakın yerleştirilmiş sütun ve ayaklara oturttukları taş plaklarla örtmüşler, yunanlılar ahşap çatı kirişlerinin üstünü ince taş levhalarla kaplamışlardı. bunlar yangına ve iklim koşullarına da dayanıklı değildi. oysa kemerde kilit taşından üzengi taşına kadar kâgir strüktürün tümü basınca çalışıyor, çekme kuvvetini ortadan kaldırıyordu. taşın basınç kuvvetine karşı dayanıklılığı yüksekti ve romalılar bu sayede büyük açıklıklı köprüler, birçok sukemeri yaptılar. kemeri yatay bir doğru üzerinde öteleyerek (ilerleterek) tonozu buldular ve bununla roma’ daki venüs tapmağı gibi yapıların üstünü başarıyla örttüler. kemeri, kilit taşından geçen düşey eksen çevresinde döndürerek de, roma’daki pantheon’da kullanacakları kubbeyi oluşturdular. iki beşik tonozu birbirine dik yönde kesiştirerek büyük hamamlarda kullandıkları çapraz tonozu geliştirdiler.
ortaçağda roma mimarlığının beşik kemeri önemli bir değişim geçirdi, sivri kemerin geliştirilmesiyle, uygun aralıklı ayaklara yaslanan sağlam bir iskelet sistemi kurulabildi. romalıların katı, kitlesel yapıları yerlerini, dışta uçan payandalarla desteklenen, yüksek, sivri çapraz tonozlara bıraktı. kalın harçlı derzlerle birleştirilen daha küçük boyutlu taşlarla, kâgir yapım sistemini yetkinleştiren esnek ve narin bir strüktür ortaya çıktı. her yapı birimi öbürünün üstüne oturarak yükseldiğinden, birleşme noktalarındaki basıncın homojen olarak dağıtılabilmesi için harç kullanılması gerekiyordu. gotik yapım tekniklerinin ortaya çıkmasıyla, geniş açıklıkları yalnızca basınca çalışan malzemeyle geçme sorunu çözülmüş oldu. 16. yüzyılda makasın geliştirilmesi, 17. yüzyılda bilimsel strüktürel analizin başlatılması ve 19. yüzyılda yüksek çekme kuvvetlerine karşı dayanıklı çelik ve betonarme gibi malzemelerin geliştirilmesi, açıklıkların geçilmesinde kâgir sistemlerin önemini azalttı. kâgir, betonun ana malzemesi portland çimentosunun icadı ile 20. yüzyılda roma öncesindeki rolüne yeniden kavuşarak, düşey bölme duvarlarının oluşturulması biçiminde kullanılır oldu.
kâgir yapım temelde kil, kum, çakıl ve taş gibi yüzeyden ya da ocaktan çıkartılan malzemelere dayanır. en çok kullanılan taşlar granit, kireçtaşı, kumtaşı ve mermerdir. taşın yanı sıra çeşitli cins killer de, tuğla ve beton blok gibi işlenmiş malzeme haline getirilir.
taşın biçimlendirilmesi ve işlenmesi için değişik araçlar, aletler kullanılır. bunlar çekiç, madırga, murç ve keski gibi el aletlerinden, katarakt makineler, daire testereler, silme ve perdahlama makineleri ve tornalara kadar çok çeşitlidir. ayrıca taşın şantiyede işlenmesi için de gene hafif el aletlerinden motorlu vinçlere kadar pek çok araç geliştirilmiştir.
mimarların çoğu, geleneksel kâgir yapıma, rengi, ölçeği, dokusu, deseni ve dayanıklılık duygusu yaratan görünümü nedeniyle önem verir. estetik çekiciliğinin yanı sıra, kâgir yapım teknikleri ses yalıtımı, yangına dayanıklılık ve günlük ısı değişimleri karşısındaki yalıtkanlık açısından da olumlu niteliklere sahiptir. kâgir yapıların kalın duvarları, çağdaş gökdelenlerin çelik ve cam duvarla- nndan çok daha etkili bir yalıtım sağlar.
20. yüzyılın konut mimarlığında kâgir yapım, ahşap iskeletle bağlantılı olarak da sık sık kullanılmaktadır. nem geçirmez boşluklu duvarlar, çoğunlukla iki ayrı duvar biçiminde oluşturulur. temelde taş bloklar kullanılır. yapı yönetmeliklerinin çoğu yangın duvarlarının kâgir olmasını zorunlu kılar. -
bu yapilarin isciligi iyi olanlari zamana cok uzun sureler direnir. ayrica bunca gokdelenin futuristik yapilarin arasinda bile hala en gorkemli yapilardir. oyle heybetli, gorkemli ve sapasaglam dururlar ki ayakta hayran olmamak kesinlikle mumkun degildir.
(bkz: buyuk postane)
(bkz: haydarpasa gari)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap