hesabın var mı? giriş yap

  • şu anda ankara'dayım. az evvel kardelen çakırlar dolmuşundan indim. (kardelen çakırlar paralel bir evrende harika bir sahne ismi olabilirdi fakat ankara'da bir dolmuş hattı olarak kalacak.)
    yarım saatlik dolmuş yolculuğumda gözüme çarpan tabelalar: gimat, ostim, gimsa, oleyis sitesi, arı kovanı 3 sitesi, ılkyerleşim mahallesi, güvengirkent, detca 2 sitesi vs.
    bu ve benzeri örneklerden kolayca yapabileceğimiz bir çıkarım var ki o da ortalama bir ankaralı gün içerisinde konuşurken birkaç yüz anlamsız kelime, kısaltma ve rakam kullanıyor. çarşıda pazarda "gimat, ostim, pursaklar, bala, çinçin, oleyis dört" diyerek dolaşıyorlar.
    anladığım kadarıyla ankaralılar sürreal bir gerçeklikte yaşıyorlar ve bu yüzden ankara'yı çok seviyorlar. çünkü ankara onlara dışarıda bulamayacakları fantastik dünyayı sunuyor. mesela yarın bir taksi çevirip " çıkınçıkmazına gidiyoruz " demek istiyorum. taksicinin " mordor yolu kalabalık olur, ayrıkvadiden kavaklıdere'ye inelim abi" diyeceğinden eminim.
    eminim çünkü ankara'dayım.
    eminim çünkü bu iletiyi kuzenimin ankira 1 sitesi'ndeki evinden yazıyorum.

  • saçma sapan bir gelenektir. hukuken de karışıklıklara sebep olur. zira evlilikle değişmediğinden soyad da aynıdır. staj yıllarımda bir davaya denk gelmiştim. duruşmalı bir idare yada vergi mahkemesi davasıydı.

    aile komple davacı.
    şu dedenin ismi verilmesi geleneği bir yerde kırılmış ailede ve çocuklardan birine babanın ismini vermişler. sonra dedeler de aynı isim döngüsüne girmiş. velhasıl ailenin erkeklerinin neredeyse hepsinin ad soyad aynı. hakim duruşma boyunca kafayı yedi. beyan alacak yanılmıyosam soyad mümin'di. celal mümin. hangi celal mümin? celal mümin oğlu celal mümin.

    adama diyo ki kaç çocuğun var. 3 tane. isimleri ne? celal, celal, biri de allahtan kız olmuş. neden isimlerini aynı koydun? birine babamın ismini diğerine dedemin ismini koydum diyo.

    velhasıl hakim kimin kim olduğunu çözemedi. zaten katip de bişeyleri yanlış yaptı. sinirlendi bi sonraki duruşmaya erteledi ifadeleri.

    not: henüz tc kimlik no yoktu, mahkeme salonunda pc ve printer değil daktilo vardı.

  • az önce bir twit okudum, sadece 1 helikopter çalışıyor insanlar çamurlu suyu seyreltip içmeye çalışıyor yazmış bir kişi.sonra yardım kampanyası başlatıldığını okudum.sonra aklıma geçen hafta somaliye verilen 30 milyon dolar geldi.
    sonra dedim ki senin öldüğün gün anam babam ölse yine de o günü hayırla yad ederim.başımıza gelmiş en büyük felaket sensin.

  • kuantum kuramının belirsizlik ilkesi, bir parçacığın bazı farklı özelliklerinin ikisinin de kesin olarak belirlenemeyeceğini söyler. örneğin bir parçacığın konumuyla momentumu (momentum bir cismin kütlesiyle hızının çarpımıdır) aynı anda tam olarak ölçülemez. kuantum kuramına göre parçacığın bu iki özelliğindeki belirsizliklerin çarpımı en az planck sabiti h=6,626x10^-34 j.s kadardır. konumu belli bir anda kesin olarak bilinen bir parçacığın momentumu sonsuz belirsizliktedir ve bu yüzden parçacık kısa sürede o noktadan ayrılır ve uzaya dağılır. benzer şekilde momentumu kesin olarak bilinen bir parçacığın konumu sonsuz belirsizliktedir, yani böyle bir parçacık uzayın her köşesinde bulunabilir. bu nedenle doğada rastlanan parçacıkların bulunduğu kuantum durumlarında parçacıkların hem konum hem de momentumu bir miktar belirsiz olmak zorunda. alman fizikçi werner heisenberg, ünlü mikroskop örneğini bu ilkeyi açıklamak için geliştirdi. bir parçacığın yerini "görerek" ölçmeye çalıştığınızı düşünün. böyle bir ölçümde parçacığın üzerine ışık göndermek, dolayısıyla parçacıkla etkileşmek gerekir. bu bile parçacığın konumunu tam olarak belirlemeye yetmez. bu ölçümde en azından kullanılan ışığın dalgaboyu (l) kadar bir hata yapılır. bunun yanı sıra ışık parçacıkla etkileştiği için ölçüm, parçacığın hızında bir değişmeye de neden olur. ışık parçacığa çarpıp yansıdığı için en az bir fotonun momentumu parçacığa aktarılır. parçacığın momentumu ölçümden önce tam olarak bilinse bile, konumun ölçülmesi parçacığın momentumunu h/l kadar değiştirir. bu nedenle, parçacığın yerini daha iyi belirlemek için daha kısa dalga boylu ışık kullansak bile, ölçümümüz momentumdaki belirsizliği arttıracak, ama her durumda ikisinin belirsizlikleri çarpımı en az h kadar olacaktır.

  • hem ielts hem de toefl ibt sınavına 20 gün arayla girmiş birisi olarak sınavların arasındaki farkı, avantajlarını ve dezavantajlarını paylaşmak istedim sizlerle. (eğer writing kısımlarında böyle bir cümle yazsaydım muhtemelen notum kırılırdı=) neyse, sınavlara hazırlık sürecine geçmeden önce ingilizce seviyemi belirteyim ki bu entryden yararlanacak arkadaşlar bir kıyaslama yapabilsinler. universite hariç olmak üzere tüm ilk ve orta öğretim eğitimimi özel okullarda aldım. bu sizi yanıltmasın, lisede ve öncesinde çok başarısız bir öğrenciydim. hatta liseden sondan ikinci mezun oldum. sonuçta, iyi yada kötü grammar altyapım düz liselerden mezun olanlardan daha iyi durumdaydı ama çok değil. daha sonra üniversitede hazırlık okudum. tabi yine beklenen olmadı ve hazırlığı çok verimli bir şekilde okuyamadım. uzun lafın kısası bu yazıyı okuyan bir çok kişinin ingilizce seviyesi benimkinden ya iyidir ya da en az benimki kadardır. bir uyarı yapmak isterim. sınava hazırlanmaya başlarken ki seviyemden bahsediyorum tabiki. on the other hand, önemli olduğunu biliyorum ama çok kafanıza takmamanız gereken bir şey daha var. sınava parisde hazırlandım. evet konuşmama biraz yardımcı oldu ama çok fazla da değil.

    şimdi, after i came here, okullar benden ingilizcemi de ıspatlamamı istediler. o kadar sıkışıklığın içinde bir de ingilizce sınavlarına hazırlanmak zorunda kaldım. tabi öte yandan da gmat sınavına hazırlanıyorum matha faka. konu çok dağıldı biliyorum az sabret. arkadaşım yok anlatamıyorum bunları napim ala ala.. şimdi dört ay kadar süre ile gmat ve toefla beraber hazırlandım. ancak dürüst olmak gerekirse bu dört ayın son iki haftası hariç toefl için 1 saat bile çalışmadım. gmat' in quantitative kısmı benim için çok kolaydı ama verbal kısmında kan kusuyordum. okuduğumu anlıyordum ama soruları çözemiyordum. çok zordu amnskm. neyse bunu neden söylüyorum. it is because very önemli. gmat hazırlığı toefl için dolaylıda olsa büyük bir katkı sağladı. sonuç olarak toefla 2 hafta çalışdım. hatta speakinge son gece bakmışdım. gelen sonuç biraz yıkıcı oldu haliyle. r: 20 l: 21 s:18 w:21 overall: 80 burada okullar en az 94 istiyor. kabul almama imkan yoktu anlayacağınız.(bu arada ingilizcemin o dönemde hangi seviyede olduğunu anlamanız için güzel bir örnek. sonuçta score 80 ken çalışmaya başladım ieltse) bende kalktım ielts sınavına yer ayırttım. toplamda 20 günüm vardı iki sınav arasında.

    ielts sınavı için gidip kitapçıdan sınavla ilgili herhangi bir kaynak almadım. hepsini internetten indirdim. birazdan detaylı olarak kitaplardan bahsedicem. az sabredin. ielts sınavının en büyük dezavantajlarından biri internette ve kitapçılarda toeflda olduğu kadar kaynak bulunmaması. ama bir yandan da bu iyi bir şey. çünkü toefl için piyasada o kadar çok kaynak var ki hangisine çalışacağınıza karar veremiyorsunuz. ielts için bu söz konusu değil. cambridge bu konuda monopol aga. bunun dışında vereceğim bir kaç internet sitesi ve kitap tavsiyesi size yeterli olacaktır.

    öncelikle sınavın içeriğine ve formatına alışabilmek için thomson ielts practice tests adlı bir kitaba çalışdım. sınav formatını öğrenmek ve teker teker tipsler yardımıyla ilerlemek çok faydalı oluyor. eğer kasarsanız 1 ya da en fazla 2 günde bu kitabı bitirirsiniz. daha sonra cambridgelere geçebilirsiniz. şimdi burada da önemli bir husus var. cambridgeleri internetteki malum sitelerden indirirken dikkat edin, çünkü hepsinin ses kalitesi iyi değil. 2,4,5,6, ve 7 nolu kitapların dışındakilerin ses kalitesi iyi olanını bulamayacaksınız. 1 ve 3 nolu kitapların listening kısımlarını çözmesenizde olur. zaten 1 nolu kitap bugün uygulanan ielts formatına uygun değil. o yüzden fazla üstünde durmanıza gerek yok. kitapları kendi rakam sıralarıyla çözün. ieltsin soru kalıplarını kafanıza kazımanızda çok yardımı olacaktır. ilk günlerde her gün dört farklı sectiondan da çözmeye çalışmayın. sonuçta readinge alışana kadar devam edin örneğin birinci kitapta. (dikkat edin general training kısmındaki testleri çözmeyin) her kitapta 4 tam test var. toplamda 28 tam testiniz var. 5 nolu kitabı köşeye ayırın. onu sınava 1 hafta kala çözeceksiniz. bu çok önemli. 5. kitap çok iyi ve sınavı çok iyi yansıtıyor. yukarıda dediğim gibi ilk 5-9 gün sectionlara teker teker çalışın. (bana güvenin bir bildiğimiz var.) şimdi burada size ekstra sectionlar lazım olacak. bunun için de “improve your ielts” isimli bir set var. her section için ayrı ayrı kitapları var. her birini bir günde bitirebilirsiniz. malum sitelerde bu kitaplar var merak etmeyin. yukarıda bahsettiğim 5-9 günlük period bunun için yeterli. unutmayın bir yandan da en az cambridgeların 4. kitabına kadar gelmiş olun. hatta 4üde bitirin. buradan sonra artık formatı öğrenmiş olmanız ve sınava alışmış olmanız gerekiyor. hala kendinizi ısınmamış hissediyorsanız full testlere başlamamanızı öneririm. onun yerine başka bir yerden sadece kendinizi eksik hissettiğiniz sectionlara çalışın. (oxford kitaplarından uzak durun sınavla uzaktan yakından alakaları yok. mesela instant oxford) (piyasadaki tüm kitapları inceledim neredeyse, rahat olun bu konuda) (ekstra ısınma çalışmaları için tavsiye ettiğim kaynak: focus on ielts) artık sınava 10-12 gününüz kaldı. artık full testlere başlayabilirsiniz. ( daha sonra her section için tavsiyeleri olacak merak etmeyin) 6. kitap ve 7. kitabı dört gün içinde her gün ikişer tane full sınav çözerek bitirin. tüm sınav koşullarını evde yaratın. sakın taviz vermeyin. bu çok önemli. speaking için sesinizi kaydedin. sonra kendiniz not verin. (notun nasıl verildiğini görmek için official ielts örnek sınav kitabı bakın, buradaki sınavı sakın çözmeyin bu sınavı en son yapıcaz) şimdi 8 full test çözmüş birisiniz ve artık olaya tamamen hakimsiniz. geriye kalan 6-8 günher gün 1er full olmak üzere 5. kitabı ve son olarak ieltsin official kitabındaki 4 sınavı çözün. sınavda muncuğuna koyacağınıza eminim. şimdi her sectioniçin ayrı tavsiyelerde bulunucam. buraya kadar izlemeniz gereken çalışma sitilini yazmaya çalışdım. uygularsanız nasıl gelişdiğine siz de inanamayacaksınız.

    reading: her gün the economist de çıkan her makaleyi okudum hazırlık süresince. bunun dışında çok fazla zorlandığım bir bölüm olmadı hazırlanırken. çünkü gmat sınavındaki parağraflardan sonra çocuk oyuncağı gibi geliyordu. bu arada okuma ve anlama gücümü arttırmak için wordtest.com u kullandım. ancak bu siteyi 4 aydan fazla kullandım. kısa süre içerisinde hazırlananlar için anlamsız olur ancak çalışmak için uzun zamanı olan arkadaşlar bu siteyi mutlaka kullanmalı. her gün 1 saatte 5000 kelimeyi dört ayda halledebilirsiniz.şahsen ben yaptım oldu. =) all in all, reading kısmı için fazla yardımcı olamıyorum. önerilen kitaplar ve siteler: “cambridge 1,2,3,4, “improve yout ielts reading skills” ve http://www.ielts-exam.net/)

    listening: toefl sınavında bu kısımda çok fazla zorlanmamışdım. ama ielts için en çok hazırlandığım kısım listeningdi. önüme gelen her örneği çözdüm diyebilirim. bu section için piyasada kitap bırakmadım desem yeridir. önerilen kitaplar: cambridge 2,4, “improve your ielts listening skills”“ieltsin ana sitesindeki örnekler, ielts-exam.net, ielts-blog.com, ve binlercesi) (cambridge in diğer kitapları son günlerdeki full sınavlar için o yüzdenonları yazmadım hem readingde hem de burada.)

    speaking: dediğim gibi parisde yaşıyorum, bu yüzden speaking için tek bir çalışma dahi yapmadım. aşağıda bir siteden bahsedicem. speaking için daha iyi bir kaynak bulamazsınız, lütfen okumaya devam edin.

    writing: dananın kuyruğu burada kopuyor millet. writingin 1. kısmı hakaten zor arkadaş. bu sectionada çok fazla zaman ayırdım. şimdi size vereceğim site hayatınızı kurtaracak. o sitede ne deniyorsa yapın. baş-ka kay-na-ğa ihticanız yok. ben birkaç tane olayı kavramanız için vericem ama referans kaynağımız bu site olacak. aman yarebbim ielts sınavında ben bu siteye borçluyum o kadar diyorum. ilk olarak “improve your ielts reading and writing skills" kitabından hafif bir bilgi sahibi olun. daha sonra, visuals writing about graphs, tables and diagrams by gabi duigu isimli kitaba 1.task için iyi çalışın derim. şimdi intenet sitemize geçebiliriz.

    ielts-simon.com bu siteye ilk önce tapın sonra ne derse onu yapın. writing ve speaking için ne derse onu takip edin. adam siteyi blog şeklinde yapmış. o yüzden her section için bloğun en eski yazısına gidin ve bugüne doğru gelin. şablonları ezberleyin. örnekleri çözün. maddi gücünüz varsa bu adamın kitabını satın alın. ben ihtiyaç duymadım.

    to sum up, toeflda reading kısmı ieltsden zor. listening de ise ielts daha zor. ieltsin speaking kısmına tapacaksınız. toefl boy bile ölüçemez bu konuda ieltsle. iki sınavında writing task 1 leri zor ve iki sınavında task 2 kısımları birbirinin neredeyse aynısı. ielts de biraz daha emeğe ihtiyacınız var bu yüzden genel olarak ieltsin writing kısmı daha zor.

    gelelim sınava. uzun olduğunu biliyorum ama tam bir guide olmasını istiyorum.

    ben sınava dusseldorf’ da girdim. paris’ de yer kalmadığı için alamanyalara gitmek zorunda kaldım. sınav günü heyecandan altıma sıçtım. koktu. neyse, listening de ilk bölümde baya bir yer kaçırdım. nasıl olduğunu bile anlamadan bitti. 2.bölümde ise nispeten durumu biraz topladım ve çoğuna yetişdim. listening bölümü bittiğinde en fazla 6 gelir diye düşünüyordum. ama bu bölümden 7,5 almışım. yukarıda saydığım kaynakları meyvesini yedim diyebiliriz.

    reading: bu bölüm daha önce dediğim gibi bana çok kolay geliyordu. 1. ve 2. parağraf şaka gibi sanki, 30 dakikada bitti. son ve en zor olan parağraf için 30 dakikam vardı. bu bölümden en az 7.5 alacağımdan emindim ve öyle de oldu. açıkçası yedi buçuk olmamasına şaşırdım.

    writing: hahaha. ben buna gülüyorum işte. taktik icabı ilk olarak ikinci kısımdan başladım. açıkçası çok şık bir essay döşedim. sagacious, propensity to, compensate gibi upper advance kelimeleri ipe dizer gibi dizdim. bu bölümde noktayı koyduğum anda aga bağırdı “twenty minutes”. ben bu bölüme çalışırken de çok zorlanıyordum. ve nitekim öyle de oldu. tam 20 dakikam olmasına rağmen bu kısmı tamamlayamadan sınav bitti. sadece 1-2 cümle kalmışdı ama sonuçda bitiremedim. writingden 6,5 aldım. sanırım ilk kısma 4 ikiye 7 yada 7,5 gibi bişe verdiler. official sonucu daha görmedim oyüzden bilemiyorum.

    speaking: tamamen bir sohbet havasında geçti. sınavda olduğumu bile hatırlamıyorum. ben konuşurken adam sözümü kesip sınav bitti dedi. o derece kendimi kahvede hissedermiş gibi geçti bu kısım. ben 7 ve üzeri bekliyordum ama sanırım biraz puronansiyeyşından kaybettim.bu bölümden de 7 almışım. official score gelince hatalarımı görürüm artık.

    toefl: r: 20 l: 21 s:18 w:21 overall: 80/120
    ielts: r:7.5 l:7.5 s:7.0 w:6.5 overall: 7.5/9.0
    12 yil sonra gelen edit: r:9.0 l:8.0 s:7.0 w:7.0 overall: 8.0/9.0

    bir insanın 20 günde ingilizcesi bu kadar artmaz. bu yüzden ieltsin tamamen bir taktik ve konsatrasyon sınavı olduğunu anlamalısınız arkadaşlar. yukarıda yazdığım standartları takip ederseniz bunu gerçekleştirmenin ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz

  • kamuda 10 senesi dolmak üzere olan birisi olarak gözlemlerimi belirteyim.
    belli yaşın üstünde, zamanın torpillisi (sağcısı solcusu farketmeksizin) bilgisayar ile araları iyi değil. yeniliklere kapalılar ve verim almak neredeyse imkansız.malesef ellerinden fazla iş gelmiyor.(gerçi iş yapma gibi bir dertleri de yok) 52 yaş üstü bu kesimi istisnalar haricinde yok kabul edebilirsiniz. genç memurlar ise ikiye ayrılmış durumda;
    a) genç torpilliler: burunlarından kıl aldırmıyorlar, herhangi bir işin parçası değiller, ortalıkta gezinip starbucks tartışmasından öteye gitmiyorlar, sırtları sağlam.
    b)genç torpilsizler: işte bütün yük bu kardeşlerimizin üzerindedir, her birimde bunlardan asgari 2, en fazla 5 tane bulunur. varolan işlerin bütün sorumluluğu bu arkadaşlara aittir. birimin işlerinde hata mı var? bu arkadaşlar yapmıştır. birimde iş ile ilgili bir tartışma mı var? tartışmanın göbeğinde bu arkadaşlar vardır. müfettişler soruşturma mı yapıyor? bu arkadaşları ve yaptığı işleri soruşturur. çalışmayan kesim herhangi bir iş yapmadığı için herhangi soruşturma vb. şeyler geçirmeden çay, kahve, tuvalet üçgeninde mesaisini bitirir. 657 değişirse ilk bu torpilsiz arkadaşlar topun ağzına gelir.

  • video

    'türkiye'nin maldivleri' salda gölü, millet bahçesi inşaatı sürerken renk değiştirmiş..

    siyasal islam kanserdir, salda gölü'nün şu hali de bunun ispatıdır. ülkeyi mahvettiniz allahın yobazları.

    edit: inanmayanlar olmuş. kaynak

  • 2021 yılının ekim ayında brent petrol 85 dolar civarında seyretti. dolar kuru ise 9.5 civarında seyretti.

    2021 yılının ekim ayında motorin fiyatı 7.5 tl idi.

    2022 yılının kasım ayında bugün brent petrol yine 85 dolar. dolar kuru ise 18.50. temel olarak akaryakıt fiyatını bu iki faktör belirliyorsa bugün neden motorin fiyatı 14 tl yerine 24 tl?

    çok fena söğüşleniyoruz kimsenin umrunda değil.

  • tarlayı yeni satmış hacı dayı adisyonu. sabah ayıldığında iş işten geçmiştir.

    edit: tarlayı satan dayıların 90'lınyıllarda kaldığını iddia edenler var, o iş öyle değil. bugün en çok pavyon olan şehirler adana, mersin, manisa, aksaray, bursa, muğla, ordu, giresun. hatta ilçe olarak karacabey, mut, salihli, erdemli, tarsus, espiye sayılabilir. buraları özel kılan nokta çiftçilerin olması. üretici ürünü satar ve soluğu pavyonda alır. ankara pavyonlarında durum farklı değil, orada bürokrat, müteahhit fazla ama çiftçi de çok. zaten pavyon sahibinin hedefi kadın görmemiş dayılar genelde.

    bir pavyonda meze ve içki söylerseniz, dışardaki herhangi bir mekan kadar para ödersiniz ammma ne zaman masaya kadın çağırırsanız içilen ve yenilen her şey en az dörtle çarpılır.

    (bkz: pavyon/@sonbahar yolcusu)

  • ekrem imamoğlu'nun miting yapıp saldırı görüntülerini izletmek yerine gerekeni yapmasıdır.

    ümmetin de böyle şehreminlere ihtiyacı var.

    edit: hahahah şimdi de hatalı okudu diye çamur atıyorlar. sanki tekmili birden kıraatı aşere üstadı.

    oğlum valla sizden bir cacık olmaz daha fazla kendinizi rezil etmeyin.

  • hayatında ast-üst ilişkisi nedir bilmeyen adam işte "dönüp kendi komutanına sıkabilirlerdi," diye saçmalamış.

    ulan, sen liseyi okuyup okumadığı belli olmayan, daha tuvaletin neresine sıçacağını bilmeyen, babasının "höğt lan!" demesiyle put gibi hazır ola geçen adamdan böyle bir mantık yürütmesini mi bekliyorsun?

    üstüne üstlük bir de utanmadan, arlanmadan bu çocukların vahşice katledilmesine ne diyor? "oradaki insanların öfkesi belki de kardeşinin, annesinin, babasının ölmesindendir."

    affedersin kardeş, ama ne yapmış olursa olsun; ister memleketi milyarlarca dolar dolandırmış olsun, ister annemi öldürmüş olsun, bir insana böyle davranmam. benim vicdanım var, ben bir insanım. ipini koparmış kuduz köpek değilim.